ADALET VE KALKINMA PARTİSİ  (AK PARTİ), parti programının giriş kısmında yolsuzluk, yozlaşma, usulsüzlük, çıkarcılık, iltimas, hukuk önünde ve fırsat açısından eşitsizlik gibi olumsuzlukları partinin en yoğun mücadele alanı olarak ifade etmektedir (AK Parti, 2001, s. 8). Ayrıca, şeffaflık ve yolsuzluklardan arınmış bir düzenin ancak adalet işlemesiyle mümkün olacağını belirtmektedir (AK Parti, 2001, s. 21). AK Parti siyasal iktidarın kötüye kullanılmasını yolsuzlukların nedeni olarak görmektedir. Buna dayalı olarak da kamu yetkisinin kötüye kullanımı sonucu ortaya çıkan yolsuzluklar başta olmak üzere her türlü yolsuzlukla mücadeleyi partinin öncelikli politikası olacağını dile getirmektedir (AK Parti, 2001, s. 67). AK Parti’nin yolsuzluklara ilişkin ortaya koyduğu neden partinin yolsuzlukla mücadelede öne çıkardığı politikaları da şekillendirmiştir. Nitekim yolsuzlukla mücadele önlemlerini artırmaya yönelik hukuki, şeffaflık, hesap verebilirlik, kurum ve kurulların oluşturulması ile uluslararası işbirliğine atıf yapan politikalar partinin programında yer almaktadır. AK Parti (2001, s.67) yolsuzlukla mücadele önlemlerini artırmaya ilişkin hukuk alanında yasal alt yapının güçlendirilmesine yönelik politikaları hedeflemiştir. Bunlar; kapsamlı bir program hazırlanarak kamu yönetiminde şeffaflık ve ihale mevzuatının yeniden düzenlenmesi, yolsuzluk  yapılabilmesi ihtimali olan kamu yönetimi alanında çalışacak personeli belirlemeye ve bunların denetimine yönelik özel usuller, Sayıştay tarafından kullanılan denetim yetkisine kanuni güvence sağlanması, yolsuzlukla mücadelede adli birimlerin yetkilerinin artırılması olarak sıralanabilir. Şeffaflıkla ve hesap verebilirlikle ilgili ise siyaset alanı ile kamu yönetimi alanına ilişkin iki farklı yaklaşım ortaya koymuştur. Siyaset alanına ilişkin, siyasi parti kanununda değişiklik yapılarak siyasetin finansmanı ve partilerin mali yapılarının şeffaflığa kavuşturulması, seçim harcamalarının şeffaf ve denetlenebilir olması, seçimle göreve gelen aktörlerin kanunen vermek zorunda olduğu mal bildirimlerinin şeffaf biçimde kamuoyunun bilgisine ve denetimine sunulması ifade edilmektedir (AK Parti, 2001, ss. 17, 18). Ayrıca ekonomideki ilkelerin şeffaf olması (AK Parti, 2001, s. 41) kamu bütçesinde şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlayacak mekanizma kurma (AK Parti, 2001, s.37) ve kamu yaşamının her alanında şeffaflığın ve hesap verebilirliğin yerleştiği bir anlayışı hâkim kılma (AK Parti, 2001, s.9) diğer yolsuzlukla mücadele amaçları arasında sayılmaktadır. AK Parti’nin yolsuzlukla mücadele önlemlerini artırmaya yönelik şeffaflık ve hesap verebilirlik politikaları aynı zamanda yeni kurumlar ve kurulların oluşturulmasını içermektedir. Bu amaçla yolsuzlukları önleme, tespit etme ve soruşturma sürecinde tüm kurum ve kuruluşların koordinasyonunu sağlayacak bir birim kurulması, sivil toplum kuruluşlarının yolsuzluk denetiminde yer almaları ve bu alanda yapacağı çalışmalardan yararlanma, kurumların iç denetim mekanizmalarını güçlendirme yanında bağımsız dış denetim kuruluşlarından yararlanma, mal bildirimi beyanlarının doğruluğunu araştıracak sistem kurulması gibi politikalar programda belirtilmiştir (AK Parti, 2001, s. 67, 68). Bunların dışında AK Parti (2001, s 68) yolsuzlukla mücadelede uluslararası işbirliğini politikaları arasında saymaktadır. Bu bağlamda Türkiye’nin (parti programının hazırlandığı tarihte henüz) imzalamadığı Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan yolsuzlukla mücadeleye ilişkin uluslararası sözleşmelerin imzalanıp onaylanması ve yolsuzlukla mücadelede uluslararası işbirliğine önem verilmesi vurgulanmaktadır. AK Parti programında kamu yönetimi ve siyaset alanında yolsuzlukları önlemeye ilişkin hukuki altyapıyı güçlendirerek kurumsal yeniden yapılanma ve denetimi sıklaştırmaya yönelik hedefler belirlemiştir. Çoğunlukla kamu yetkisini kullanan aktör ve kurumların yolsuzluklarını önlemeye dönük bu politikalar önemli olmakla birlikte literatürde yukarıda ifade edilen yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yaklaşımlar göz önüne alındığında sosyal farkındalığı artırmayı sağlayacak politikaların parti programında yer almadığı söylenebilir. AK Parti’nin yolsuzluk nedeni olarak siyasi iktidarın kötüye kullanımını neden olarak ifade etmesiyle siyasi iktidarın kullanım alanına ilişkin yolsuzlukla mücadele politikaları belirlemesi arasında bir neden sonuç ilişkisinden bahsetmenin yanlış bir değerlendirme olmayacağı düşünülmektedir. 

CUMHURIYET HALK PARTİSİ (CHP) parti programının başlangıcında yolsuzlukla kararlı mücadele etmeyi öncelikleri arasında saymıştır (CHP, 2008, s. 21). CHP parti programında siyasette ve kamu yönetiminde kirlenme (2008, s.71) ile 1980 sonlarında Türkiye’yi yöneten siyasi iktidarların uygulamaya soktuğu “köşe dönücü” anlayışın giderek meşrulaştırılması ve toplumun yolsuzluğa alıştırılması (2008, s.75) siyaset-ticaret-bürokrasi ilişkileriyle yolsuzluğun büyüdüğü (2008, s.74) olmak üzere yolsuzluğun iki nedeninden bahsetmektedir. Ayrıca yolsuzluğun ekonomik kalkınmayı olumsuz etkileyen, ekonomik krizleri hazırlayan ve hızlandıran, ülkede sosyal barışı sarsan, yönetime güveni zedeleyen dolayısıyla demokratik gelişmeyi engelleyen sonuçları olduğuna dikkat çekmektedir (CHP, 2008: 75). Bu bağlamda CHP yolsuzlukla mücadele önlemlerini artırmaya yönelik hukuki, şeffaflık, hesap verebilirlik ve kurum ile kurulların oluşturulması gibi bazı politikaları parti programında vurgulamaktadır. CHP yolsuzlukla mücadele önlemleri bakımından hukuki alt yapının güçlendirilmesini yasal ve yargısal düzenlemeler, siyaset ve sivil toplum ile yolsuzluklar önlenecektir biçiminde üç başlık altında sıralamıştır. Kanuni ve yargısal düzenlemeler boyutuyla yargının yolsuzluk ve kuralsızlıkla mücadelesi önündeki engellerin, kısıtlamaların ve yolsuzluk kapsamındaki suçlarda zaman aşımının kaldırılması amaçlanmıştır (CHP, 2008, s. 37). Siyaset ve sivil toplum boyutuyla Meclis İçtüzüğü ve çalışma yönteminin toplum yaşamını ilgilendiren diğer önemli konular gibi yolsuzluk iddialarının ele Hüseyin AKSU 211 alınması, tartışılması ve ortak görüş oluşturulması için yeniden oluşturulacağı ifade edilmektedir (CHP, 2008, s. 70). Temiz siyaset ve dürüst yönetim boyutuyla Meclis’in etkinleştirilmesi ve yolsuzluğa bulaşan kamu görevlilerinin süratle cezalandırılması için gerekli ortamın sağlanması hedefi belirtilmektedir (CHP, 2008, s. 71). CHP programında yolsuzlukla mücadele önlemlerini artırmak açısından şeffaflık ve hesap verebilirlik politikalarını siyaset ve kamu yönetimi alanlarındaki yolsuzluklar için belirlemiştir. Kamu yönetimi alanında, kamu görevlilerinin kendileri ya da yakınlarının çıkar sağlayabileceği görev ilişkisinin önlenmesi, kamu ihalelerinin ve alımlarının şeffaf ve rekabet ortamında gerçekleşmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının doğrudan veya dolaylı çıkar ilişkisi olabilecek özel veya tüzel kişilerden bağış almasını önleme, yerel yönetimlerin rant oluşturma potansiyeli olan kararlarını kamuoyu katılımı ile alması gibi politik hedefler belirtilmiştir. Siyaset alanında ise siyasi etik yasası çıkarılarak, siyasi aktörlerin çıkar ilişkisine girmelerinin engellenmesi, görev alanı dışındaki iş ilişkilerini beyan etmeleri, mal bildirimlerinin kamuoyu denetimine açılması, bir partiden başka bir partiye geçişte doğrudan ya da dolaylı çıkar sağlayan milletvekillerinin vekilliğinin düşürülmesi, seçim harcamalarına ilişkin etkin denetim sağlanması gibi amaçlar sıralanmıştır. Ayrıca seçimlerde aday olan siyasi aktörlerin bağışların Batılı ülke normlarına göre sınırlanması ve denetlenmesi ile partilerin gelir giderlerinin periyodik biçimde kamuoyu ile paylaşılması vurgulanmıştır (CHP, 2008, s. 73, 74, 75). Kısaca CHP’nin parti programında yolsuzlukla mücadele önlemlerine ilişkin vurgu hukuki alt yapının güçlendirilmesi, şeffaflık ve hesap verebilirliğin artırılması bağlamında ele alındığı ifade edilebilir. 

MİLLİYETÇI HAREKET PARTİSİ  (MHP), parti programının başında “ahlaki kirlilik ve yolsuzluklarla kararlı ve etkin mücadele etmek suretiyle temiz siyaset, temiz yönetimi tesis etmek” ilkesini temel görüş ve hedefleri arasında saymaktadır (MHP, 2009, s. 33). MHP programında (2009, s.44, 54) yolsuzluğu her alanda yaygın hale gelen bir sorun olarak tanımlamakta; yolsuzluğun toplum yaşamını, ahlaki değerleri ve demokratik rejimi bozucu sonuçları ile devlet kurumlarına güveni sarsıcı etkilerine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda MHP, Milliyetçilik ve Demokrasi başlığı altında demokrasinin sağlıklı işlemesinin yolsuzluklarının önüne geçilebilmesiyle mümkün olabileceği inancına dayalı olarak ahlaki kirlilik ve yolsuzluklarla kararlı ve etkili mücadele etmeyi amaçlayan “temiz siyaset-temiz yönetim” ilkesini benimsediğini vurgulamaktadır (MHP, 2009, s. 44). MHP, yolsuzlukla mücadele önlemlerini artırmaya yönelik politikaları hukuki, şeffaflık ve hesap verebilirlik, kurumların ve kurulların oluşturulması ile sosyal farkındalığa yönelik aktör merkezli ve toplum merkezli olmak üzere geniş bir çerçevede ele almıştır. MHP Parti Programı yolsuzlukla mücadeleye ilişkin alınacak tedbirleri “Yolsuzlukla Mücadele ve Etkin Denetim” ile “Siyasi Yozlaşmanın ve Ahlaki Erozyonun Önlenmesi” olmak üzere iki ayrı başlık altında toplamıştır. İç içe olan politik hedefler özet olarak sunulmuştur. MHP programının “Yolsuzlukla Mücadele ve Etkin Denetim” başlığında ilk olarak yolsuzlukla mücadele milli siyaset anlayışının temel unsuru olarak kabul edilmektedir. Bu minvalde; temiz siyaset - temiz yönetim, dürüstlük kültürü, bağımsız-etkin denetim ve kurumsal yapılanma, yolsuzlukların hesabının sorulması, etik kurallar ve kamu yönetimi alt başlıklarıyla yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasal, idari ve kültürel anlamda yapılacaklar sıralanmıştır. Temiz siyaset-temiz yönetim boyutuyla yolsuzlukla mücadeleyi önleyecek siyaset ve yönetim ideali taşıdıkları ifade edilmektedir. Dürüstlük kültürü boyutuyla dürüstlüğü teşvik amacıyla kurallar oluşturularak eğitimin her kademesine yaygınlaştırılması ve medya, sivil toplum kuruluşları gibi aktörlerin desteğiyle dürüstlük kültürünü bir hayat tarzı haline getirme hedeflenmektedir. Bağımsız ve etkin denetim boyutuyla; yolsuzlukları önlemek üzere kurumsal bir yapı oluşturulması ve etkin bir denetim sistemi tesisi ile yolsuzlukla mücadelede etkin ve kalıcı politikalar üretmek, ilgili kuruluşlar arasında eşgüdüm sağlamak ve uygun teminatlar verilerek denetim birimlerinin bağımsızlık ilkesi çerçevesinde yürütülmesini öngörülmektedir. Yolsuzlukların hesabının sorulması boyutuyla, yolsuzlukla elde edilmiş her türlü kazanca zaman aşımı gözetilmeksizin el konulmasına yönelik hukuki düzenlemeler ile siyaset, bürokrasi, sivil toplum ve medya gibi aktörlerle işbirliği içerisinde yolsuzluğu önlemeye yönelik yargılama süreci sağlanması amaçlanmaktadır (MHP, 2008, s. 54). Etik kurallar boyutuyla, her alandaki yozlaşmayı önlemeye yönelik, kamu yönetimi, sivil toplum, medya ve özel sektörü kapsayacak temel ahlaki düzenlemeler yapılması planlanmaktadır. Yine, üst düzey siyasi bürokratların yolsuzluk iddialarına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma yapılabilmesi, milletvekillerinin yasama görevi sırasında ve sonrasında yapamayacakları görevler belirlenerek iş takibi ve menfaat sağlanmasının önlenmesi amacıyla kurallar oluşturulması yer almaktadır. Bunun yanı sıra rüşvete ve yolsuzluğa zemin hazırlayan bürokratik formalitelerin ortadan kaldırılması ile kamu yönetiminde şeffaflık ve hesap verilebilirliğin etkili kılınması hedeflenmektedir (MHP, 2008, s. 55). Son olarak Kamu Yönetimi boyutuyla kamusal makamların nüfuz ve güç yeri olmaktan çıkarılarak hizmet yeri olması, yolsuzluk ve adam kayırmayı önleme, kamu görevlilerinin yolsuzluk faaliyeti yanında ihmallerinde de sorumlu tutulmasını sağlayacak yapının temini esas alınmaktadır (MHP, 2008, s. 58). MHP programında siyasi yolsuzluğa ilişkin “siyasi yozlaşmanın ve ahlaki erozyonun önlenmesi” biçiminde ayrı bir başlık açmıştır. Siyasi yozlaşmanın önlenmesi için milli ve manevi değerler ile evrensel değerler, vatandaşlık bilinci, temel ahlaki normlar, toplumsal kalite, anlayış, feragat ve fedakârlık duygusu, dayanışma kültürü gibi toplumsal duyarlılıkların güçlendirilmesi amacıyla her türlü örgün ve yaygın eğitim araç ve yöntemleri kullanılarak bir gelişme hedeflemektedir. İkinci olarak yolsuzluk yapanlara karşı cezai müeyyideler uygulanmasın yanı sıra kamuoyuna duyurulmasını da içeren caydırıcılığa yönelik düzenlemeleri taahhüt etmektedir. Siyasi partiler, TBMM üyeleri ve üst düzey siyasi kadroların faaliyet ve çalışmalarının tüm yönlerini etik esaslara bağlaması, bu aktörlerin mal bildirimlerinin kamuoyuna açıklanması, siyasetin finansmanın ve harcamalarının denetim altına alınarak kamuoyu bilgisine sunulması hedeflenmektedir (MHP, 2009, ss. 58-59). MHP diğer partilerden farklı olarak yolsuzlukların önlenmesi amacıyla aktör merkezli politikalar yanında yolsuzlukla mücadele için toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik politikaları da programına dâhil etmiştir. Fakat toplumsal farkındalık politikalarının somut verileri içermediği daha çok siyasi bir ideal biçiminde ele alındığı söylenebilir.

 İYİ PARTİ İyi Parti programında yolsuzlukla mücadele temel hak ve özgürlükler, iç güvenlik ve ekonomi olmak üzere üç ayrı başlık altında düzenlenmiştir. Temel hak ve özgürlükler ve iç güvenlik başlığı altında idari ve yasal düzenlemelere yönelik amaçlar sıralanmıştır. Yolsuzlukla mücadeleye ilişkin bir kurul oluşturulması, Türk Ceza Kanunu ve diğer kanunlarda bulunan zaman aşımının kaldırılması öngörülmektedir. Ayrıca yolsuzlukla mücadeleye yönelik bir temel kanun ile kamu ihalelerinin, kamu görevlilerinin mal bildirimleri, siyasetin finansmanı ve kamuda etik kurallara yönelik temel düzenlemeler yapılarak yolsuzluğa zemin hazırlayan ekonomik, sosyal ve hukuki ortamın sonlandırılması hedeflenmektedir. Ekonomi bağlamında ise yabancı yatırımlar için yolsuzluk ve kayırmacılıktan arındırılmış bir yatırım ortamı amacı belirtilmektedir (İYİ Parti, 2017, ss. 7, 34, 41). İYİ Parti programında yolsuzlukla mücadele önlemleri temelinde hukuki alt yapının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca kamu yönetimi uygulamaları açısından e-devlet alt yapısı güçlendirilerek hizmet sunumunda şeffaflık ve hesap verebilirlik amacına dikkat çekilmiştir (İYİ Parti, 2017, s.32). Bununla beraber kamu ekonomi bürokrasisinde performans ölçümü ve değerlendirme sonuçlarına dayalı politika üretilmesi ve uygulanması önündeki engellerin kaldırılarak şeffaflığı ve hesap verebilirliği artırma hedefi vurgulanmaktadır (İYİ Parti, 2017, s.40). Bunların dışında şeffaflık ve hesap verebilirlik politikalarının kamu personel alımları ile kamu bütçesi kullanımı açısından hayata geçirilecek politikalar olduğu ifade edilmektedir (İYİ Parti, 2017, s.43). İYİ Parti programında diğer üç partiye nazaran yolsuzlukla mücadele başlığı altında yolsuzlukla mücadeleye ilişkin daha dar politika seti belirlenmiş olmakla birlikte AK Parti ve CHP’ye benzer şekilde hukuki alt yapının güçlendirilmesi, kurum ve kurullar oluşturulması ile şeffaflık ve hesap verebilirliğinin artırılmasına dönük politikaları sıraladığı söylenebilir. Bu bağlamda yolsuzlukla mücadele konusunda toplumsal farkındalığı artırmaya dönük politikalara ise yer verilmediği ifade edilebilir.