Dinlemeyen ya da duymayan yoktur ünlü şarkıyı: “Seven Ne Yapmaz”

Dinlemeyen ya da duymayan yoktur ünlü şarkıyı: “Seven Ne Yapmaz”
Verilecek yanıt o kadar çoktur ki saymakla bitmez, aynı tükenmez gibi. Tükenmez diye aklınıza hâlâ sıkça kullanılan tükenmez kalemler gelmesin çünkü onlar kullanılma sıklığına göre de olsa tükeniyor ama ayran öyle mi ya? Boşuna “Aktır benizi, kaldırır denizi!” dememiş atalarımız. Ana maddesi yoğurt olan ayran azaldıkça su eklerseniz olur size bal gibi tükenmez ayran!  Son içen, her ne kadar “Yahu bu suyu kim karıştırdı yoğurtlu kaşıkla?” dese de benzi beyaza çalana da ayran diyenler neden olmasın!
Girişi açıklamam bile oldukça doyurucu yani uzun oldu ama sıkılanlar için yavaş yavaş konuyu açmanın tam zamanı. “Dur ve düşün.” diye bir söz vardır ya, tam da onun sırası.
Şarkıda geçeni ucundan, kıyısından bildiğinizi biliyorum ama gene de sizi yormadan bir iki dokunuştan ne çıkar! Seven ne yapmaz:
Hemşehrimiz Teoman Alpay’ın bu “kürdi” şarkısının sözlerini yazan Sadık Şendil, iki dörtlükten oluşan güftesinde sevenin, sevdiği için “canını feda edeceğinden, her şeye katlanacağından, ölebileceğinden, ömrünü tüketeceğinden, canını feda edeceğinden” söz etmiş.
İşin şakasında falan değilim ama, geçen gün bu güzel ezgiyi mırıldanırken aklıma şunlar geliverdi desem inanın yalan olmaz.
Belki de benim listeme çok değişik şeyler ekleme duygusu zorlayacak belleğinizi ama aklıma geliveren birkaç şeyi yazmadan geçemeyeceğim.
“Seven; başkasına yan gözle bakmaz, onu incitmez, üzmez, aldatmaz, zor duruma düşürmez, şiddet kullanmaz, canını yakmaz, bir dediğini iki etmez.”
Son bölümü okurken araya birçok ekleme yapmış da olabilirsiniz ama ben yine de sizi sıkmadan örneklemeye devam edeyim diyorum:
“Seven yalan söylemez, onu bile bile aç susuz bırakmaz, başkalarına el açacak kadar umarsız bırakmaz. Onu zor durumda, işsiz, aşsız, evsiz barksız, çaresiz bırakmaz. Onurunu kırmaz, ona hakaret etmez, eziyet etmez.”
Dahası seven, sevdiği kişilerin aç susuz kalmasını, başkasına muhtaç olmasını, mutsuz olmasını, canının yanmasını, umarsız kalmasını, ele güne avuç açmasını istemez.
Sürekli yakınmasını istemediği gibi yasalarla korunmasını, kollanmasını da ister ve onun daima mutlu olması için gereken tüm önlemleri alır.
Gelin başladığımız gibi bitirelim: “Seven ne yapmaz!”