“Bunu bilmeyen mi var, hepsinin görevi ayrı.” dediğimde hemen içinizden şöyle geçmiştir: “

“Bunu bilmeyen mi var, hepsinin görevi ayrı.” dediğimde hemen içinizden şöyle geçmiştir: “Tabii; hademenin görevi ayrı, müdürün görevi ayrı, öğretmeninki ayrı. Komiserinki ayrı, polisinki ayrı, jandarmanınki apayrı. Aşçınınki ayrı, garsonunki ayrı…” Saymakla bitmez.
“Yazını sınıflamayla mı dolduracaksın? Çıkar ağzındaki şu baklayı!” dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız. Sözü uzatmadan sadede geleyim.
İnsan yapısını incelediğinizde ya da düşündüğünüzde her organın ya da her bölümün ayrı bir görevi olduğunu anlarsınız ama ben özellikle bunlardan en önemsizi gibi görünen ama aslında çok ayrıntılı ve zor işlerle görevli olanları bilirim.
Gözün temel görevi görmek, kulağın duymak, dilin tatmak gibi; hepsinin ayrı görevi var hepimizin bildiği gibi.
“Ellerin de görevi apayrı. Nasıl köpek ve kedinin patileri varsa insanın da elleri var yani neden elleri ayrı tutuyorsun?” diyorsunuz sanırım içinizden. Ama ben ellerden söz etmiyorum ki, özellikle, elin parmaklarından söz ediyorum ya da edeceğim.
Diyelim bir yeriniz kaşındı. Parmaklar hemen devreye girer ama işaret parmağı asla! O görevi diğer ört parmak devralır. Diyelim bir varlığı ya da maddeyi işaret edeceksiniz, işaret parmağı hemen yönlendirir sizi. Ya birisine küfretmek istiyorsunuz, bağışlayın, orta parmak göreve hazırdır. Simit yediğinizi varsayalım. Kâğıt ya da masanın üstündeki susamları ziyan etmemek için neyle toplayacaksınız, tabii ki ıslatılmış işaret parmağınızla. Ya anneler bebeği yıkarken haşlamamak için suyu ya da beslerken bardaktaki sütü neyle denetlerler, serçe parmağıyla. Bir işi başarıyla yapan ya da tamamlayan arkadaşı beğendiğiniz zaman hemen diğer dört parmak kapanırken hangi parmak dikilir? Başparmak. Ya kazanılan bir zafer, yabancı dilden imdadımıza yetişen bir sözcüğün (victory) ilk harfini çağrıştırmak için işaret ve orta parmak işbirliğini gerçekleştirmez mi? Yenilen bir sporcunun ya da birisinin başarısız olduğunun hatta bir suçlunun öldürülmesinin işaretini hangi parmak verir, aşağı yöneltilen başparmak.
Biraz uzatmış olmayayım diye “Susam toplarken işaret yerine serçe parmağını da kullananları görürüz zaman zaman.” demedim. Banyo sonrası kulağımıza su kaçmışsa yine serçe parmağı göreve hazırdır. Tutulan bir çikolata ya da şekeri almak içinse başparmakla işaret parmağı iş birliği devreye girer çünkü ne de olsa dayanışma zaman ve başarı kazandırır.
Kıl ya da kâğıdı da başparmak ve işaret parmağı birlikteliğiyle tutmaz, almaz ya da ayırmaz mıyız?
Hele hele çok beğendiğimiz bir davranış ya da eşsiz bir lezzeti anlatmak içinse beş parmağımızın uçlarını da imece işareti gibi büzerek bir araya getirmez miyiz?
Sonunda grubun ya da birlikteliğin gücünü göstermek için parmaklarımızın hepsini kapatıp yumruk hâlinde yukarıya kaldırmaz mıyız?