Karınca kaderince yaşardı Cevat Usta, Ne bulursa şükür derdi Allah’a.

Karınca kaderince yaşardı Cevat Usta,
Ne bulursa şükür derdi Allah’a.
Öyle bir kuzu falan devirmezdi bir oturuşta,
İki zeytin ona yeterdi.
Yaşamak denince kendisine,
Gülüp “O da neymiş?” derdi.
Karınca kaderinceydi talihi,
Ne soranı olurdu ne arayanı.
İki kişiyle “tanış”tı mahallede:
Biri sobacı Hasan,
Bir de çok severdi kalfa Salih’i.
Merhabasını eksik etmezdi ele güne,
Her zaman kırış kırıştı
Yüzü, hayatı.
Kimsesizlik gelirdi akla Cevat Usta denince.
Bir gün ölüverdi,
Cenazesi kaldırıldı zavallının,
Karınca kaderince.