Öğretmen ve eğitimcinin aşılama programı, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un dün aşılanması ile başladı. Yüz yüze eğitime giren öğretmenler öncelikli olmak üzere başlayan aşılama programı hakkında henüz bir bilgi sahibi olmadıklarını söyleyen Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, şu anda geçilmiş olduğunu söyledi. Hacımusalar, ayrıca öğrencilerin sosyal medya üzerinden ‘sınav olmak istemiyorum’ çağrısını da değerlendirdi.
 
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çorum’un Sungurlu ilçesinde Arifegazili İlkokulunda koronavirüs aşısını olarak öğretmenlere aşılamanın başladığını duyurdu. Selçuk, burada yaptığı açıklamada, “Çorum’un Sungurlu ilçesindeyiz. Öğretmenlerimizle beraberiz, öğretmenlerimizle birlikle aşının ilk dozunu oldum. Sağlık Bakanlığı planlamayı yapıyor, biz listeyi geçtiğimiz haftalarda iletmiştik. Tüm vatandaşlarımız gibi e-Nabız’la kendilerine nasıl sıra geldiğini öğrenebilirler” diye konuştu.
 
Çanakkale’deki aşı uygulaması hakkında henüz bilgileri olmadığını söyleyen Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, “Bakan Selçuk’un Çorum Sungurlu’da ilk aşıyı olduğuna dair basına haber düştü fakat bunun dışında henüz bizde aşılama söz konusu değil. 1 Mart’tan itibaren 8. ve 12.sınıftan itibaren yüz yüze eğitime seyreltilmiş olarak başlıyor. Ayrıca ilkokullar da bu şekilde başlıyor. Öncelikle olarak 15-20 gün önceden sadece öğretmenlerin değil o kurumlarda görev alan bütün eğitim çalışanlarının aşılanması gerekiyor çünkü bir kısmının aşılanıp, bir kısmının aşılanmaması yeni sıkıntılar doğurur. Geç kalınmış bir süreç ama bir yerden de başlanması gerekiyor. Zaten bakanlığımız da Şubat ayının sonunda öğretmenlere aşılanmanın başlanacağını söylemişti. Ama şu anda gecikmiş bir durum. Önümüzdeki hafta okullar açılacak ama şu anda stok nedir, günlük kaç kişiye aşılama yapılacak, bununla ilgili net bilgi yok” ifadelerini kullandı.
 
“KAYGIMIZ YÜKSEK”
“Şu anda birçok kurumda yüz yüze eğitim başladı ve biz aşısız bir şekilde öğrencilerle temas halindeyiz” diyen Hacımusalar, “8. ve 12.sınıflar desteleme ve yetişme kursunu Şubat ayının başından beri yapıyorlar. Şu andaki temel sıkıntı kime ne zaman nasıl aşı yapılacağı belli değil. Şu anda önümüzü göremiyoruz. Bu anlamda kaygımız yüksek. Bu şartlarda biz eğitim-öğretime başlayacak. Öğretmenler, öğrenciler kaygılı. Bu konuda açık net bir şekilde bilgi paylaşılırsa çok iyi olur” dedi.
 
“FIRSAT EŞİTSİZLİĞİNİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA OLUMSUZ BİR YANSIMASI OLACAK”
Öğrencilerin sosyal medyada ‘sınav olmak istemiyoruz’ sloganıyla birçok paylaşımda bulunmalarını değerlendiren Hacımusalar, “Şu andaki öğrencilerin yüzde 65’i eğitime cep telefonu ile ulaşıyor. Altyapı sistemi olmayan öğrencilerin çoğunluğunun eşit ve adil bir şekilde yararlanamadığı eğitimden, 1 Mart’tan sonra 15 Mart’a kadar yüz yüze sınavın yapılması zaten sıkıntı, alamadığı eğitimde aynı sorularla muhatap olacak. Bu eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin öğrenci başarısına olumsuz bir yansıması olacak. Bu çocuğu hem bedenen hem ruhen umutsuzluğa teşvik edecek bir durum. Bu anlamda bir sınavın olmaması gerekiyor. İkinci olarak; aşılamayla ilgili henüz uygulama yapılmadan o kadar öğrencinin okullarda yüz yüze temas halinde olması. Bu çocuklar 3-4 aydır birbirlerini görmüyorlar. Okul ortamına girdiği zaman mutlaka o sosyal mesafeye dikkat etmediği olacaktır. Uzun zamandır görmediği bir arkadaşına temas etme ihtiyacı duyacaktır ki bu insani bir ihtiyaçtır. Yüz yüze sınav yaparak bunu gevşetirsek yeni bir salgınla karşı karşıya kalırız ve 15 gün sonra okullar tekrar kapatılmak zorunda kalır. Düzensizlik de umutsuzluğa ve eğitimde var olan sıkıntıların artmasına neden olur. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor, planlanması gerekiyor” şeklinde belirtti.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN