Çanakkale’miz yağlı güreşleri ile meşhur olduğunu biliyoruz.
Çanakkale’miz yağlı güreşleri ile meşhur olduğunu biliyoruz. Çan, Çardak, Kepez ilçelerimizin yağlı güreşleri çevre illerden de yoğun ilgi görüyor. Her yaz mevsiminde bu ata sporunu izlemek için insanlar bu yerlere akın ediyorlar. Geçtiğimiz hafta sonu da Çan ilçesinde kıyasıya mücadele yaşandı. Açıkça söylemem gerekirse, yağlı güreş sporu pek takip ettiğim bir spor dalı değil. Ama güreşçilerin gerek turnuva öncesi gerek turnuva sırasındaki azmi ve mücadelesi beni hayretler içerisinde bırakıyor!Bugün resmî müsabakalarda yer alan Serbest ve Greko-Romen güreş türlerinin dışında, sırf millî geleneklerimiz arasında yer alan yağlı güreş ise, Türklerin Anadolu’dan Rumeli’ye geçtikleri tarihten beri memleketimizde yapılagelen bir güreş türü imiş. Osmanlılar zamanında saray dışında yapılan güreş müsabakaları, panayırlarda, düğünlerde, bir hayır kurumu yararına veya bu işi meslek edinmiş kişilerin özel yer ve salonlarında yapılırmış. Ayrıca düğün ve Ramazan güreşleri adı altında düzenlenen etkinlikler de güreşler büyük ilgi görüyormuş.
Her yıl, Haziran ayında Edirne’nin Sarayiçi mevkiinde yapılan tarihî Kırkpınar güreşleri, Süleyman Paşa komutasında, bir gece Çanakkale Boğazı'nı geçerek, Gelibolu’ya çıkan ve Rumeli fetihlerine katılan Müslüman kırk Türk yiğidinin hâtırasını anmak gayesiyle yapıldığını öğrendiğimde bu azmin nereden geldiğini anladım!
Bu azim tarihimizden geliyormuş, bu mücadele Kurtuluş Savaşı’mızın ta içinden…
Şansınız bol olsun ya pehlivanlar…