Dünya genelinde yaşanan iklim değişikliği nedeniyle ülkelerdeki su krizi giderek büyüyor. Su fakiri ülkeler arasına giren Türkiye’de de kriz giderek artarken, temiz suyu gelecek nesillere aktarmak için çalışmalar da başladı. Yaşanan krize farkındalık oluşturmak ve Türkiye’nin su kaynaklarındaki kalite ve ekolojik riskleri aktarmak amacıyla Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu tarafından Çanakkale’de anlamlı bir panel düzenlendi. Hem Türkiye’nin hem de Çanakkale’nin su kalitesinin konuşulduğu “Türkiye göllerinde su kalitesi ve ekolojik riskler” konulu panele vatandaşlar da yoğun katılım gösterdi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve ÇOMÜ Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Vakfı (ESBAV) tarafından desteklenen Panel, Nedime Hanım Konağında gerçekleştirildi. ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı.
Üçüncü dünya savaşı su savaşı olacak
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitim Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal moderatörlüğünde gerçekleştirilen Panelin açılış konuşmasını Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka gerçekleştirdi. Tonka, Ortadoğu’da yaşanan savaşlara dikkat çektiği konuşmasında, asıl savaşın önümüzdeki dönemde su savaşlarına dönüşeceğine dikkat çekerek “Birinci dünya savaşı petrol savaşı oldu. İkinci dünya savaşı tüccarlar savaşı oldu. Önümüzde çıkacak olan savaş ise su savaşı olacak. Şu anda İran’ın bombalanmasının arka planında, bizden akan akar sularının kullanımı ile ilgili ele geçirme savaşı diye Ortadoğu’da önümüzdeki dönemde bu savaş çıkacak. Onun için biz Türkiye’deki bütün sularımızın kıymetini bilmek zorundayız. Ülkemizdeki göller, nehirler, barajlardaki veya diğer alanlardaki bütün sular bizim için çok kıymetli. Dolayısıyla hem coğrafyamızı bilmemiz lazım hem de Türkiye’deki bu sularla ilgili bilgi sahibi olmamız lazım” dedi.
Çanakkale bilim üretiminde daha iyi yerlere gelecek
Rektör Cüneyt Erenoğlu ise konuşmasında bilimsel çalışmaların zorluklarına değinerek, üniversitenin ve Çanakkale’nin milim üretiminde daha iyi yerlere gelecek potansiyele sahip olduğunu belirterek “Üniversitemizin vizyonu, üretken bilgiyi araştırma-geliştirmek için toplumsal fayda noktasında kanalize etmek ve bunu daha iyi yapan farklı üniversiteleri görüyoruz. Ama bizim buradaki amacımız, üniversitemizde yıllardır yürüttüğümüz özellikle kamu, özel, STK ve derneklerle biz üniversiteler olarak hocalarımızın kendi .inde bir raya gelip beklenti ve istekler doğrultusunda yönlendirmeye çalışıyoruz. Akademisyenlerimizin bu alanlardaki çalışmaları yıllardı var. Ben de çok iyi biliyorum ki Çardak’ta, Kepez’de, Atikhisar’da, Sarıçay’da çalışıyorlar. Bizim bu konuda verilerimiz var ve her platformda belediyeler ve diğer kurumlara sınmaya da hazırız. Ama şunu söylemek gerekiyor, Üniversite olarak bilim üretiyoruz. Bilim de dünyanın en pahalı ve en külfetli işi. Bir kere insanla uğraşıyoruz bir de veriyle uğraşıyoruz. Biz bu külfetli işleri kentlerin beklentileri doğrultusunda sarf etmek istiyoruz. Çanakkale bilim üretmek açısından çok iyi yerde ve daha iyi yerlere gelecek potansiyeli olduğuna inanıyorum” dedi.
Çanakkale kritik iller arasında
Açılış konuşmaların ardından Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Coğrafya Eğitim Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Ahmet Evren Erginal moderatörlüğünde panele geçildi. Panelde ilk sunumu Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümünden Prof. Dr. Ekrem Mutlu tarafından gerçekleştirildi. Prof. Dr. Mutlu ‘Türkiye Göllerinde su kalitesi ve ekolojik riskler’ sunumuyla Türkiye’nin su kalitesi hakkında bilgiler verdi. Çanakkale’nin su riskine de değinen Mutlu “Eskiden ‘Su akar Türk bakar’ derlerdi. Ama biz bunu yavaş yavaş yıkarak bazı çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin Türkiye’den daha büyük olduğunu görebiliyoruz. Çanakkale Türkiye tarımında önemli bir bölge. Ancak Çanakkale’de diğer illere göre göl ve gölet bakımından daha az. Çanakkale tarımı için eski Bakanımız göl ve göletlere çok önem vermişti. Ancak Çanakkale’de hep akarsulardan yararlanıldı. Ancak göletler de bizim tarımın geleceğinde önemli yerlere sahip. Türkiye’de hep diyorlardı ki ‘su problemi olmayacak’ Ama oldu. Türkiye’de su problemi artık gümbür gümbür geliyor. Burada Çanakkale’de kritik illerimizden bir tanesi. Özellikle Çanakkale’nin bazı bölgeleri, mesela Biga ve Bursa tarafına doğru bölgelerde çok kritik öneme sahip. Bir de Gelibolu yarımadası. Çünkü Gelibolu Yarımadası da su kaynağı bakımından zayıf. İstanbul’da Deniz altından suyu karşıya geçirdik. Çanakkale’de de gelecekte öyle olacak gibi gözüküyor. Şu anda da DSİ tarafından uygulamalar düşünülüyor” dedi.
Panele katılan akademisyenlerin soruları da yanıtlanarak su ile ilgili önemli bilgiler aktarıldı. Katılımcılara hediye takdiminin ardından tamamlanan Panel hatıra fotoğrafının çekiminin ardından son buldu.