Birleşmiş Milletler, 20 Aralık 1993'te, her yıl 3 Mayıs'ın, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

Birleşmiş Milletler, 20 Aralık 1993'te, her yıl 3 Mayıs'ın, Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

Basın Özgürlüğü nedir? Ona bakmak lazım...Basın özgürlüğü, birçok anayasada, uluslararası bildiri ve sözleşmede düşünceyi açıklama özgürlüğü ile birlikte ele alınmıştır. 1776'da Virginia İnsan Hakları Yasası’nın 12. maddesinde, basın özgürlüğünün özgürlüğün en güçlü kalelerinden biri olduğunu ve sadece despot hükümetler tarafından engellenebileceğini ilan edilmiştir.
1789 tarihli Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi, düşünce özgürlüğüyle birlikte düşüncelerin yayımlanmasına dair ifadeler barındırarak basın özgürlüğünü işaret eden ilk belgelerden biri olmuştur. 11. maddesinde "Düşüncelerin, fikir ve kanaatlerin başkalarına serbeste söylenmesi, insanın en değerli haklarındandır. Her vatandaş serbestçe konuşabilir, yazabilir ya da yayın yapabilir." denmektedir.
Basın özgürlüğü konusunda ilk kalıcı düzenleme ise Amerikan anayasasına 1791 tarihinde "Kongre... söz ve basın özgürlüğünü engelleyici yasa yapamaz" ifadesini taşıyan İlk Değişiklik Maddesi'nin eklenmesidir. Anayasal düzenleme açısından bakıldığında Amerika Birleşik Devletleri'nin söz ve düşünce özgürlüğü ile birlikte basın özgürlüğünü anayasal güvence altına alan ilk devlettir. Diğer demokratik devletler de aynı yolu izleyerek basın özgürlüğünü anayasal güvence altına almıştır.
Düşünce ve basın özgürlüğü, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 günü Paris'te ilan ettiği İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 18. maddesinde açık bir dille ifade edilmiştir.