Maalesef çok üzüldük.

Daha ‘yangın sezonu’ dediğimiz zaman dilimine gelmedik halbuki!
Yangın helikopterlerinin ilimizde olmadığı, amfibik uçakların bulunmadığı bir dönemde yandık.
Bayramiç Kazdağları eteklerindeki alevler her zamanki deyimle; ‘ciğerlerimizi yaktı’…
Şanssızlık bu ki fırtınalı günlerde yaşandı bu afet.
İl genlini etkisi altına alan lodos yangının kısa sürede yayılmasını sağladı.
Çanakkale’ dışından takviye ekipler geldi. Gece mücadele devam etti.
İşçiler Ramazanın ilk sahurunu burada yaptı.
Tam 18 saat süren mücadelenin sonunda kontrol altına alınabildi alevler.
300’e yakın kahramanın çabası sonuç verdi, uykusuz geçen gecenin ardından.
Rüzgarın etkisi de sürerken, çok daha fazla yayılamadı Allah’tan!
Demem o ki sadece yaz ayında olmuyor yangın.
Mevsim ne olursa olsun ormanlarımızı tehlikeye atacak, yangına sebep olacak davranışlardan uzak durmak hepimizin görevi.

Çanakkale çok çekti bu yangınlardan…
Bilinçli ve tedbirli olmakta fayda var. Yaz aylarında çok daha sıcak iklimlere karşılaşacağımız söyleniyor. O nedenle dikkat! Tarım alanında, anızda, mangalda…
Bir kıvılcım yakıyor işte ciğerimizi.
Geçen yıl neler yaşadık Ege ve Akdeniz Bölgesinde, hepsi gözümüzün önünde.
Bir ağaç kolay yetişmiyor ama yanıp kül olması saniyeler sürüyor.
Özellikle bizim kentimizde yılın 200 günden fazlası rüzgarlı.
Fırtına şeklinde estiği çok zamanlar oluyor.
İşte Cuma günkü gibi daha, rüzgarla anında yayılıyor hektarlara!
Bir daha yaşanmaması dileğiyle…