Gündem

'Diş kirası yardımlaşmada nezaketi gösteren bir tavırdır'

Çanakkale Müftülüğü tarafından Ramazan ayı boyunca her gün İl Müftüsü Şükrü Kabukçu tarafından gerçekleştirilen Ramazan Sözlüğü programında ‘diş kirası’ kavramı anlatıldı.

Çanakkale Müftülüğü tarafından Ramazan ayı boyunca her gün İl Müftüsü Şükrü Kabukçu tarafından gerçekleştirilen Ramazan Sözlüğü programında ‘diş kirası’ kavramı anlatıldı. Kabukçu, bu gelenek ile ilgili olarak verdiği bilgilerde, “Diş kirası uygulaması yardımlaşmada nezaketi gösteren bir tavırdır. Burada israftan, gösterişten kaçınılması esastır” ifadelerini belirtti.
 
Çanakkale İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, ‘eskiden varsıl kimselerin, iftara çağırdıkları yoksullara yemekten sonra verdikleri harçlık’ olarak tanımlanan diş kirası kavramı hakkında sohbette bulundu. Kabukçu, konuyla ilgili olarak birçok bilgi paylaştı.
 
Müftü Şükrü Kabukçu, “Anadolu örf ve geleneğinde, özellikle İstanbul’da Osmanlı döneminde var ola belki günümüzde bazı il ve ilçelerde devam ettirilen, Ramazan ayına mahsus diş kirası kavramandan bahsetmek istiyorum. İslam coğrafyasının her bir tarafında Ramazan gibi özel günlere ait olan zaman dilimine has birtakım gelenekler oluşmuştur. Elbette ki bu geleneklerin oluşmasında, dini gayret önemlidir.  Kur’an-ı Kerim’in öğrettiği ve Rabbimizin bize öğrenmemiz için talimat verdiği ve sevgili Peygamberimizin uygulamalarında var olan birtakım davranışların, her coğrafyaya has renge bürünmesidir. Bu ibadetlerin oluşmasında, bu mimarinin oluşmasında, İslam coğrafyasının her bir tarafına göre farklı güzellikler arz etmektedir. Fas’taki bir caminin kendine has güzelliği vardır, İstanbul’daki camilerin ise ayrı bir güzelliği vardır. Buradaki maksat dini duyarlılığı ve heyecanı kendi toplumuna yansıtmaktır. Ramazan ayına mahsus her İslam coğrafyasında, özellikle sahurda ve iftarda Müslümanların bir araya gelmesine sebep olacak birtakım güzellikler yerleşmiştir” diye konuştu.
 
“MİSAFİRLERE VERİLEN HEDİYELER İÇİN KULLANILAN BİR TABİRDİR”
Kabukçu, diş kirası kavramına geçerek, “Ramazan ayındaki güzel davranışlarından birisi de, diş kirası olarak ifade ettiğimiz adettir. Özellikle Osmanlı döneminde eski Ramazanlarda iftara giden saray ve konaklarda misafirlere verilen hediyeler için kullanılan bir tabirdir diş kirası kavramı. Osmanlı Devleti’nde, saray ve konaklarda her gece iftar yemeği verilmesi yerleşmiş bir gelenekti. Varlıklı aileler, her akşam özellikle fakir ailelere iftar yemekleri verirlerdi. Bu yemeklerden sonra ailelere diş kirası adıyla para ve çeşitli hediyeler dağıtılırdı. Her adette olduğu gibi diş kirası konusunda da gösteriş ve şatafata varılması tasvip olamaz. Diş kirası uygulaması yardımlaşmada nezaketi gösteren bir tavırdır. Burada israftan, gösterişten kaçınılması esastır. Günümüzde, salgından dolayı iftara gitmekten mahrum kalmasaydık önerim şu olurdu; özellikle çocuklara Ramazan ayını hatırlatacak ve onlara Ramazan ayında zihinlerine düşünecek hediye takdim etmek çok güzel bir davranış olurdu. Dua ediyoruz inşallah önümüzdeki yıl evlerimizde misafir ağırlamayı nasip eylesin” şeklinde konuştu.
 
“İSTER NAMAZDA İSTER ORUÇTA BİRTAKIM ADETLER GELİŞİR”
“Eve gelen misafirlere, özellikle fakirlere karşı hediyeler verilirken diş kirası kavramının kullanılması bir inceliktir” diyen Müftü Kabukçu, “Ev sahibi diyor ki; ‘bizim hazırladığımız yemekleri yediniz, dişleriniz yoruldu onun için bunun kirasını ödüyoruz’,  bu tabi ki latifedir, inceliktir. Bu itibarla ibadetlerin etrafında örülen adetlerin ve geleneklerin özünden uzaklaşmadan ve ibadetin ruhunu zedelemeden yerine getirmesi büyük önem taşır. İster namazda ister oruçta birtakım adetler gelişir. Örneğin, Anadolu’da Ramazan ayında pide geleneği vardır. Hâlbuki pide her zaman yapılıp, yenilebilecek bir nimettir. Nihayetinde undur ama öyle bir örf gelişmiş ki o bize Ramazan’ı hatırlatıyor. Oruç, Ramazan, yardımlaşma ve birçok güzelliği içinde barındıran bu tür davranışlar mahalli adetlerdir.  Adetler hiçbir zaman ibadetleri gölgelememeli, ibadetlerimizin özünü zedelememelidir” ifadelerini kullandı.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN