Bu yazıyı yıllar önce, daha WhatsApp, Instagram, Facebook filan ortada yokken okuduğumda çok hoşuma gitmişti... Geçen akşam nedense sahil dönüşü birdenbire aklıma düşüverdi...

 
Bu yazıyı yıllar önce, daha WhatsApp, Instagram, Facebook filan ortada yokken okuduğumda çok hoşuma gitmişti...
Geçen akşam nedense sahil dönüşü birdenbire aklıma düşüverdi...
Aklımda kaldığı kadarını toparlamaya çalıştım, sonra yanılmamak ve sizleri de yanıltmamak için netten kopyaladım.
 
Prof.Dr.Saffet Solak'ın bir anısı.
 
"Tıp fakültesini yeni bitirmiş, pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere, Konya’ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim. Gençtim, bekârdım.
Küçük bir beldeydi gittiğim yer. İlk gece bir eve misafir olmuştum.
Tren istasyonunun hemen yanında bir evdi. Akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş, sohbetler edilmişti. Üzerimde yol yorgunluğu, geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı. Saatler ilerliyor, ağır bir uyku beni içine çekiyordu. Ev sahibine bir şey de diyemiyordum. Bir müddet daha geçti
yine bir hareket yoktu. Evin en büyüğü olan hacıanneye sıkılarak “Anneciğim, sizin buralarda kaçta yatılıyor?" dedim.
Hacıanne; "Evladım treni bekliyoruz. Az sonra tren gelecek, onu bekliyoruz" dedi. Merak ettim tekrar sordum "Trenden sizin bir yakınınız mı inecek?" Hacıanne;
“Hayır evladım, beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok. Ancak burası uzak bir yer. Trenden buraların yabancısı birileri inebilir. Bu saatte, yakınlarda ışığı yanan bir ev bulamazsa sokakta kalır. Buraların yabancısı biri geldiğinde, ışığı yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz.”...
 
Belki hala bir yerlerde bilmediğimiz köylerde, kasabalarda ışığı, ışıkları yanan evler vardır kimbilir...
Hoş şimdilerde her yerde şıkır şıkır aydınlık evler var ama gecenin ya da günün bir vaktinde kapısını çalsan bir yardım eli uzanır mı bilemiyorum...
Gecenin bir yarısında veya günün herhangi bir saatinde bilmediği bir şehirde hastanede işi olan veya yolda çaresiz kalmış birileri için konaklayabilecekleri, soluklanabilecekleri ücretsiz yerler olsa ne güzel olurdu öyle değil mi a dostlar. Artık hangi birime ait olur bilemiyorum muhtarlık, belediye veya kaymakamlık kimin yetki alanında olursa yanlışım varsa düzeltin lütfen belki böyle bir hizmet vardır ben bilmiyorum varsa eğer affola, cahilliğime verin...
Parası olan istediği yerde konaklayabilir ama ya parasal durumu iyi olmayanlar ne yapar böyle durumlarda Allah bilir...
Allah hiç kimseyi yolda, darda, müşkülde bırakmasın.
Evlerinizin ışığı gönüllerinizin neşesi hiç sönmesin olur mu...
Hüzünlü bir şarkı bırakalım mı buraya?
Yanıyor Mu Yeşil Köşkün Lambası - Zeki Müren Gelsin müsait olduğunuzda dinlerseniz sevinirim. Bir sonraki postta bu güzel ve hüzünlü şarkının hikâyesini paylaşmak istiyorum müsaadenizle.
Hoş kalın sevgiyle kalın kendinize çok güzel davranın olur mu?