Bir süredir korkunç rüyalar görüp peşi sıra korkarak, sıçrayarak uyanıyorum...

Bir süredir korkunç rüyalar görüp peşi sıra korkarak, sıçrayarak uyanıyorum... Hayrolsun inşallah deyip çok takmamaya çalışıyorum.
Bir süre sonra ne gördüğümü hatırlamıyorum zaten, tek hatırladığım korkuyla uyandığım anlar kalıyor geriye...
Yoluma devam ediyorum, günler öyle böyle geçiyor.
Sonra hayal meyal bir şeyler hatırıma geliyor parça parça hatıralar canlanıyor zihnimde ve ben yine kendimi tutamayıp çocukluğuma doğru yola revan oluyorum...
Çok güzel bir mahalle, insanların samimi ve candan olduğu, kimsenin kimseyi yadırgamadığı, olduğu gibi kabul ettiği, değiştirmeye çalışmadığı bir mahalle. Büyük bir aile gibi. Ve bu ailenin tabi ki olmazsa olmazı büyükleri, nenelerimiz, dedelerimiz...
Ağzı, dili dualı nenelerimiz, dedelerimiz...
Yeni yazı bilmeyen ama eski yazıyı su gibi ezbere bilen nenelerimiz...
En basitinden başımız ağrısa koşa koşa kendilerine gidip nazar okunduğumuz nenelerimiz, öyle içten okurlardı ki ve biz onlara öylesine inanmıştık ki hiç bir şeyimiz kalmazdı. Ağrı geçmeyecek gibi olursa bir bardak suya okuyup üfleyip o suyu birazını içirip birazıyla da elimizi yüzümüzü yıkatırlardı...
Sıkıyorsa ağrı geçmesin :)
Azıcık karnımız ağrısa senin göbeğin kaçmıştır deyip kaçan göbeği yerine getirmesini de bilen nenelerimiz...
Eğer çocuklarınız çok yaramazlık yapıyorsa hemmencik onları da okuyup üfleyip amiyane tabirle "Kuzu gibi" eden nenelerimiz...
Çömlek vuran, bardak çeken, yılancık kesen, eğe kemiklerini çeken, kuyruk sokumu kemiği kaldıran, korkuluk alan nenelerimiz...
Keşke şu an yanımda olsaydınız size korkuluk aldırsaydım...
Ne yazık ki hepsi mazide kaldı, hepsi rahmetli oldu.
Rabbim yattıkları yerleri nur mekanlarını cennet etsin inşallah...
Tabi ki bazı şeyler inanç meselesi itikat meselesi...
Sebep kullardan şifa Allah'tan gelir...
Hayal meyal hatırlıyorum dediklerim en az kırk yıllık mevzular, kılı kırk yaran mevzular ;)
O zamanın şartları...
Bir de bu günümüzün şartları...
Üç nokta koyar susarım...
Edebimle susarım...
Aslında bunları sesli söylemek ister gönül, ne var ki kaderimize söz uçar yazı kalır demek düşmüş o yüzden de yaz kızım Gülcan ;)
Her zaman ki gibi copy pastesiz, içinden geldiğince, dilin döndüğünce, şarjın yettiğince, zamanın el verdiğince ve bir de yazdıkların okunduğunca...
 
Barış Manço Yaz Dostum
 
Bıraktım buraya sizin için, kabul buyrun...
Hoş kalın sağlıcakla kalın kendinize dikkat edin.
Görüşmek üzere sevgiyle kalın