Sakin olabilimek...

Sakin olabilimek...
Ne kadar önemli şeyler değil mi bunlar?
Sahiden önemli, soğukkanlı bir insan olabilmeyi ne çok isterdim. Meditasyon, yoga, bilinç öğretileri ve diğer tüm kadim öğretilerin hatta Budizm'in insan beyninde oluşturmaya çalıştığı muhteşem bir bilgi bu...
Ama ne de zor! Özellikle içinde yaşadığımız hızlı, profesyonel, rekabetçi yani modern toplumda, stresten uzak durmak neredeyse imkansız bir olay. Stresin insan vücuduna etkileri ise akıl alır gibi değil. 
Karabük İl Sağlık Müdürlüğü'nün internet sitesindeki yazısından aldığım bilgilere göre, Cilt hastalıkları, Kilo kontrolü,Sık geçirilen soğuk algınlığı, Gastrointestinal bozukluklar, Odaklanma güçlükleri,Saç dökülmesi,Baş ağrısı, Düşük libido, Uyku sorunları, Kardiyovasküler hastalıklar gibi pek çok rahatsızlığına sebep olabiliyor stres...

Tabii elimizden geleni yapıyoruz. Bazen iş hayatının stresinden, şehir yaşamından kurtulmak için kendimizi doğaya atmak ve orada bir süre geçirmek ya da sakinliki durgunluk veren hobiler edinmek için kısa süreli çözümler üretebiliyoruz. Ancak aslında sakinliği, yalnızca içeriden gelen bir güç ile sağlayabiliriz. 

Kitapçılarda gezerken yeni çıkmış bir kitao gözüme takıldı: Yaşamak Sakinlik İster
Özgür Bacaksız'ın yazmış olduğu bu eser, kitapçılarda yerini almış. 

"Özgür Bacaksız, Adıyaman Üniversitesinde muhasebe bölümü okumuştur. Daha sonra eğitim hayatına açık öğretim felsefe bölümünden devam etmiştir. Özgür Bacaksız, Bilgelik Yaşama Sanatı, Deli Çocuğun Güncesi, Mutsuz Çocuklar Ülkesi ile Bazı Yollar Yalnız Yürünür adlı kitapları kaleme almıştır." şekllinde kendisinden bahsedebiliriz.

Kitabının tanıtım bülteni ise şöyle:
"Sen yavaşladığında her şey düzelecek...
Ne kadar hızlı olursan hayatı o kadar erken ve kuvvetli yakalarsın gibi geliyor. Ne kadar hızlı olursan o kadar başarılı ve kazançlı olacağına inanıyorsun. Hayatta kalabilmenin tek çaresi, çağın hızına ayak uydurabilmek diye düşünüyorsun. Oysa sen hızlandıkça, stres ve kaos artıyor sadece... Sen hızlandıkça çözümsüz görünen sorunlar, kaygı ve belirsizlik çoğalıyor. Çözmek için daha da hızlandığında, çözümsüz bir hal alıyor her şey...
Ne zaman çözümcü, üretken, başarılı, kazançlı ve en önemlisi de sağlıklı olursun biliyor musun?
Yavaşladığında...
Çünkü sakinliğin içinde çözüm vardır, çare vardır, yaratıcılık ve fikir vardır. Sakinlikte bilgelik, bilgelikte anlam ve değer vardır.
Sakinlik “detay” demektir ve unutma ki farkı yaratacak olan da yine detaylardır. Çünkü detayda fırsatlar vardır.
Çağımızın insanı, ihtiyaç duyduğu fırsatları, çareleri, huzuru, güveni, sağlığı, başarıyı ve ilhamı hızın içinde kaybetti.
Oysa sükûnette beklemeye devam ediyor hepsi...
Bu kitap sükûnete verilecek emeğin yol rehberidir işte."

Ben bugün kitabı ivedilikle sipariş verdim, belki bir gören duyar olur da merak eder...