Tüketim sektörünün gelişerek değişmesi, şehirlerdeki alışveriş merkezlerinin artması ve internet uygulamalarının çoğalması sebebiyle küçük esnafın zor durumlarda kaldığını görüyoruz.

Küçük esnafı sadece bu durumlar zora sokmuyor. Artan hayat pahalılığı vatandaşı da esnafı da olumsuz etkiledi.

Asgari ücret başta olmak üzere yapılan maaş zamlarının  da bir çözüm olmadığını görüyoruz, artan maliyetler nedeniyle alım gücünün düştüğünü ve zamların kısa süre içerisinde hiçbir değerinin kalmadığı bir durum içindeyiz. Asgari ücrete, memura ve emekliye maaş zammı çözüm getirmiyor, alım gücü artırılmalı. Aksi halde verilen her zam, kısa sürede eriyor, kıymeti kalmıyor.  Küçük esnafın SGK ve BAĞKUR primleri, sanayici ile aynı oranda. Bunun yanı sıra sanayiciden daha pahalı elektrik ve doğalgaz bedeli ödeyen küçük esnaflar bu şartlarda eziliyor.

Bankalar, pos cihazı kullanan işletmelere uzun süredir uyguladığı komisyon oranını yükseltti bu yüzden de, büyük mağazalardan ziyade küçük esnafın karardan etkilenmesi bekleniyor.

Elektrik, doğalgaz zamları ve özellikle gıdadaki fahiş fiyat artışları esnafı zor durumda bıraktı. Bir yanda yüksek maliyet ve faturalar ile boğuşan esnaf, diğer yandan satış yapmaya çalışıyor ancak evini zor geçindiren halk alışverişi minimuma indirmiş durumda. Bazı işletmeler bırakın faturaları kiralarını bile zor ödüyor. Yiyecekleri ve içecekleri korumak için dolap, işyerini aydınlatmak için ışık ve ısıtmak için kullanılan elektiriği ise ödemek için ne zorluklara katlandıklarını tahmin bile etmemiz çok zor. Çoğu esnaf ödemelerini yapabilmek için ürünlerini kar gütmeden hatta zararına satmakta.

Bu durumda esnafı kurtarmak için tek çare kalıyor.  Asgari ücret arttırıldığında, devlet tarafından esnafa destek verilmeli. Devlet  çalışanın maliyetinin % 50 karşılasa fiyatlar yükselmeyecek. En azından esnafın yükünü rahatlatmış olacak. Diyeceksiniz ki devlet bunu nasıl karşılasın. Çok basit büyük şirketlerin milyarlık vergi borçlarını affetmekten vaz geçip o parayı buraya aktarması yeterli.