Türk kahvesi kültürümüzün bir parçası.

Türk kahvesi kültürümüzün bir parçası. Kimilerinin sabah alışkanlığı, kimisinin akşam...
Kimisi yalnız içer kahvesini kimisi komşusuyla...
Fakat her türlü sohbet başlatır Türk kahvesi, ben de çok severim. Türk kahvesinin yayılması ile ilgili şöyle bir hikaye buldum: "Osmanlı ordusu ikinci Viyana Kuşatması’ndan  dönerken getirdikleri tonlarca kahve çuvalını geriye götürmeye üşenmiş. Demişler ki ‘bu çuvalları tekrar geriye götürmek bizi baya yavaşlatır. Bırakalım burada öyle dönelim.’ Çuvalları öyle ulu orta bırakmamışlar tabi. Kuşatma sırasında Osmanlı’ya yardım eden bir Viyanalıya ödül olarak hepsi bırakılır.  Bu kişi doğu motifleri ile kahveyi güzel bir süslemiş, püslemiş, başlamış pazarlamaya. O kişinin açtığı kahvehane dükkanı bugün hala Viyana’da faaliyet göstermektedir.’"

Kahvenin çok farklı hikayeleri var, gerçekten kendine çok özgü kahve...
Keşfine gelirsek ise; En fazla anlatılan efsaneye göre, Habeşistan (Etiyopya) orijinli olan kahveyi ilk keşfeden canlılar “keçi”lerdir. Rivayete göre, keçi ve deve sürülerinin çobanları güttükleri hayvanların garip bir ağacın meyvelerini yedikten sonra, daha canlı, hareketli olduklarını görünce, ”bunda bir hikmet var” diyerek durumu dervişleri Şazili’ye bildirmişler. Bu meyvenin suyunu kaynatıp içen Şazili’nin kendisi de aynı canlılığı duymuş ve kahvenin meziyetleri böylece anlaşılmış. Cezayir kaynaklarına göre, kahveyi keşfedenler arasında Şazili’yle birlikte İdris adıda geçiyor. Hatta, ilk zamanlarda kahveye “Şazili” adı verilmiştir. Fakat kahve ağacının meyvalarının bugünkü anlamda sulu bir içecek haline dönüşmesi, ilk kez Yemen’de olmuş. İlk defa Sufiler kahve içmişler. İbadet ve zikir sırasında özellikle akşamları okurken uyanık kalabilmek için.

Kaynak: www.bilimgunlugu.com