Çanakkaleli gazeteci yazar Muhammed Yavaş, Biga Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Kadın Kolları'nın düzenlediği organizasyon kapsamında Biga ilçesinde kadınlarla buluşarak, kadına şiddetti kaleme aldığı ‘Adı Zeynep’ isimli kitabını anlattı.
 
Biga CHP İlçe Başkanlığı binasında düzenlenen etkinliğe Biga İlçe Başkanı Osman Öztürk, CHP Kadın Kolları, İyi Parti Biga İlçe Kadın Kolları ve birçok kadın katıldı.
 
Yazar Muhammed Yavaş, etkinlikte önce kısa bir konuşma yaptı. İzmir’de depremde ölenleri anarak başlayan Yavaş, “İzmir’de canımız yanıyor. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum, sorumlulardan hesap sorulması için yetkilileri göreve davet ediyorum’’ ifadelerini kullandı.
 
“HİÇBİR KİMSENİN KIYAFETİ ÖLMESİNE SEBEP OLMAMALI”
Genç yazar son çıkardığı kitabı ‘Adı Zeynep’ ile ilgili bilgiler vererek, içeriğinin oluştuğu süreci katılımcılarla paylaştı. Yavaş, “2009 yılında Münevver Karabulut'un öldürülmesi ile kafamda bilinç uyandı, 2015'te Özgecan ile kahroldum, 2018'te Şule Çet ölünce ise bir şeyler yapmak gerektiğine inandım ve zaten yazar olduğum için daha öncesinde de kitaplarım olduğu için bu kez kadına şiddet konusunda yazmak istedim. Bir kadın öldüğünde aklımıza ilk gelen şey üzerinde ne kıyafet olduğu ya da nerede olduğu oluyor ama aslında öyle olmamalı, hiçbir kimsenin inancı, mezhebi, düşüncesi, siyasi görüşü, kıyafeti ölmesine sebep olmamalı” dedi.
 
“EKİM AYINDA 21 TANE CAN KOPARILMIŞ HAYATTAN”
“Türkiye'de çok ciddi bir sorun var. Deprem kadar virüs kadar tehlikeli bir sorun. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu her ay veri açıklıyorlar. Ekim ayı verisini açıkladılar. 21 kadın ölmüş farklı farklı şehirlerde. 21 tane can koparılmış hayattan” diyen Yavaş,  “Kadınlar yemek tuzlu diye bile ölüyorlar ve bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Bunun için hem bireysel olarak, hem örgütsel olarak mücadele etmemiz gerekiyor. Herkese büyük bir iş düşüyor, bir kere tüm kadınlar İstanbul Sözleşmesi'ni savunmalı, gündeme getirmeli, uygulanması için devlete baskı yapmalı" şeklinde belirtti.
 
“UYGULANDIĞI TAKDİRDE CİNAYETLER YARI YARIYA AZALACAK”
Yavaş, İstanbul Sözleşmesi’nin önemine de değinerek, "Hane içi şiddeti düzenleyen, ülkemizin ilk imzacısı olmakla övündüğü ama iş uygulamaya gelince salağa yattığı sözleşme ve insanlara yanlış aksettiriliyor. Sözleşmede kadının değil mağdurun beyanı esastır yani şiddet gören erkekse erkeği korur, kadınsa kadını. Uygulandığı takdirde cinayetler yarı yarıya azalacak. Kadınlarımız her yerde şiddete, tacize, tecavüze maruz kalıyor ve kimi zaman toplumsal ataerkil normlardan dolayı susmak zorunda kalıyor. Beni suçlu bulurlar, erkeği korurlar ben kötü olurum diyen kadınlar susuyor, susmasınlar. Kadınlar topluma göre giyinmek, topluma göre dışarı çıkmak, topluma göre karar vermek zorunda kalıyor. Bir yönetici çıkıyor kadın hakkında hüküm veriyor, kadın gülmesin konuşmasın… Ben buna isyan ediyorum ve tüm kadınları buna isyana davet ediyorum. Kadın gece dışarı da çıkacak, kahkaha da atacak, araba da kullanacak, dimdik duracak o erkekler, bizler ayak uyduracağız kadına. Kadın boyun eğmeyecek erkek de bunu öğrenecek" diyerek anlattı.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN