Meyve bahçelerine ciddi zararlar veren Akdeniz Meyve Sineği (AMS) ile mücadele yöntemlerinin ele alındığı etkinlik, hem zararlının etkilerini azaltmak hem de doğru mücadele yöntemlerini yaygınlaştırmak amacıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte, vuruklu meyvelerin toplanıp siyah torbalara konularak imha edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu tür tedbirlerin, sineğin yayılmasını engellemede etkili olduğu belirtildi.

Özgür Özel’den Çanakkale’den çağrı Özgür Özel’den Çanakkale’den çağrı

Akdeniz Meyve Sineği, meyve üreticileri için büyük bir ekonomik tehdit oluşturuyor. Meyve bahçelerinde ciddi hasarlara yol açan sinek, meyve ihracatını da engelleyebilen bir dış karantina zararlısı olarak biliniyor. Başlıca hedefleri arasında kayısı, şeftali, nektarin, erik, ayva, armut, elma, incir, Trabzon hurması, nar ve turunçgiller gibi birçok ürün yer alıyor. Zamanında önlem alınmadığında, bu zararlının meyvelerde %100'e varan kayıplara neden olabileceği ifade ediliyor. 2024 yılında ilk kez temmuz ayında Bayramiç’te tespit edilen Akdeniz Meyve Sineği, meyve üretiminde büyük bir tehlike oluşturdu. Zararlının yoğun olduğu dönemlerde, biyoteknik, kimyasal ve kültürel mücadele yöntemleri devreye sokuldu. Bu kapsamda Bayramiç, Lâpseki ve Merkez ilçelerinde iki defa kimyasal mücadele ilanı verildi ve önlemler sıkılaştırıldı.

Yetkililer ve Üreticiler Buluştu

Mücadele yöntemlerinin etkinliğine dikkat çekmek ve kültürel tedbirlerin önemini vurgulamak amacıyla düzenlenen bu bilgilendirme etkinliğine, Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürü Sayın Nazan Türkarslan, Bayramiç Kaymakamı Sayın Emrah Bütün, Bayramiç İlçe Tarım ve Orman Müdürü Sayın İbrahim Çobanoğlu, köy muhtarları ve çok sayıda üretici katıldı. İl ve ilçe müdürlüğünden teknik elemanlar da üreticilere destek sağlayarak sinekle mücadelede alınması gereken adımlar hakkında detaylı bilgi verdi. Etkinlik sırasında İl Tarım ve Orman Müdürü Nazan Türkarslan, kültürel mücadele önlemlerine dikkat çekti. Türkarslan, Akdeniz Meyve Sineği ile mücadelede öncelikli olarak mekanik, biyolojik ve biyoteknik yöntemlerin kullanılması gerektiğini, kimyasal mücadelenin ise son çare olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

Muhabir: Murat Yüksel