Gelibolu Yarımadası’nın Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın bünyesine girmesinin ardından, yarımadada çalışan rehberler ve kılavuzlar arasında ortaya çıkan çalışma yetkisi tartışması devam ederken, şu andaki süreç hakkında bilgi veren Alan Kılavuzları ve Çanakkale Şehitlerine Vefa Derneği Başkanı Ertekin Köse, yarımadada çalışan kılavuzlara haksızlık edildiğini ve hukuki mücadelelerinin sürdüğünü söyledi.
 
Alan Kılavuzları ve Çanakkale Şehitlerine Vefa Derneği Başkanı Ertekin Köse, şu anda Tarihi Alan Başkanlığı’na bağlı alan kılavuzlara olumsuz yönde bir tebligat yapılmadığını söyleyerek, hukuki olarak Ankara Rehberler Odası’nın açmış olduğu davanın devam ettiğini belirtti. Köse, “Yönetmeliğin bir maddesiyle ilgili ama bununla ilgili alan kılavuzlarının da karşı görüşü var. Alan kılavuzları adına Tarihi Alan Başkanlığı’nın avukatları da görevde. Yani alan kılavuzlarını resmi kurum savunuyor. Bu hizmet 2004 yılından beri veriliyor. Hem kamu yararına hem de yetişmiş birçok insan var bu alanda. Alan kılavuzu dediğimiz arkadaşlar sadece bu özel yasayla bu bölge için yetiştirildi 2004 yılından itibaren. Bunların içerisinde Milli Eğitim Müdürlüğü yapan arkadaşlarımız var, Boğaz Komutanlığı’nda çalışan arkadaşlarımız var. Her meslekte uzmanlaşmış arkadaşlar var ve bu konuda bölgede yaşayan yani tarihi alan içerisinde gazi köylerde yaşayan sırf bu işten geçinen arkadaşlar var ve bu kişiler kendini geliştirdiler, yani turist rehberi gibi sadece bir gün Çanakkale şehitliklerinin 1-2 noktasını gezerek yetiştirilmedi. Turist rehberi arkadaşların Türkiye genelinde yetkisi var. Ama bakın onların bilgisi, sadece Çanakkale konusunda. Biz bunları biliyoruz o yüzden alan kılavuzlarına Çanakkale’nin ve Türkiye’nin ihtiyacı var. Gelecek nesillere burayı anlatabilmek kapasitesi açısından sadece Çanakkale’nin değil Türkiye’nin ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
 
“ÜNİVERSİTENİN EĞİTİMİ OLMADAN HİÇBİR KURSTAN KİMSE MEZUN OLMADI”
Bu şekilde çalışan alan kılavuzlarının her üç yılda bir tekrar eğitime tabi olduklarını belirten Köse, “Tekrar yazılı sınava, tekrar mülakata giriyorlar. Tarihi Alan Başkanlığı ile beraber Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi’nin iş birliği ile yapıldı sınavlar. Yani üniversitenin eğitimi olmadan hiçbir kurstan kimse mezun olmadı. Bu kurs süresi en az 2 hafta oluyor. İlk kurs Milli Park zamanında 3 haftaydı. Bir de bunun alanda açık arazide uygulaması var. Yani sadece üniversitedeki 2-3 haftalık kurslar değil bir de alanda görerek yapılan, arazide 2 boyutlu eğitim ve bunu sonunda yazılı ve sözlü mülakat var” şeklinde konuştu.
 
“ODALAR ÇANAKKALE’YE GELEN ZİYARETÇİYİ MAĞDUR ETTİ”
Alan kılavuzlarını yok etme adına kimsenin haksızlık yapmamasını gerektiğini belirten Köse, TÜREB’in ve özellikle Çanakkale Rehberler Odası’nın yıllardan beri karalama kampanyası yaptığını iddia etti. Ertekin Köse, “Bu bölgede turist rehberinin yaptığı hata ya da kaçak birinin yaptığı hata, hep alan kılavuzlarına fatura ettiler. TÜRSAB bile buradaki uygulamalarında taraflı davrandı. Turist rehberi olan arabalara dikkatli bakmadılar, sadece alan kılavuzu olan arabaları denetlediler ve maalesef bu konuda şikâyetler zaman zaman kuruma da yansıdı ama neticede Çanakkale turizmini mağdur ettiler. Üzerine basarak söylüyorum, odalar Çanakkale’ye gelen ziyaretçiyi mağdur etti. Düşünün büyük zahmetle Çanakkale’ye gelmiş, Türkiye’nin hiçbir yerinde denetime tabii olmuyor,  şehitlikte tabii oluyor. Nedeni bu odaların baskısı. Bu TÜREB’in baskısı. Burada insanlar mesela aracına bir alan kılavuzu alarak 230 liraya alanı gezebiliyor. Ama bu arkadaşlarımız diyor ki 700 lira alacak. Diyorlar ki haksız rekabet var. Haksız rekabet yok. Bunu devlet belirledi. Bu fiyatı her yıl kurum belirliyor. Tarihi Alan Başkanlığı’nın ilgili birimi her yılın son ayında fiyat belirleniyor” dedi.
 
“ÇANAKKALE’NİN BU İNSANLARA İHTİYACI VAR”
Köse, Çanakkale turizmine büyük darbe vurulduğunu söyleyerek, “İnsanlar da şu korku var; ‘biz şehitliğe gelirsek, biz bu bölgeye gelirsek bizi TÜRSAB, TÜREB şikayetlerden dolayı biz burada mağdur olacağız. Alternatif başka yere gidelim Bursa’ya gidelim’ oluyor. Ama bırakın her şeyi, turizmi bırakın bu şehitlere büyük bir vefasızlık oluyor. Bu şehit ecdadımızın insanlara öğretilmesine engel oluyor menfaat kavgaları bu turizm adına yaptıkları ya da kişisel mücadele bu.  Milli Eğitim Müdürlüğü yapmış bir arkadaşımız Çanakkale’yi çok iyi anlatabiliyor belge de almış ama bir günde Çanakkale’yi gezen turist rehberi arkadaşımız ‘sen yapamazsın bu yapsın ya da bunlar anlatım yapmasın ’diyor. ‘Bunlar anlatım yapamaz bunlar yol gösterir’ diyorlar. Alan kılavuzu arkadaşlarımızdan onlarca isim sayarım kitap yazmış, konferans vermiş. Bu insanları yok ederek ne Türkiye ne Çanakkale turizmi hiç bir şey kazanamaz. Burada bir mücadele var. Tabii lobileri kuvvetli. Çanakkale Rehberler Odası karşı karşıya gelmemek için gidiyor Ankara Rehberler Odası’na dava açtırıyor. Çanakkale’nin bu insanlara ihtiyacı var, Türkiye’nin ihtiyacı var. Acenteler de biliyor ki geri vatandaştan tur hakkında geri dönüş önemli, grupların memnuniyeti önemli. Bütün acenteler fiyattan ziyade oradaki 100 lira 200 lirayı önemsemiyor. Birincisi faydalı olması, o grubun turdan memnun olması, fiyat etkili olabilir belki ama birinci faktör; siz buraya bir otobüs insan getirmişsiniz, rehberiniz anlatamazsa, firma memnun olmaz” diye konuştu.
 
“NE KAZANACAKLAR BU İNSANLARI YOK EDEREK?”
“Bu konu Cumhurbaşkanımıza kadar yansıyan bir konu. Bu onu Kültür Bakanlığımız, milletvekillerimiz herkes biliyor” diyen Köse, şunları söyledi: “Birilerinin perde arkasından sürekli bu işi kaşıdıklarının farkındayız. Ne yapacaklar? Çanakkale tarihine Mustafa Kemal Atatürk’ün anlatılmasına mı darbe vuracaklar? Çanakkale şehitlerinin anlatılmasına mı darbe vuracaklar? Peki, bu insanlar onlarla gezecek mi? Eğer birikiminiz eğitiminiz yoksa o insanlara gerekli hizmeti veremiyorsanız o insanlar buraya gelmediği sürece zaten kimi gezdirecekler? Çanakkale sadece Truva hikayelerinden, mitolojiden ibaret mi? Kurtuluş savaşının temelleri Çanakkale’de atılmış burada 253 bin şehidimiz var. Bu alan kılavuzu arkadaşlarımız siyaset üstü bir hizmet veriyorlar. Ama bunu yok etmek için TÜREB’in etkisiyle yıllardan beri bir kara propaganda yapılıyor alan kılavuzları üzerine. Ak Parti Grup Başkan Vekilimiz Bülent Bey’e gittiler. Bülent Bey, ‘alan kılavuzları ile yaşamayı bilin’ diye mesaj verdi onlara. Ne kazanacaklar bu insanları yok ederek? Çanakkale turizmi ne kazanacak? Çanakkale acenteleri ne kazanacak? Gelen ziyaretçi ne kazanacak?  Bölgede yaşayan, gazi köylerde yaşayan Çanakkale’nin uzmanı haline gelmiş insanları bitirerek ne kazanacaklar? Bu mücadele Çanakkale turizmine zarar veriyor, Çanakkale’ye gelen ziyaretçiler mağdur oluyor. Ortak bir çözüm ile Çanakkale’ye ve Türkiye’ye hizmet edilebilir.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN