Çanakkale’ye 2016 yılında yerleşerek arkeoloji eğitimine başlayan, 2020 yılında mezun olarak arkeolog olarak arkeoloji konusunda çeşitli makale ve gazetemizdeki köşe yazıları ile çalışmalarına devam eden ve son olarak ‘Ölümsüzün Aşkı’ kitabını yazan Devrim Demir geçtiğimiz günlerde de yayınladığı makalede Çatalhöyük’ü ele aldı. Anadolu'da ilk yerleşim alanı olan Arkeolojik yer hakkında uzun uzadıya bilgiler verdi.
 
Arkeoloji konusunda çok sayıda makale ve çalışması olan geçtiğimiz haftalarda da kitabı ‘Ölümsüzün Aşkı’ ile büyük beğeni toplayan, Truva antik kenti konusunda birçok çalışması olan Devrim Demir şimdide Arkeoloji açısından Anadolu’da kıymetli bir yere sahip olan, ilk yerleşim alanlarından olan Çatalhöyük’ü kaleme aldı. Çatalhöyük hakkında genel bilgiler veren ve 1961-1965 yıllarında James Mellaart ile başlayan kazılarda 12 tabaka bulanan antik kent arasında bilgi veren Devrim Demir; ‘’ Önasya’nın popüler yerlerinden biri olan Çatalhöyük, 1000 rakımlı ve Konya’nın 52 kilometre güneydoğusundadır. Hasandağı’nın yaklaşık olarak 136 kilometre uzağında, Çumra İlçesi’nin 11 kilometre kuzeyinde yer almaktadır ve Konya Ovası’na hâkim arazide bulunmaktadır.  İsmi yerel halkça, yolun çatallaştığı bir bölgede olduğu için verilmiştir. Doğu ve batı olmak üzere iki höyüktür ve doğu höyüğü, çanak- çömleksiz neolitik dönemden başlar ve kabaca M.Ö.7400-M.Ö.6000 yıllarını kapsayacak şekilde tarihlenir ve 13,5 hektardır. Batı höyüğünde ise Kalkolitik Dönem ile Tunç Çağı Dönemleri vardır. Çatalhöyük Neolitik Kenti, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır. James Mellaart 1950’li yıllarda Hacılar’ı araştırırken, sonra Çatal höyüğü keşfetmiştir. 1961 yılında kazılara başlamıştır ve 1965’te lisansı iptal edilinceye kadar kazılara devam etmiştir. Kazı lisansı Mustafa Kemal Paşa’daki varlığı bilinmeyen Dorak hazineleri sebebiyle iptal edilmiştir. London News’te yaptığı Dorak çizimleri yayınlanıp Milliyet gazetesinde haber yapılınca güvensiz bulunup suçlanmıştır. 1961-1965 yıllarında James Mellaart ile başlayan kazılarda 12 tabaka bulunur ve M.Ö.7050 ile M.Ö.6000 yıllarını kapsayacak şekilde toplam 160 ev ortaya çıkarılır. Daha sonra 1993’te Ian Hodder ile devam eden kazılarda 12 tabakadan daha eski 4 tabaka daha bulunur ve seramik buluntuları yoktur (M.Ö.7400-M.Ö.7050) ve bu dönemde de 119 ev kalıntısına rastlanılmıştır. Döneminde yıllık 350-400 mm. yağış alan bataklık bir alan. Yerleşmesinde dikdörtgen kerpiçten evler vardır ve planında her evin kendi duvarı olan parselizasyona sahiptir. Evlerin arasında boşluklar (avlular) vardır ve ev olmayan alanlarda hayvanlar tutulmuştur.’’ şeklinde bilgiler yer aldı.
 
‘Yeryüzünün neredeyse ilk parlak uygarlığının geliştiği Çatalhöyük’te eşsiz güzellikte kalıntılar ve sanat eserleri bulunduğu’ ’nu ifade eden Devrim Demir; ‘’Evlerin taban ve duvarları her mevsim olacak şekilde beyaz kireçli madde ile sıvanmıştır. Evler düz damlıdır ve kubbeli fırınlar ile ocakları vardır. Daha düzgün yapılmış platformlar bulunmakta ve ölen oldukça açılıp gömülmek suretiyle, platformların altına iskeletler konulmuştur. Evlere üstten (damdan) merdiven kullanılarak girilmektedir ve evleri gömme gelenekleri olduğu için kat farkları bulunmaktadır. Obsidyen aletler vardır ve seramik ise 12.tabakadan itibaren görülmektedir ve 12-6.tabakalar arasında yemek pişirmede kullanılmıştır. 6.tabakadan sonra seramikler kum katkılıdır ve boyalı seramikler ise batı höyüğünde Kalkolitik Dönemde ve doğu höyüğünün en üstünde vardır. Anadolu’nun en eski dokuma kalıntıları ile kefene sarılıp ya da sepete konan tekil ölüler vardır. Evdeki platformların altına gömülen iskeletler ise önce etlerinden arındırılmıştır. Çeşitli mühürler, takılar, çakmaktaşı hançerler bulunmaktadır. Kemikten takı ve aletler vardır. Oltalar, kaşıklar v mermerden asa başı bulunmuştur. Evlerde çok farklı desenlerde aşı boyamaları vardır ve şehir planı arkada Hasan Dağı olacak şekilde resmedilmiştir. Evlerde boğa boynuzlarının olduğu kült alanları bulunmaktadır. Panter kemiği yoktur ama %65 oranla tasviri en fazla olan hayvandır. Şişman tanrıça (Kybele?) figürleri vardır ve yanında panterler tasvir edilmiştir. Bir inanışın somut olarak görüldüğü ilk yerleşmelerden biridir. Yeryüzünün neredeyse ilk parlak uygarlığının geliştiği Çatalhöyük’te eşsiz güzellikte kalıntılar ve sanat eserleri bulunmuştur. Evlerin duvarlarını başarılı şekilde süsleyen renkli kabartmalar ile renkli freskler bulunmaktadır ve tasvirlerde av, dans sahneleri, çeşitli tanrı betimlemeleri ile insan ve hayvan resimleri bulunmaktadır. Bir tasvirde Hasan Dağı’nın patlama sahnesi yer almaktadır ve tarihin belki de ilk manzara resmidir. Çoğunlukla 4-5 ev bir grup olmakta ve bunların arasında tapınak denebilecek bir kült odası bulunmaktadır.’’ ifadelerini kullandı.
 
İbrahim Akın Kazancı