Ekonomik krizden ve artan enflasyondan en çok etkilenen kalemlerden biri inşaat sektörü oldu. Girdi maliyetlerinin artması, inşaat sektöründeki fiyatları katladı. Ev sahibi olmanın neredeyse imkansızlaştığı bu günlerde açıklamada bulunan Çanakkale Müteahhitler Birliği Başkanı Salih Yıldız, inşaat yapım maliyetleri düşmezse, konut fiyatlarında bir değişik meydana gelmeyeceğinin altını çizdi. Dolayısıyla ev almak isteyen vatandaşa da fiyatların düşmesini beklemek dışında bir çare kalmıyor.
 
Yıldız son bir yılda inşaat maliyetlerinde ciddi bir artış yaşandığını belirterek, “Nereden bakarsanız belli malzemelerde yüzde 100, belli malzemelerde yüzde 200-300 hatta 400’e varan zamlar oldu. Özellikle cam ve ahşap malzemelerinde ciddi zamlar geldi. Tabii bu zamlar gelirken inşaat malzemeleri kendi kendine zamlanmadı. Bu zamların sebepleri, nedenleri var. Nedenlerinden birisi enerji ve akaryakıta gelen zamlar. İnşaat malzemelerindeki çok ciddi artışlar enerji ve akaryakıta gelen zamlardan kaynaklandı. Bugün inşaatın en önemli malzemelerinden olan çimentonun üretimi tamamen enerjiye bağlı. İnşaatta kullanılacak bir malzemenin inşaat alanına gelmesi ve gitmesi tamamen akaryakıta bağlı. Bunun yanında işçilik maliyetleri de bu artışlar nedeni ile çok ciddi arttı. Bir ara doğalgaz fiyatlarına çok ciddi zam geldiğinde üretimler maalesef durdu. Bir örnek vermek gerekirse inşaatlarımızda kullanacağımız, sipariş edip parasına ödediğimiz camları iki yada üç ay gecikme ile alabildik. Tabi bu gecikmelerde önemli sorunlara neden oluyordu. İnşaat sektöründeki girdi fiyat artışlarını değerlendirirken sadece tuğlaya, hazır betona, demirdeki ciddi fiyat artışlarına değil, bunun yanındaki yan ürünlerdeki fiyat artışları da hesaplanmalı. Mesela yan ürünler dediğimizde çivi hiç aklınıza gelmez. 1 TL’ye aldığınız çiviyi bugün 10 TL’ye alıyorsanız ve bu ürünü inşaatların yapımında binlercesini kullanıyorsanız bu çok ciddi bir maliyet getiriyor.
 
ARSA MALİYETLERİ DE ARTTI
İnşaat girdi maliyetleri çok ciddi derecede artarken inşaat maliyetlerine hiç kimsenin hesaba katmadığı arsa maliyeti de var. Bu dönemde arsa maliyetleri de inanılmaz artı. Tabii arsa maliyetlerinin de çok ciddi artması yapılan inşaatlarda ortaya çıkan evlerin işyerlerinin son kullanıcısı olan tüketiciye yansıyor. Şöyle bir örnek verecek olursak; yüzde 30 ile inşaat yapmak için anlaştığımız bir arsa bu arsanın fiyatını yüzde 50’ye çıkarırsa bu maliyet inanılmaz rakamlar ile tüketiciye yansıyor. Ne yazık ki arsa maliyeti hesaplanmıyor ve inşaatın metrekare birim fiyatı örneğin bin TL ise 100 metrekaresi 100 bin TL olmalı hesaplamasından yola çıkarak müteahhitler pahalı satıyor deniliyor. Ancak arsa maliyeti hesaplanmıyor. 100 bin TL olan 100 metrekarelik bir evin maliyetine tabi ki arsa maliyeti de eklenince belediye harçları ve vergilerde eklenince ev fiyatları adeta uçuyor. Belediye harçlarında vergilerde ciddi artışlar var. Tabi ev satışlarında inşaatı yapan müteahhit firmanın da belirli bir kar koyup risk alarak ürettiği evleri yada işyerlerini satıyor. Tüm bu artışlar tamamen tüketiciye yansıyor. Bu maliyet artışları da zaten alım gücü düşen vatandaşın bu fiyatlara konut alması da çok zorlaşıyor.
 
HAYAT PAHALIYKEN BİRİKİM YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL
Dünyada ciddi bir konut krizi var. Ülkemizde de aynı şekilde konut sıkıntısı var. Son konut satışlarına bakıldığınsa yüzde 22’ye varan düşüşler var. Buda daire almak için vatandaşın parasının olmadığını gösteriyor. Bugün bir daire alabilmeniz için para biriktirmeniz lazım. Para biriktirebilmeniz içinde giderleriniz az olmalı. Ancak bugün çarşı, pazar ve marketlere baktığınızda maliyetlerin artışından kaynaklı ciddi bir hayat pahalılığının olduğunu görüyorsunuz. Bu hayat pahalılığında vatandaşların birikim yapma şansıda olmuyor. Birikimi olmayan vatandaş ev satın olmak için ya kredi alacak ki kredilerden alınacak faiz fiyatları çok çok yüksek. Bu faizler ile konut kredisi alan vatandaşın kredi geri ödemelerini yapabilmesi için ciddi miktarda paraya ihtiyacı var. bir örnek vermek gerekirse ev almak için 1 Milyon TL kredi çeken bir vatandaş kredi geri ödemesi için aylık 15 ila 20 bin TL arasında bir para bulmak zorunda. Vatandaş 20 bin geri ödemeli konut kredisini nasıl ödeyecek. Türkiye’de 40 Bin TL maaş alan kaç kişi var. Tabii bu durumda konut almak için şartlar oluşmuyor ve daire satışlarında ciddi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Devletimiz konut alımı konusunda faiz sistemini çok iyi düşünmeli. Konut kredilerini caiz hale getirmeli ve konut yapılabilecek ucuz arsa yaratmalı. İfade ettiğim bu sıkıntılar giderilirse konut satışı önündeki maliyet engeli biraz hafiflemiş olur. Ancak bugünkü konut maliyetleri ile Çanakkale inşaat konusunda daralan bir il konumunda. Arsa konusunda sıkıntı varsa inşaat yapmak için maliyetlerde bir o kadar daha artar. Tabi bu maliyetlerde tüketiciye konut fiyatı artışı olarak yansır. Bugün için devam eden inşaatlar tabi ki var. Ancak şu an Çanakkale’de Türkiye’nin diğer illerinde de konut yapmak için inşaata başlanması bu maliyetler göz önüne alındığında çok riskli. Şu an maliyetler düşürülmez ise konut fiyatlarının düşmesi de çok zor bir ihtimal. Bu nedenle maliyetler düşmeden ev fiyatlarının düşmesini beklemek yanlış bir beklenti olur.”
 
Sevi Gözay UĞURLU