Turizmin öneminin vurgulandığı toplantıda, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu yaptıkları basın toplantısında güvenli ve sağlıklı ortamda Almanya ve diğer ülkelerden gelecek misafirlerimizi ağırlamaya hazır olduklarını duyururken, toplantının güzel gelişmeler ile sonlanacağı ifade etti. Almanya’nın Türkiye’ye olan seyahat kısıtlamasının kaldırılmasının önemini değerlendiren TÜRSAB Balıkesir Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik ise, bu konuda acele edilmesinin turizm sektörü için önemli olduğunu dile getirdi. Çelik, zamanlarının daraldığına vurgu yaparak, “Bu kısıtlamaların kaldırılması ile ilgili ivedi çalışmaların yapılması gerekiyor çünkü gerçekten çok ciddi bir sıkıntımız var” dedi.
 
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Balıkesir Çanakkale Bölge Başkanı Ahmet Çelik, Almanya’nın Türkiye’ye seyahat kısıtlamasını kaldırmasının önemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Turizm acentalarının artık zamanı kalmadığını dile getiren Çelik, yurtdışında yaşayan Türk kesimi potansiyelini kaçırmak istemediklerini de dile getirdi.
 
“İKİ TANE LOKOMOTİF ÜLKE VAR”
Çelik, konuyla ilgili olarak,  “Avrupa Birliği’nin birkaç gün önce yayınladığı listeye göre, Türkiye havayolu kapılarını açtığı ülkeler arasında gözükmüyor. Daha önceden yine Almanya ile seyahat kısıtlamasının halen daha devam ettiğini biliyoruz. Açıkçası, Avrupa’da iki tane lokomotif ülke var; bir tanesi Almanya, diğeri de İngiltere. Avrupa Birliği karar alıyor bunu uygulamaya geçiyor ama esas dominant ülkeler bunlar. Bu iki ülkenin yaptığı hareketler, genellikle Avrupa ülkelerini etkileyen, tetikleyen hareketler. İngiltere Temmuz başında Türkiye ile arasında seyahat kısıtlamasını kaldırdığını duyurdu. Almanya’dan da açıkçası böyle bir karar bekliyoruz ama hala ağırdan alınan bir durum var. Biraz geç kaldı. Burada da işin içine bürokrasi girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız bu anlamda çalışmalarına devam ediyor” dedi.
 
“ZAMANLA YARIŞIYORUZ”
“Açıkçası şöyle bir süreçten geçiyoruz; şu an zamanla yarışıyoruz” diyen Çelik, “Kum saati ters çevrildi ve kum taneleri her geçen gün tükeniyor çünkü bizim sezonumuz hatta Türkiye’nin sezonu belli. Temmuz ayı oldu ve uçak biletinin alınıp, seyahatin planlanması 15 gün sürer serbest geçen seyahatçi için. Yani Almanya’daki seyahat yasağının kalkması bile bir hafta sürer. İnsanların uçak biletlerini, transferlerini, otellerini organize etmesi 15 gün sürer. Yani Temmuz ayının sonu olur bu hareket ve bu Temmuz ayını kaçırmış olacağımız anlamına gelir. Geriye Ağustos, Eylül ve Ekim ayları kalıyor. Dolayısıyla Avrupa Birliği ülkeleri ile temas içerisinde olup bu kısıtlamaların kaldırılması ile ilgili ivedi çalışmaların yapılması gerekiyor çünkü gerçekten çok ciddi bir sıkıntımız var. Mart’ın başından beri seyahat acentaları hiçbir iş yapmıyor ve bunun arkasında zaten kış geliyor. Ayrıca devletimizin verdiği imkanlar gereği KGF kredilerinden dolayı, çoğu firma da kullandığı için, 6 ay sonra bu kredilerin geri ödemesi başlayacak. Bunların geri ödemesinin başlayacağı tarih, çok üzücüdür, kış aylarının başladığı tarih. Dolayısıyla, Ekim, Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında zaten biz iş yapmıyoruz, tüm Türkiye turizmi iş yapmıyor. Bir de ipotek altına alınan 2021 yılı var ve bunların ödemelerinin başlayacağı bir zamana tekabül ediyor. Bu sürecin yaklaşması bizi tedirgin ediyor ve açıkçası endişeliyiz. O yüzden öncelikle birinci isteğimiz Avrupa ülkeleri ile seyahat kısıtlamalarının bir an önce kaldırılması” ifadelerini kullandı.
 
“GELECEK OLAN MÜŞTERİ KESİMİ TÜRKLER”
Çelik, yurtdışında yaşayan Türk kesiminin önemli bir müşteri potansiyeli barındırdığını dile getirerek, “Almanya’da yaşayan Türklerin şöyle bir bakış açısı var; ‘Almanlar zaten gelmez ki Türkiye’ye’ diye bir düşüncesi var. Bizim zaten gelecek olan müşteri kesimi Türkler. Almanya’da, Hollanda’da ve diğer ülkelerde yaşayan Türkler, Türkiye’ye ailelerini ziyarete geldiklerinde bunun 3-5 gününü Türkiye otellerinde tatil yapıp, tatil dönemini de Türkiye’de geçiriyorlar. Dolayısıyla, Türk turizmi için çok ciddi bir kaynak. Eğer bu kısıtlama devam ederse, bizim buradan çok kaybımız olacak. Potansiyel bir kesimi kaybetmiş olacağız. Biz Avrupa ülkeleri ile olan kısıtlamaların kaldırılması ivedi ve öncelikli beklentimiz” şeklinde konuştu.
 
“YENİ ÖNLEM PAKETLERİNİN ACİL OLARAK ÇIKMASI GEREKİYOR”
Sektörün diğer beklentilerine de değinen Başkan Çelik, “İkinci en önemli beklentimiz ise Ekim ayından itibaren belki Mayıs, Haziran ayına kadar olan kullanılan kredilerin faizsiz, şartsız, kuralsız hiçbir karşılığı olmadan ertelenmesi veya yeni bir teşvik paketinin devreye sokulması çünkü biz TÜRSAB olarak bölgedeki acentaların nabzını tutuyoruz, hepsi ile iletişim içerisindeyiz ve çok ciddi sıkıntılarımız var. Üçüncü olarak ise, iç turizmin hareketlenmesi ile ilgili 18 taksit uygulanması, kredi kartlarına tatil kredisi gibi seçeneklerin sunulması ama bunlar yeterli gelmedi. Bunu hızlandıracak ve buna katkı sağlayacak yeni önlem paketlerinin acil olarak çıkması gerekiyor, dediğimiz gibi zamanla yarışıyoruz. O yüzden sıkıntımız büyük” diye konuştu.  
 
“ÖNÜMÜZDEKİ 5-10 GÜN SONRAYA HERHANGİ BİR REZERVASYON YOK”
Çelik, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Tabi vaka sayısı en büyük kriter aslında. Biz Çanakkale bölgesi olarak açıkçası dış pazardan geçtik, en önemli beklentimiz iç pazar. Geçtiğimiz hafta sonu sınavların bitmesi ile bölgemize rezervasyonların başlayacağını düşünüyorduk, ümitle bekliyorduk ama şu an itibariyle önümüzdeki 5-10 gün sonraya herhangi bir rezervasyon yok. İnsanlar hala daha tedirgin oldukları ve seyahat etmek konusunda, tereddütte olduklarını görüyoruz. Beklediğimiz iç pazar hareketi de maalesef şu an itibari ile geç kalmış vaziyette. Zamanla yarışıyoruz ve buradaki süre belli zaten. Bu işin gideceği son tarih 29 Ekim’dir. Bu tarihe kadar Çanakkale ve Balıkesir bölgesi iç pazarı ağırlayabilir. Temmuz’un yarısını ağırlamış gözüküyor. Ağustos, Eylül ve Ekim ayları kalıyor geriye. Bu aylarda biraz olsun hareket yaşayabilmek için teşvikler bekliyoruz. Çevredeki iller için, gerek tesislerimiz, gerek seyahat acentalarımız, otellerimiz ve hava yolu, kara yolu ulaşımının maliyeti düşük olması sebebiyle Çanakkale bölgesi iyi bir alternatif. Bunu hatırlatacak önemli hamlelere ihtiyacımız var. Çanakkale Valiliğimizin ‘Çanakkale Markalaşıyor’ çalışmaları kapsamında, ‘Bir Nefes Çanakkale’ gibi sloganlarla tanıtım faaliyetleri vardı. Yine Alan Başkanlığımızın tanıtım planları ve hareketleri vardı. Bunların katlanarak artması gerekiyor. Yoksa maalesef yaz aylarında hayal ettiğimiz potansiyeli de kaçıracağız. Buradan bütün yetkililere turizm camiasının zamanla yarıştığını hatırlatmak isterim.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN