21 Eylül'de okularıyla buluşan Paulo Coelho'nun yeni kitabı Okçu'nun Yolu, geçtiğimiz günlerde Mete Gazoz'a imzalanmasıyla dikkatleri üzerine çekmişti.
21 Eylül'de okularıyla buluşan Paulo Coelho'nun yeni kitabı Okçu'nun Yolu, geçtiğimiz günlerde Mete Gazoz'a imzalanmasıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Veronika Ölmek İstiyor ve Simyacı ile çok beğendiğim yazarlar arasına giren Coelho, her zaman beklentilerimi karşılayamıyor elbette. Twitter hesabından paylaşım yapan Brezilyalı yazar, “Mete Gazoz,
Okçuluğun dehası! Bu sana adanmış ilk kitaptır, aynı zamanda da benim, hayatı daha iyi anlamanın bir yolu olarak okçuluk vizyonumdur.” ifadeleriyle büyük bir jest yapmıştı.
İnternet sitelerinde ve kitapçılarda satşa çıkan Okçu'nun Yolu'nu az önce sipariş verdim ve heyecanla bekliyorum. Elbette geldikten sonra düşüncelerimi paylaşacağım. İşte tanıtım yazısını sizlerle paylaşıyorum:
Her okun uçuşu farklıdır. Bin ok atarsan, bini de sana farklı bir yol gösterecektir: Okçunun yolu işte budur.
Ülkenin en mahir okçusu Tetsuya bir köyde mütevazı bir marangoz olarak yaşamını sürdürmekteyken bir gün uzak diyarlardan gelen bir okçu ona meydan okur... Tetsuya bu meydan okumayı kabul ederek okçuluk felsefesini hem yabancı okçuya hem de köyün delikanlılarından birine aktaracaktır.
Paulo Coelho’nun Okçu’nun Yolu’nda dile getirdiği öğreti sadece okçuluğa değil hayatın her alanına uygulanabilecek, yolu nice erdemden geçen bir ilkeler bütünü.
“Kaleme aldığım bu metinde yay, ok, hedef ve okçu aynı gelişim ve sınama mekanizmasının bütünleyici birer parçası.”
Paulo Coelho
