Çanakkale Belediyesi Şubat Ayı Meclis Toplantısı geçtiğimiz gün Ülgür Gökhan’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Aralık ayından beri şehrin gündeminde olan Atikhisar Barajı’ndaki su seviyesinin kritik seviyelere düşmesi ve yaklaşan kuraklık sonrasında yağışların olması vatandaşlara umut verirken, Gökhan’da su seviyesinin son durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Gökhan, “Bu yağışlar bizi korkularımızdan biraz arındırdı ama biz tasarrufumuza devam edeceğiz. Sizler evimizde, bahçemizde, bizler yerel yönetimler olarak parklarda, bahçelerdeki sulamalarda arkadaşlar da biraz gayret gösterecekler” şeklinde konuştu.
 
Gündem maddelerine geçilmeden önce Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Ocak ayının değerlendirmesinde bulunarak, hayatını kaybeden Çanakkaleliler için rahmet dileklerinde bulundu. Uzun zamandır Çanakkale’nin kritik konusu olan Atikhisar Barajı’nın son durumu hakkında bilgi veren Gökhan, “Yağan yağmurlar sonrasında Atikhisar Barajımızın su seviyesi 29 milyon 600 bin metre küpe çıkmış olup, oran olarak da yüzde 56,38 oranında gerçekleşti.  Dereyi geçtik çok şükür ama yetmez.  Bu yağışlar bizi korkularımızdan biraz arındırdı ama biz tasarrufumuza devam edeceğiz. Sizler evimizde, bahçemizde, bizler yerel yönetimler olarak parklarda, bahçelerdeki sulamalarda arkadaşlar da biraz gayret gösterecekler.  En az su ile ihtiyaçları gidermenin yollarını arayacağız. Suyun bizler için ne kadar önemli olduğunu hep beraber hissettik. Allahtan kuraklığı yaşamadık” dedi.
 
“SARIÇAY’IN BARAJIN ORADAN ISLAH EDİLMESİ LAZIM”
Geçtiğimiz hafta yağan sağanak yağış sonrasında yaşanan taşkınlarla ilgili de konuşan Gökhan, “Lapseki’de Bayramiç’te de risk atlatıldı. Onun için biz suyun kıymetini anlamalıyız ama aynı zamanda şunu da gördük, bu çay yataklarının acilen ıslah edilmesi lazım. En büyük sıkıntılardan bir tanesi de ıslah edilmeyen çayların taşmış olmasıdır.  Bizim başımızda da var, Sarıçay. Sürekli Sarıçay polemik konusu oluyor. Biz de diyoruz ki doğru Sarıçay. Sarıçay’ın barajın oradan ıslah edilmesi lazım.  Mesela Çileder Çayı barajın oradan köprünün altından direkt Sarıçay’a katılıyor. Onun aşırı su taşıması risktir.  Halbuki biz onu yıllardır söylüyoruz Kızılcık tepesinin oradan bir drenajla baraja getirilse hem bir katkı olur hem de riski azaltacaktır.  Geçen gün bir paylaşım yapmış Esra Hanım (AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili) beğenenler de olmuş. Sarıçay’ın çıkışını anlatıyor. Ama bir bilgisizlik var. Bu Sarıçayla ilgili kurumların bilgisizliği var. Ben bana ait olan yeri yapıyorum. İyisi ile kötüsü ile Troya Köprüsünden denize kadar olan yeri yapıyorum.  Ama ondan sonrası Devlet Su İşleri’nindir.  O alanın bir bölümü de özel idarenin sorumluluğunda, bölge müdürlüğü ile görüşmeye de gittik 2021 yılı yatırım planına alınacağını söyledi” ifadelerini kullandı.
 
“BİZİM DE BİR CUMHURİYET MEYDANI PROJEMİZ VAR”
AK Partinin Çanakkale’de gerçekleştirdiği 7. Olağan Kongresinde konuşan AK Parti Grup Başkan Vekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın ‘Cumhuriyet Meydanı’nın genişletmesi önerisine cevap veren Başkan Gökhan, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan Sosyal Bilimler Yurdu ile ilgili Esra Hanıma da görev vermiş ve demiş ki ‘Belediye Başkanı ile görüşelim bu binaları da yıkarak Cumhuriyet Meydanını büyütelim’  demiş. Bence de çok güzel ve çok hoşuma gitti.  Bu alanın meydana katılması için birçok yazışma yapıldı ve bu yazışmaların ilki 12 Ağustos 1999 imza sayın İsmail Özay.  O günden bu güne defaten burayı yapalım, okulu da meydana katarak güzelleştirelim demişiz. Hatta Vali Süleyman Kamçı Bakanlığa yazmış.  O zaman da demişiz biz size şu kadarlık fen lisesi yapalım siz de bize burayı verin. Niye?  Çünkü buranın önemli bir bölümü Çanakkale Belediyesinin.  Dedik ki bunu terk edin biz de size bir okul yapalım demişiz.  Yazmışız,  çizmişiz olmamış.  En son buranın talebi ile ilgili benim dönemimde 2010 da yazmışız. Hatta benim kitapçıklarımda da var burası ile ilgili projeler. Belediyenin burada 6 bin m2 alanı var.  Burada konuşmamın sebebi, madem kamuoyu oluştu ben de bilgi vermiş oldum.   Bu noktada biz hazırız.  Ama bunun çok acil olması lazım. Sebebi ise şu anda bir okul var orda eğitime engel bir şey yok sadece yatakhane var o yatakhane de kullanılmıyor.  Bizim de bir Cumhuriyet Meydanı projemiz var.  Onu bir an önce yapmamız lazım ve 29 Ekim’e yetiştirelim istiyorum. Onun için bunun olup olamayacağını lütfen bize bildirirseniz veya bunun olması için ne kadar bir süreç gereklidir ona göre bir yol belirleyelim. Çünkü eğer olmayacaksa ona göre bir büstün yerleştirilmesi olacak. Olacaksa da ona göre yerleştirilmiş olacak.  Bunu burada hep beraber konuşuruz. Ama bunu bir an önce yaparsak size de teşekkür ederiz” diye anlattı.
 
“900 TANE NASIL SAYMIŞ BEN BİLE BİLMİYORUM”
AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek’in Çanakkale Belediyesi’ çalışanlarının arasında 900 kişinin akraba olduğu iddialarıyla ilgili de konuşan Gökhan, “AK Parti İlçe Başkanı Yıldıray Beyin bir  beyanı var onu okudum da ‘Çanakkale Belediyesinde çalışan 900 tane akraba var’ demiş. Demek ki burada çalışanların hepsi akraba. Hepi topu 2 bin çalışan var Çanakkale Belediyesinde. ‘Eş, dost, akraba var’ demiş. Bizde akraba yok.  Elbette ki akraba olanlar vardır. Karı koca olanlar bile vardır ama 900 tane nasıl saymış ben bile bilmiyorum. Onu tebrik ediyorum. Bu 900 kişinin isim listesini verse de biz de öğrensek.  Biz hepimiz akraba değil ama Çanakkaleliyiz” dedi.
 
ERMENİ KİLİSESİ’NİN YIKILAN ARKA BÖLÜMÜ KURULA BİLDİRİLDİ
Gökhan,  Zafer Meydanı’nda bulunan eski Ermeni Kilisesi’nin arka bölümünün yıkılmış olduğu bilgisinin alınmasının ardından belediye görevlilerin durumu kurula bildirdikleri söyledi. “Bu kilise, onun önündeki Papaz evi, yanındaki bir okul onun yanında bir bina daha var. Bütün alan Üniversitenin sorumluluğundadır.  2013 yılında üniversitenin sorumluluğuna girdi” diyen Gökhan, “Korfmann Kütüphanesini yaptıktan sonra biz belediye olarak burayı bize verin diye müracaatta bulunduk.  Restore ederek kültür alanı olarak kullanıma açalım dedik.  Bize vermediler ve üniversiteye verdiler.  Hatta biz üniversite kütüphaneye daha iyi bakar diye kütüphaneyi de üniversiteye verdik.  Ama maalesef bugüne kadar hiçbir şey yapmadılar. Bu Kilise aslında 83 tane Ermeni’nin 1669’da Çanakkale’ye gelmesinin ardından yapılmış ve daha sonra yanmış Sultan Abdülaziz zamanında bu haliyle yeniden yapılmış.  Bu alanlarımızı korumak için mücadele ediyoruz.  Ama maalesef ilgililer, koskoca bilim merkezlerine tahsis edilen kurumlar bu konuda işlem ve eylem yapmıyor.  Bunlar Çanakkale’nin çok önemli alanları ve Çanakkale eski alanları. Biliyorsunuz bu Kilise var,  karşısında Tıflı Cami var ilerisinde ise Havra var, Fatih Cami Nedime Hanım Kız Meslek Lisesi var. Eski Çanakkale burası. Ama geldiğimi noktada hem öteki binaları yıkmış,  içine kimi koyduğu belli değil.  Burada bir Kilisenin arkasını bile koruyamıyorlar” şeklinde konuştu.
 
“BELEDİYENİN YERLERİ ORANIN İLLA BEDEL YAPILMASINA PEK MÜSAADE ETMEYECEK GİBİ DURUYOR”
Başkan Gökhan, gerçekleşen her deprem sonrasında akıllara ilk gelen ‘sosyal konutlar’ sorunu ile ilgili çözüm projesinin hangi aşamada olduğundan da bahsederek, “Araların açılması konusu vardı.  O konuda ikinci alternatif çalıştayımızı yaptık. Şimdi Çevre ve Şehircilik İl Müdürümüz yeni tayin oldu ben de ziyaretine gittim ve konuyu iletmiştim. Önümüzdeki Hafta Belediye Başkan Yardımcıları teknik heyetle beraber gidecek ve konuyu masaya yatıracaklar.  Artık Bakanlık temsilcileri ile beraber harekete geçmek zorundayız.  Çünkü evet ya da hayır diyenler onlar.  Biz orada 1+1’leri maliyeti düşürmek amacı ile kırdırmaya çalıştık ama maalesef 141’lerden fedakarlık yapacağız.  Dolayısı ile biz çalışmalarımızı yaptıktan sonra buradaki bakanlık temsilcileri ile birlikte çalışıp Ankara’da kime gidilecekse, ne yapılacaksa, yöntem neyse bunu çalışacağız. Ben vatandaşımdan bir şey saklamayı pek sevmem. Yani moral bozmak istemem ama sanki bizim belediyenin yerleri oranın illa bedel yapılmasına pek müsaade etmeyecek gibi duruyor hesaplar. Ama biz bunun maksimum seviyede mevzuata uygun olarak yapılması için önümüzdeki hafta bu iş için çalışmalara başlamış olacağız” diye belirtti.
 
“BARBAROS MAHALLESİNDE ÇÖPLER ORTADA”
Başkan Gökhan’ın konuşmalarının ardından söz alan AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekil Esra Yüksel, şehirde bir çöp problemi olduğunu dile getirdi. Yüksel, “Şehrin mücavir sınırlarını bilen biri olarak, şehrin bir çok mücavir alanında temizlik ve hijyen sıkıntısı olduğunun farkındayız.  Bazı alanlarda moloz ve çöplerin olduğu bazı alanlar var.  Sarıçay ve kenarları molozlarla çevrili.  Neredeyse bütün illerde bulunan döküm alanları, uzun süredir CHP yönetimindeki şehrimizde olmaması nedeni ile yığılan molozları en azından temizlemeniz gerekiyor. Belediyemizin araç parkında kamyon dolu,  yükleyici makine var, operatör var ve çok sayıda işçimiz var. Bu işçilerimiz 10 yıl izne çıkmadan çalışmış. Bu kadar elimizde imkan varken, bu realite ortadayken temizlik ve çöp toplama konusunda bu direnci anlamıyorum.  Sürekli çevre konusundan bahseden CHP teşkilatının yaşadığımız şehirde yaşanan çöp sorunlarına ilgisiz kalmasına da anlayamıyorum.  Bir yıldır SUEZ firması çöplerini toplayıp bertaraf ediyor. Geçen aylarda da buraya geldiler ve anlattılar, sanki laboratuvarda atom parçalar gibi anlattılar ama Barbaros Mahallesinde çöpler ortada.  Ben de oradaki yetkililere dedim ‘Çöpler toplanmıyor her yer yığın’ dedim. O da bana ‘olur mu en iddialı olduğumuz konu çöp toplamak’ dedi.  Kentte iddialı olduğunuz konularda ben dehşete kapıldım.  Bu çöplerden biz artık kurtulmak istiyoruz”  
 
“BELEDİYENİN KADROLAŞMA İLE İLGİLİ ŞEHİR EFSANESİ HEP VAR”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın AK Parti Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek ile ilgili yaptığı yorumu da değerlendiren Yüksel, “Merkez İlçe Başkanımız Yıldıray Bey’in Beyanı ile ilgili siz bir ifadede bulundunuz. Merkez İlçe Başkanımızın vurgulamak istediği kadroculuk konusuydu.  Kadroculuk, liyakatsizlik getirir,  başarısızlık, adaletsizlik ve güvensizlik getirir. Çanakkale Belediyesinin kadrolaşması ile ilgili şehir efsanesi gibi hep bir gündemi vardır. Çalışanlara baktığımızda annenin gelini ve oğlunun aynı anda çalıştığını gördüğümüz örnekler de var. Kadrolaşmanın önüne geçilmeli.  Hatta siz otobüslere bayan şoför alımları ile ilgili  ‘Hiç talep gelmiyor AK Partili olsa bile alacağım’ dediniz. Burada bile kadrolaşma yaptınız.  Bu kadrolaşma sonucunda oluşacak liyakatsizliğe ve başarısızlığa dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum”  dedi.
 
YÜKSLE, KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN HIZLANMASI İÇİN ÖNERİ VERDİ
Yüksel, son olarak kentsel dönüşüm ile ilgili öneride bulundu. “Kentsel dönüşüm seferberliğine katkıda bulunmak üzere belediyemiz yapı denetim kanunu öncesi yapılmış binaların sahiplerine birer mektup yollasa, elinizdeki bina Yapı Denetimler Kanunu öncesinde yapıldı” diyen Yüksel şunları söyledi: “Binanızın risk tahlilini yaptırmanızı öneriyoruz, binanız riskliyse de bir an önce kentsel dönüşüme girmesi konusunda bir mektup yazılsa, altına da devletin sunduğu bütün destekler e yer vererek önden bir bilgilendirsek, mesela neydi bir tanesi kira yardımıydı.  Diğeri çok önemli mebla tutan haklardan muafiyet,  diğeri ise kredi kullanırsa faizin bölünmesiydi.  Son dönemde çok güzel bir kanun daha çıktı. Eğer vatandaş, müteahhitle anlaşmadan kentsel dönüşüme girerse yüzde 1 KDV ödeyecek. İnşaat içinden biri olarak yüzde 10 ile yüzde 1’in çok önemli bir destek olduğunu düşünüyorum. Bu bilgileri vererek riskli yapı sahiplerine ulaşsak, 10 eve ulaşıp 6’sı ciddiye alıp dönüşüme girse onların dönüşüme girdiğini gören diğer riskli yapı sahipleri için de bir motivasyon olur ve ciddi yol kat ederiz diye düşünüyorum.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN