Kaya, devlet kurumları ile üreticinin sahada beraber çalışması gerektiğinin önemine dikkatleri çekerken, ayrıca planlı üretimin yapılmasının ne kadar ciddi bir durum olduğunu dile getirdi.
Tarımda çalışacak işçi artık bulunmadığını dile getiren Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, çeşitli açıklamalarda bulundu. Kaya, “Tarımı anlatmak için bilmek gerekiyor, bilmek için de sahada olmak gerekiyor. Sahada olduğunda da iyi izlenim yapmak gerekiyor. Köylerde nüfusumuzda ciddi şekilde bir azalma var. Tarımda nüfus azalıyor. Evet, tarım zor. 40 derece sıcağın altında üretim yapmak, 40 derece sıcağın altında domates tarlasında çapa yapmak zor. Eksi derecede gidip ıspanak toplamak ve onu çeşme başına getirip temizleyip sunmak da zor ama şöyle bir durum söz konusu; devlet kurumlarına çalışan bir sürü personel alınıyor. Bir hedef göstermeyeceğim ama doğru düzgün iş yapmadan maaş alınıyor. Çalışmadan maaş alınan bir toplum yaratıyoruz. Bir de bunlara özenen bir toplum var arkada. Bu defa tarımda çalıştıracak insan kalmıyor. Halbuki biz kamuda çalışan kişileri, 8 saat mesaiyi çok güzel değerlendirerek çalıştırabilsek, bu sefer tarımda çalışmak isteyen insanlar çıkacak ortaya. Biz kolay para kazanma düşüncesinden kendimizi, neslimizi kurtarmamız gerekiyor” dedi.
“TARIMDA ÇALIŞACAK İŞÇİ BULAMIYORUZ”
Tarımda genç nüfusu tutmak için yapılması gerekenleri söyleyen Kaya, “Birinci olarak tarımdaki olanakları yukarı çekeceğiz, tarımda çalışanların özendiği kesimi çalıştırarak yapabiliriz. Eğer bu düşünce ile hareket edersek ben önümüzdeki yıllarda nüfusun artacağını düşünüyorum. Tarımda çalışacak işçi bulamıyoruz. Diyarbakır’dan, Balıkesir’den, Şanlıurfa’dan geliyor, yabancı işçiler çalışıyor. Bir kurumda alım yapılacak dense 300 kişi başvuru yapıyor ama ben köyde domatesime çapa yaptıracağım dersen kimse bulunmuyor. İşsizlik şurada var; az çalışıp para kazanmak isteyen kesimde bir işsizlik var. Ama aslında burada iyi bir istihdam var. Bizim bunu bir şekilde sevdirmemiz gerekiyor. Tarımı iyi okumamız gerekiyor. Neye, kime nerede ihtiyacımız var, buna iyi çalışmak gerekiyor. Ben bu söylediğim konulara çalışmalar yapılırsa, işsizlik sorununa da katkısı olacağını, tarımda çalışacak insanların sayısını artacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“ÜRETİCİYİ DE TÜKETİCİ DE DÜŞÜNEREK YOLA ÇIKMAK GEREKİYOR”
Kaya, Türkiye’nin şanslı olduğunu ve iyi ürettim yapıldığını söyleyerek, “Biz kendi kendimize yetebilen bir ülkeyiz. Yalnızca planlamalarda daha az kazandığım ürünlerden çıktığımız zaman o ürünlerin ihracatı, ithalatı oluyor. Dikkatli davranmamız gerekiyor. Sorunu anında tespit edip, müdahale etmemiz gerekiyor. Herkesin üzerine iş düşüyor. Ziraat Odalarına da, tüketiciye de üreticiye de. Herkesin birbiriyle koordineli bir şekilde çalışması gerekiyor. Ne üretmemiz gerekiyor bunu tespit etmemiz gerekiyor, ihtiyacımız ne, satabileceğimiz ne, fazla ürettiğimiz ne, bunları bilmemiz gerekiyor. Pandemi sürecinde limon ile alakalı böyle bir olay oldu. Limonda hesaplamada ufak bir hata olmuş ilk önce ithalat yapamazsınız dediler. Bizim ülkemize ancak yeter dediler. Üreticiler ise, yanlış hesapladınız, bu üründen daha fazla var elimizde dediler. Tekrar hesapladılar ve daha fazla varmış, o zaman satabilirsiniz dediler. Bu çok doğru bir şey. Böyle hızlı hareket etmek gerekiyor ve hemen çözüldü. Eğer bu olay çözülmeseydi ve limon ihracatına izin verilmesiydi, üretici sıkıntı yaşayacaktı. Ülkemizin ne istediğini bileceğiz, ne kadar tüketim yapılıyor bunun hesabını yapacağız ve üretimi o kadar yapacağız. Üreticiyi de tüketici de düşünerek yola çıkmak gerekiyor. Bu istatistikleri güzel tutar ve anında müdahale edersek üreticinin ucuz mal satmasının önüne geçmiş oluruz, tüketicinin de pahalı tüketmesinin önüne geçeriz. Burada bir denge var bunu sağlamak için bizim iyi istatistikler tutmamız gerekiyor” diye anlattı.
“ÜRETİCİ İLE BERABER KOORDİNELİ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞMASI GEREKİYOR”
Kaya, Çanakkale genelindeki tarımı değerlendirerek, şunları söyledi: “Şu anda biz dikimlerimizi yaptık. İlk turfan domateslerimizi diktik, kapya biberlerimizi diktik. Dikimimize devam ediyoruz. Bir de dikili ürünlerimiz var; şeftali, kiraz, elma, erik gibi. Birçok çeşidi ürün bir arada yetiştiren bir iliz. Hastalıklarla mücadele etme noktasında da ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Burada devlet millet el ele güzel şekilde bir sistem kurmamız gerekiyor. Devletin milleti için var ettiği kurumların dikimle beraber sahaya inip üretici hasat sezonunun sonunda parasını cebine koyana kadar üretici ile beraber koordineli bir şekilde çalışması gerekiyor. Çok güzel bir proje vardı TARGET, köylerde ziraat mühendislerimiz vardı. Bu çok kıymetli bir projeydi. Ziraat mühendislerini köylere gönderdik ama bu köylerde tutamadık. Yeterli altyapı yok dendi, kimisi ulaşımda sıkıntı yaşıyorum dendi ve bunlar merkeze çekildi. Peki, altyapı olan köylerdeki neden geri çekildi? Bu süreç uzun bir süreçti ama bütün köylerde ziraat mühendislerimizi tutmamız gerekiyor. Ne yazık ki olmadı ama ben bu projeyi çok kıymetli buluyorum. Her köyde olmasa da üç köyümüzde bir tane ziraat mühendisinin çalıştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Üniversitede Ziraat Mühendisliği okuyan arkadaşlarımızla ilgili de taleplerimiz oldu. Nasıl ki doktor staj görüyorsa hastanede 2-3 yıl, ziraat mühendislerinin de mutlaka üreticilerimizin yanında staj görerek çalışma hayatlarına başlamanın çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.”
Gülçin AKIN