İl Müdürü Levent Yılmaz, Çanakkale AFAD’ın yaptığı çalışmalardan bahsederek, AFAD’ın önemini anlattı.
Yılmaz,” Aileler, deprem, sel gibi olağanüstü durumlarda toplanma bölgesi belirlemiyor. Bu durumlarda bazı aile bireyleri evden çıkamıyor veya evine giremiyor. Telefon olmuyor, elektrik olmuyor, kalabalık oluyor ve insanlar o anlarda bazen yaşadığı yeri bile bilemiyor. Bu konularla ilgili bilgilendirmeler yapıyoruz. Geçtiğimiz hafta Çanakkale bölgemizde devlet havalimanı işletmelerinin tüm sivil savunma uzmanları burada toplanarak eğitim gerçekleştirildi. Gürpınar, Assos bölgesinde bulunan AFAD uzmanları tarafından kendileri hem savaş seferberlik hem milli müdafaa mükellefiyeti hem de deprem ve acil durumlarda yapılacak olan işlerle ilgili toplantı yapıldı. Havalimanları bizim için riskli ve herhangi bir şekilde acil durumda müdahale etmemiz gereken stratejik noktalardır. Özellikle deniz limanları ile ilgili yazışmalarımızı yaptık. Liman tesislerin bulunduğu yerdeki yangın veya herhangi bir sabotaja karşı alınacak önlemlerle ilgili çalışmalarımızı yapacağız. Boğazlar bizim için çok önemli çünkü devamlı bir deniz trafiği var. Bu deniz trafiği içerisinde tehlikeli madde taşıyan gemiler var. Deniz trafik kontrol hizmetleri olsun, kıyı emniyeti olsun gerekli tedbirleri alıyor. Biz de bu durumlarda bölgede yaratabilecekleri problemler için tedbirler alıyoruz. Bu tarz durumlarda neler yapabiliriz, bariyerler mevcut mu, etrafı nasıl koruyabiliriz konuları etrafında çalışmalar yapıyoruz” dedi.
“Çocuklarımızı Eğitiyoruz”
Eğitim önemini her defasında vurguladıklarını aktaran Yılmaz, “Özellikle risklerin azaltılması anlamında özellikle genç yaşta çocukların ve vatandaşlarımızın bilinçlendirilmesini sağlıyoruz. Çocukların ailelerine katkıları bu yönden güçlü olduğu için çocuklara verilen eğitimle sağlamayı düşünüyoruz. Geçtiğimiz dönemlerde engelli çocuklara yönelik yapılmış bir proje söz konusuydu. Bu proje Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla entegre yürütüldü. Bu proje kapsamında Çanakkale’de bunu uyguladık ve engelli çocuklarımıza birer Acil Durum sırt çantası hazırladık. Bu çantanın içerisinde düdük, su, lamba ve depremde yapılması gerekenleri anlatan kitaplar, kan grubundan ailede kaç kişi yaşadığına kadar, isimleri gereken bilgi notları bulunuyordu. Bunları çocuklara verdiğimizde çocuklar ailelerine göstererek ve sorular sorarak ebeveynlerinin de bilincini geliştiriyor. Diğer illerde bu şekilde proje yapanlar genellikle kitapçık bastırıp dağıtmış fakat biz bir de çanta hazırlayıp verdik” şeklinde konuştu.
Yılmaz, yapılacak olan projelerin hazırlanma aşamasında olduğunu belirterek, “Bu sene için Ayvacık ve Ezine ilçesindeki engellilere yardımcı olacağız. Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çanakkale ilini bu çalışmalarda başarılı bulduğu için deprem bölgesindeki engelli vatandaşlar için tekrar ödenek sundu ve biz de tekrar bir proje hazırladık. En kısa zamanda tekrar eğitimlere başlayacağız “ ifadelerinde bulundu.
Okullarda öğrencilere verilen eğitimlerin devam ettiğini söyleyen AFAD Eğitim Uzmanı Erkan Sadi Uysal,” Şuanda Çanakkale’de 35 ilkokul, 32 ortaokula toplamda 2081öğrencimize Temel Afet Bilinci Eğitimi verildi. Liselerde ise eğitimler şuan devam ediyor. 4 yılda bir periyotlarla bu eğitimleri veriyoruz. Yakın bir zamanda da liselerde tamamlanacak” şeklinde bilgi verdi.
“O Kahraman Projesi 15 Temmuz’da Doğdu”
‘O Kahraman Benim’ projesi hakkında bilgi veren Yılmaz, “Biz bilinçli, eğitimli insan kitlesine ihtiyaç duyuyoruz. Sivil savunma ülkemizde, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yeniden yapılandı ve yeniden düzenlendi. 15 Temmuz darbe girişimden sonra herkes sokaklara çıktı ve her şeye rağmen dur dediler. Bu olayda bilinçli insan faktörünün önemini ve gücünü gördük. O kahraman benim projesinin asıl doğmasının nedeni 15 Temmuzdur” diyerek, “O Kahraman Benim kampanyası Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve AFAD Başkanı Mehmet Halis Bilden öncülüğünde başlatıldı. Hem ulusal hem uluslararası uygulamalarda görülmektedir ki afet ve acil durumların ilk 72 saatinde halkın kendi kendini idame ettirebilecek tedbirleri alması esasına göre hazırlık yapılması esastır. Yapılan araştırmalar afetlerin ilk 72 saatinde hayatların büyük oranda komşuları ve o an çevrede bulunan gönüllü ekipler tarafından kurtarıldığını göstermektedir. Bu proje kapsamında, yaşına, mesleğine ve ilgi alanlarına göre başvurularını gerçekleştiren vatandaşlarımız hafif arama kurtarma, basit yangınlara müdahale, ilk yardım, sığınakların yönetimi gibi konularda profesyonel ekiplere destek olmak üzere sistemde yerini alacaklar. Tüm vatandaşlarımızı kampanyaya katılarak AFAD gönüllüsü olmaya davet ediyoruz. Vatandaşlarımız, ‘O Kahraman Benim’ kampanyasına başvurmaları için AFAD resmi web sitesine girerek, ‘O Kahraman Benim’ kampanyası logosuna tıkladığında önüne çıkan formu doldurması yeterli olacaktır. Bu projeye katılanların belirli dönemlerde başkanlığın belirtildiği yerlerde eğitimi olacak. Bu insanlar gönüllü olacak yani herhangi bir ücreti olmayacak” açıklamalarında bulundu.
“Vatandaşlar Afad’ı Tanımıyor”
Vatandaşların AFAD’ı tanımadıklarını söyleyen Yılmaz, ”Burasını herkes sivil savunma zannediyor. Ama AFAD çok önemli bir birim. Biz savaş ve seferlik durumunda milli müdafaa mükellefiyeti dediğimiz vali adına doğrudan sekretarya işlerini yürütme yetkimiz oluyor. Olabilecek acil problemlerde ve olağanüstü durumlarda lojistik önemi çok büyük. Lojistik zaman fayda ve yer anlamında çalışır. Bunu hızlı nasıl yaparız diye çalışmalar yapıyoruz. Bunu uygulamalardan sonra eksiklikleri görerek düzenleyici ve önleyici faaliyetleri yaparak daha hızlı bir şekilde yapmaya çalışıyoruz” diyerek AFAD kurumunun önemine dikkat çekti.
Önceki gönüllülük çalışmalarından bahseden Yılmaz, “Çanakkale’de benim göreve gelmemden önceki dönemlerde gönüllülük çalışmaları olmuş fakat aktif hale gelememiş. Zamanında ulaşımın olmadığı bölgelere acil durum konteynerleri yerleştirilmiş ve bu konteynerlerin içerisinde acil durumlarda kullanması için malzemeler konulmuş. Bu konteynerlerin kullanılması için de çevre halkının bilinçlendirilmesi lazım fakat gerçekleşememiş. Çünkü insanlar gönüllülüğünün ne olduğunu bilmiyorlar. Bizleri para karşılığında işçi arıyor zannediyorlar” dedi.
Ayvacık Depreminde Gönüllüğün Önemini Gördük
Yılmaz Ayvacık’da yaşanan deprem ve sonrası hakkında bilgiler vererek, şu ifadelerde bulundu: “Depremi yaşar yaşamaz oraya intikal ettiğimde insansız hava aracılığıyla yukarıdan bir fotoğraflama yaptık. Olayın büyüklüğünün ve nerede ne yapmamız gerektiğinin planlamasını oluşturduk. Sayın Valimiz, Sayın Kaymakamımız, Sayın İl Jandarma Komutanımızla beraber hemen İl koordinasyonunu oluşturduk. Yerleri belirledikten sonra vatandaşlarımızı güvenli noktalara aldık. Ayvacık depreminde bazı şeyler gördük. Başka illerden tanımadığımız birileri gelerek, çadır kurdular. Üzerlerinde arama kurtarma kıyafetleri gibi kıyafetler vardı. Planlamamızda vatandaşlarımızın çadırlarını kuracağımız yerlere çadırlarını kurdular. Bu kişiler ilk önce karşı çıktılar ama daha sonra başka yere aldık. Operasyon gerçekleştirdiğimiz alan büyüdüğü için birkaç gün sonra iş yoğunluğumuz daha çok arttı. Ayvacık’ın 32 tane 4 tanede Ezine toplamda 36 tane köyde etkili bizzat operasyon gerçekleştirdik. Orada çadırlar ve konteynerler kurduk. Bu kişilere ne için geldiklerini sorduğumda, biz başka bir şehirden geldik gönüllüyüz dediler. Bu kişilerden de yardım istedik. Yardım da etmediler. Hâlbuki gönüllülük üzerindeki kıyafet ne olursa olsun oradaki enkaz da olmuş olsa yardım etmek demek” diyerek gönüllülük kavramına vurgu yaptı.
Yılmaz, “Depremde, eğitimin ve gönüllülüğün önemini bir kez daha gördük. Gönüllüler olmadığı için bu açığı kapamak için askeriyeden destek aldım fakat askerleri çadır kurmak dışında başka alanlarda görevlendiremiyoruz. Çünkü her gün orada duran insanlar değil. Sürekli değişiyor nihayetinde. Dolayısıyla aynı zamanda askeriyelerde çadır kurma ve toplama eğitimi vermek zorundayız. Bunlara da paylaşacağız. Bir sonraki çalışmamız olacak” diye bilgiler verdi.
Eğitim Uzmanı Erkan Sadi Uysal da gönüllülüğün önemine dikkat çekerek, “Ayvacık depreminde gönüllü çalışanlar çok işimize yarayabilirdi. Konteyner indirmede, yiyecek dağıtmada bile ihtiyaç duyuyoruz. Kepçeleri tutacak bir insanı bile bulsak bize çok yardımcı olurdu. O durumda bin tane şeyle uğraşırken, bir anda ufak şeyler bir anda sıkıntı olabiliyor. Gönüllüler bizim için olağanüstü durumlarda çok önemli” dedi.
“Eğitimli Gönüllülük Önemli”
Yılmaz,” Aynı zamanda bu bölgelerde işi daha iyi bilen insanların önünü açmak lazım. Gönüllü vatandaşlar ilkyardım eğitimliyse bir belgesi olması gerekir. Bu belgeyi ilgili makamlara ibraz ettiğinde bu güçtür ve oradaki hizmeti en iyi şekilde vermeye çalışmalıdır. Bu konuda eğitim çok önemli. Gönüllülerin bu konuda gönüllülük kartı olması gerekiyor. Vatandaşlar bilinçlenmeden, yetkisi olmadan yanlış müdahale edebiliyorlar. Örneğin kalp masajı yapıyorlar ve yanlış bir müdahaleyse bu durumda adli olarak sorumlu oluyorlar” diyerek eğitimin öneminin altını çizdi.
Haber: Emire Sülün KONUK