Böyle başlık atınca aklıma Devekuşu Kabare Yasaklar geldi, yüzüme sinsi bir tebessüm yayıldı istemsizce ;)

Böyle başlık atınca aklıma Devekuşu Kabare Yasaklar geldi, yüzüme sinsi bir tebessüm yayıldı istemsizce ;)
Üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen pek bir değişiklik yok sanki halimizde...
Yasaklar ve yokluklar dönemi çocuklarıyız, severiz sıkı yönetimleri sıkı yönetilmeyi ;)
Fazla rahat fazla refah bozar bizi ;)
O yüzdendir belki de bünyemizin bu çağdaki bir çok yeniliğe alerjen olması ;)
Ben seviyorum gerçi teknolojiyi her nimetinden iyi yönlerinden elimden geldiğince yararlanmaya çalışıyorum ama bir yanım nedense hep geçmişe buğulu gözlerle özlem duymakta...
Hiç bir şeyimiz olmamasına rağmen çok şeyimiz vardı bizim. Mutluyduk en başında. İçten gülüşlerimiz, samimi yüreklerimiz, çıkarsız dostluklarımız vardı...
Daha ne olsunduki?
Paylaşmayı biliyorduk. Vermenin almaktan güzel olduğunu da...
Sınırlarımız vardı.
İnce çizgilerimiz, olmazsa olmazlarımız vardı.
Hoş karşılanmayan şeyler vardı.
Hoşa giden şeyler vardı.
Boş geçmeyen dolu dolu geçen günlerimiz vardı...
O öyle olmazlar vardı, yapma, etme, gitme, söyleme, ayıp gibi tabirlerimiz vardı...
Belki üzerimizde fazla baskı vardı ama o günlerde o şartlarda o yaşam koşullarında geçerli olan oydu belki de...
O yüzdendir belki de bu çağda bazı şeylere boyun eğip kabul edip eyvallah deyişimiz...
Belki de o günlerden geçip geldiğimiz için bu günkü yasaklara uyum sağlayışımız, baş kaldırmayışımız...
Ne çok belki de dedim ;)
Belki de ne diyeceğimi unuttum hatırlamaya çalışıyorumdur ;)
Sokağa çıkma kısıtlamaları yine geri geldi ben hiç yadırgamadım...
Evdesiniz değil mi? Bak kontrol ederim tek tek hepinizin gelip zillerine basar kaçarım :)))
Ben evimi ve evde olmayı hep sevdim...
O yüzden yasaklar beni fazla zorlamadı...
Yoksa Tekin Uğurlu'nun dediği gibi "Çanakkale de her yer yürüme mesafesi, al eline bir ekmek yürü istediğin yere. Polis herkesi kontrol mü edecek biraz da bizler kendi kendimizin polisi olalım" Bayıldım bu sözlere... Bizler her zaman duyarlı olalım elimizden geldiğince. Biraz daha dikkat edelim maskeye sosyal mesafeye ve hijyene...
Şu korona günlerinde tek gönlümü acıtan bir çok insanın duyarsızlığı ve vurdumduymazlığı...
Özellikle yerlere atılan maskeler tam bir facia...
Doğanın bizlere sunduğu bunca güzelliğe karşın bizim ona kirli maskelerimizi terk etmemiz bir teşekkür göstergesi olmasa gerek...
Yine çok konuştum ben farkında olmadan.
Gidiyorum şimdilik, giderken buraya Gripin Gidenin Dostu Olmaz Bırakıyorum.
Hoş kalın kendinize hoş bakın görüşmek üzere
Sevgiyle