Yok yok Altından bahsetmiyorum...

Yok yok Altından bahsetmiyorum...
Hele kokoreç, döner, ekmek arası yiyeceklerden hiç bahsetmiyorum ki ben...
Üstüme iyilik sağlık, hiç yapar mıyım ben öyle şey Ramazan Ramazan...
Asla yapmam :)
Az buçuk beni tahmin edenler neyden bahsettiğimi anladı...
Hadi elleri göreyim :)
Tahminleri alayım :)
Tabi ki de yeni uygulamaya konulan pandemik yasaklardan, kısıtlamalardan bahsediyorum...
Yarımdı, çeyrekti, bütündü,
18-05, 19-05, 20-05, 21-05 yok mu arttıran, hafta içi serbest, hafta sonu yasak, gündüz normal, gece anormal.. gibi gibi yaptırımlarla iyice kafamız karışmıştı...
Ki tam kapanma geldi fakat yine insanlar memnun olmadı...
Çünkü bu hayatta kimseyi yüzde yüz memnun etmek mümkün değildir...
İlla ki birilerinin önerileri birilerine uymayacak ters düşecektir.
Zaten herkes aynı fikirde olsaydı hayat hiç çekilesi olmazdı zannımca...
Herkesin fikrine katılmak mümkün olmasa bile saygı duymak gerekir diye düşünüyorum...
Tastamam kapanma olsaydı eğer ( Market, bakkal, fırın, sucu, şucu-bucu, vs... ) Kapalı olsaydı bu seferde bu kadar millet bunca zaman ne yiyecek ne içecek diyecektik... Faturalar var nasıl ödeyeceğiz diyecektik...
Eczane kapalı olsa ilacımızı nasıl alacağız diyecektik...
Belli iş sektörlerinde çalışanlar tatile girdi hemen tatile girmeyenlerin gözüne batar oldular...
Onların tuzu kuru bizimki değil dediler...
Şunların maaşı tıkırında bizim cep delik cepken hiç yok demeye getirdiler...
Geç kalınmış bir kapanma dediler, daha erken olması gerekirdi dediler, dediler de dediler...
Bilmiyoruz ne olacağını hep birlikte yaşayıp göreceğiz bakalım...
Biz kapandık Bayram sonuna kadar evlerimizdeyiz, mecbur kalmadıkça, zaruri ihtiyaçlarımızı gidermek dışında dışarı çıkmayacağız, tam 14 aydır olduğu gibi...
Evet zorlanıyoruz, canımız çarşıya pazara AVM ye gitmek istiyor ama gitmiyoruz, 8 aydır hafta içi evden işe işten eve hafta sonu evlere kapanıyoruz, kimler için?
Önce ailemiz sonra sevdiklerimiz sonra vebaline girmekten korktuğumuz canlar için...
Faydalı olur umarım...
Fakat artık her bir bireyin şapkasını önüne alıp düşünmesi lazım...
Aklı selim bir şekilde...
Sağduyuyla, vicdanıyla...
Kendini, sevdiklerini, etrafındakileri düşünerek, onlara bir zarar gelmesin diye endişelenerek bu süreci atlatmamız gerek...
Yoksa bu felaketin önüne geçmek gerçekten çok zor olacak...
Herkesin artık elini vicdanına koyup boş boş gezmeyi bırakması gerekir diye düşünüyorum...
Belki de bana kızıyorsunuz bilmiyorum...
Ama ben nacizane  "İçinizden biri bir kötülük görürse onu eliyle, buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle (ona karşı kin ve nefret beslesin). Bu ise imanın asgarî gereğidir." Hadisi şerifine sığınıyorum...
Şu mübarek Ramazan Ayı hürmetine, tutulan oruçlar, okunulan Kur'an'ı Kerim'ler hürmetine, kılınan Namaz'lar hürmetine Rabbim ülkemizden ve dünyamızdan bu salgını def etsin inşallah...
Çok konuştum yine, bana müsade, hoş kalın kendinize çok iyi davranın
Bu sefer bir ilahi bırakıyorum buraya sizler için... Kabul ederseniz ;)
Esat Aydoğan - Yakma Ya Rabbi
Allah'a emanet olun...