Starlink Amerikan uydu şirketi SpaceX tarafından uydu interneti erişimi sağlamak üzere inşa edilmiş bir uydu takımıdır.

Bu uydular, yer istasyonları ile birlikte çalışan ve seri olarak üretilen binlerce küçük uydudan oluşuyor. Ayrıca SpaceX firması bazı uydularını keşifler ve bilim amaçlı kullanmakla birlikte bazı uydularını ise ordulara satmayı da planlamaktadır. Firma 2015 yılında Starlink projesini açıklamıştı. 40.000 uyduyu dünya yörüngesine atıp internet hizmeti vereceğini duyurdu. FCC izinlerini aldıktan sonra 250-300 kg arasında kütleye sahip uydular fırlatmaya başladı. 2022 Nisan itibariyle yörüngede 1500’e yakın uydusu oldu. Dünyanın özellikle kırsal bölgelerine internet hizmeti vermeyi planlıyor.
OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü bazen de İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı) verilerine göre ise dünyanın kırsal kesimlerinde internet erişim oranı %37 civarındadır. Dünyanın her yerinde internet mevcut değildir. Fikir güzeldir ancak, proje sonuçları itibariyle birçok tehlikeyi de birlikte getirdiğini bildirmektedir.
Zaten uzay çöpleri git gide artarken bu uydular uzayı daha da kirleteceğe benziyor. Her ne kadar yürürlükte olan mevzuata uygun hareket etseler de bu kadar çok uydunun fırlatılması birçok sorunu beraberinde getireceği öngörülüyor.
Bilim insanlarını üç açıdan endişelendiriyor. Bunlardan ilki yörüngedeki parlak nesnelerin evren gözlemlerini engellemesi. İkincisi, Starlink'in Dünya'nın yörüngesinde çarpışma tehlikesi yaratması. Buna ek olarak, bazı bilim insanları eski uyduların uzay çöpüne dönüşmemesi için yörüngeden çıkarılırken Dünya atmosferinde yanacak olan metal miktarının gezegenin ikliminde öngörülemeyen değişiklikleri tetikleyebileceğinden endişe ediyor.
SpaceX'in beklediğinden çok daha parlak olan bu uydular, astronomi topluluklarında endişeye yol açtı. Araştırmacılar, uyduların optik ve radyo aracılığıyla yapılan gök bilimsel gözlemleri ciddi şekilde tehlikeye sokabileceği konusunda hemfikirler. Son olarak Amerikan Astronomi Derneği, Ekim 2022'de yayınladığı bir raporda büyük takım uydularının astronomi üzerindeki etkisini ışık kirliliğine benzetti. Raporda, güneş ışığının uzay araçlarından dağınık yansıması nedeniyle gökyüzünün iki ila üç kat parlaklaşabileceğine belirtti. Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Eylül 2019'da Aeolus uydusunu, Starlink 44 uydusu ile çarpışmasını engellemek için "kaçınma manevraları yaparak" yönünü değiştirdiğini açıklaması, uzay kirliliği konusunu gündeme taşıdı. O dönemde Starlink'in yalnızca ilk 60 uydusunun yörüngede olduğu hesaba katıldığında şimdi tehlikenin daha da büyüdüğünü söylemek mümkün. İngiltere'deki Southampton Üniversitesi Astronotik Araştırma Grubu Başkanı ve Avrupa'nın önde gelen uzay çöpü uzmanı Hugh Lewis'e göre, bu sayının her bir yeni uyduyla arttığı dikkate alınırsa, ilk nesil takımyıldızındaki 12 bin uydunun tamamını konuşlandırdığında karşılaşma ihtimali yüzde 90'a ulaşabilecek.
SpaceX, Starlink projesinde her beş yılda bir eskiyen uyduları yeni teknolojilerle yenilemeyi planlıyor. Hizmet sürelerinin sonunda eski uydular Dünya atmosferine yönlendirilecek ve burada yanarak yok olacak. Uzay çöpünün önlenmesi söz konusu olduğunda bu plan kesinlikle övgüye değer olsa da, uzmanlar bunun yeni bir soruna yol açabileceği konusunda uyarıyor. Atmosferin normalde el değmemiş üst katmanlarında yanacak olan çok sayıda uydu, atmosferik kimyayı değiştirebilir ve gezegendeki yaşam için öngörülemeyen sonuçlar doğurabilir. Mayıs 2021'de Scientific Reports dergisinde yayınlanan bir makalede Kanadalı araştırmacı Aaron Boley, uyduların yapıldığı alüminyumun yanma sırasında alümina olarak da bilinen alüminyum oksit üreteceğini belirtti. Boley, alüminanın ozon tabakasının incelmesine neden olduğu ve atmosferin ısıyı yansıtma yeteneğini değiştirebileceği konusunda uyarıda bulundu. Göktaşları çoğunlukla oksijen, magnezyum ve silikondan oluşan kayalarda ibaret. En önemli yapı malzemesi alüminyum olan uydulara kıyasla göktaşlarındaki alüminyum miktarı yalnızca yüzde 1. Bu parçacıkların birikimi zaman içinde artacağından, etkilerin yoğunluğu da artacağına işaret eden uzmanlar Starlink uydularından kaynaklanan kirliliğin on yıllar boyunca, şu anda fosil yakıt kaynaklı iklim değişikliğinde yaşadığımıza benzer ölçekte değişikliklere yol açabileceği göz ardı edilemez olduğunu vurguluyor. Kaynak ; Prof. Dr. Lokman Kuzu, space.com, Euronews, Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA)