Z kuşağı bilemez ama yazlık sinemaları anımsayan vardır içinizde. Hani şu geceleri  açık havada, bunalmadan, eserse püfür püfür, ferahlatan ortamda ama ille de tahta sandalyelerde…

Z kuşağı bilemez ama yazlık sinemaları anımsayan vardır içinizde. Hani şu geceleri  açık havada, bunalmadan, eserse püfür püfür, ferahlatan ortamda ama ille de tahta sandalyelerde…
Gün boyu kavrulduktan sonra gelen ödül, serin ya da en kötüsü ılık bir gece. Hele bir de işlek yollardan ve dolayısıyla trafik gürültüsünden uzak bir yerdeyse değmeyin keyfinize! Varsın tahta sandalye kalçanızı, bacağınızı rahatsız etsin, biraz kımıldanırsanız uf olan yer (!) rahatlar.
Yazlık sinemaların en güzel yanı ayçiçeği yiyerek kabuğunu üflemek. Diğer elinde de belki - Çanakkale’deysen Çanka - gazoz… Çok yüksek sesle olmadıkça kimseyi rahatsız etmeden arkadaşınla konuşmak.
Bu arada rüzgâr güçlü esiverirse sesin sizden uzaklaşıp dalga dalga tekrar gelmesi ayrı bir güzellik. Kısaca keyiflerden keyif beğen.
Bahar, yaz fark etmez. Çekirdek, gazoz, keyfini çıkar. Hele bir de renkli filmse, hani şu yabancı filmlerle tanıştığımız yıllarda birbirimize övdüğümüz, değmeyin keyfimize!
Hiç unutmam, ilk renkli yabancı filmi, kordondaki kışlık “Belediye Sineması”nda izlemiştim. O zamanlar cumartesi günleri öğlene kadar ders yapardık. O gün, önceden eve haber verdiğim için okuldan çıkınca arkadaşlarla onu izlemeğe gitmiştik.
Aklıma, yıllar sonra Trabzon’daki yazlık sinemalarda film izleme konforumuz geldi.
Gülün dikeni gibi her güzelin bir kusuru olur. Trabzon’da yağmurun ne zaman yağacağını bilemezsiniz. Diyelim bir yaz akşamı kapalı ortamda bunalmamak için yazlık sinemada film izlemek istediniz.
Film başladığında pırıl pırıldır hava ve gökteki yıldızları bile tek tek sayabilirsiniz ama o da ne? Birden yağmur bastırır hem de şakır şakır! İşte o zaman önünüzdeki tahta masanın altına girersiniz, oradan izlemeğe devam edersiniz kesilmeden devam eden filmi. Yaz yağmurudur, yağar geçer. Siz de çıkarsınız masanın altından. Elinizde varsa kese kâğıdı, tedbirliyseniz mendil veya bez parçasıyla, biraz sonra kendiliğinden kuruyacak  sandalyenin oturmalığını kabadan silip yarı kuru yarı yaş sandalyeye oturur, devam edersiniz izlemeğe. Kısaca hiçbir şey keyfinizi kaçıramaz. Var mıdır sizin gibi küçük mutluluklar prensi ya da prensesi?