“Sık sık göz kapaklarını kısarak bakanlarda kaşın dış kısmında düşme olurken, kaşlarını çok fazla çatan kişilerde iç kısımda düşme olabilir” diyen Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Fatih Doğan, “Kaş düşüklüğü sorununa karşı cerrahi yöntemle kaş gençleştirme işlemi yapılabilir. Kaş şekillendirme içinse kaş makyajları, tatuaj ile kalıcı veya geçici dövmeler, kaş ekimi ya da kaş perukları kullanılabilir” dedi.
Duygu durumunu ifade etme ve sosyal iletişimde kaşlar büyük önem taşıyor. Kaşlar, yüzün dengesi açısından çok önemli olduğunu ifade eden Medicana Ataşehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Doğan; kaşların yüz hattını çevreleyerek tam bir denge oluşturduğunu, böylece kaşın şekli değiştiğinde ya da yaşla beraber düşüklük oluştuğunda yüzün dengesinin bozulduğunu belirtti.
Kaşlarını çok fazla çatan kişilerde düşme olabilir
Prof. Dr. Fatih Doğan, kaş gençleştirme işlemlerinde tutarlı cerrahi sonuçlara ulaşmak için ideal kaş şekli ve pozisyonuna yönelik hedefleri şöyle anlattı: “Litaratürde ideal kaşın özellikleri şu şekilde tanımlanmıştır; kaş tepesinin kaşın üstünde bittiği yerdeki hat, gözün kenar çizgisi üzerinde, kaşın orta ve yan uçları ise aynı yatay seviyede olmalıdır. Plastik cerrahlarla kaş yüksekliği ve şekliyle ilgili yapılan bir ankette, üst göz çukuru kemiğinin ortasında bir kaş tepe noktası ile yanal eğime sahip bir kaş şeklinin daha güzel bulunduğu bildirilmiştir. Kadınlarda kaşlar daha yukarıda ve en üst noktası göz kapaklarının dış kenar çizgisi seviyesinde olacak şekilde, daha kavisli bir şekle sahipken, erkeklerde ise kaşlar daha düşük ve daha az kavislidir.”
Kaş yüksekliğinin yaş ile beraber azaldığını vurgulayan Prof. Dr. Fatih Doğan, “Yaşın ilerlemesiyle birlikte oluşan kaş pitozu (kaş düşüklüğü) miktarı genetik geçişe, sigara kullanım öyküsüne, güneş ışığı maruziyetine, cilt kalınlığına, cildin yağ oranına ve rengine bağlıdır. Hastaların kişisel yüz hareket paternleri de kaş düşüklüğüne yol açmakta olup, sık sık göz kapaklarını kısarak bakanlarda kaşın dış kısmında düşme olurken, kaşlarını çok fazla çatan kişilerde iç kısmında düşme olabilir” diye konuştu.
“Kaş şekli ile yüz şekli arasında bire bir ilişki bulunmaktadır. Kaş şekillendirme işlemleri yüzün şekline göre yapılmalıdır” diyen Prof. Dr. Doğan, kaş şekillendirme yöntemleriyle ilgili bilgi verdi: “Kaş makyajları, tatuaj ile kalıcı veya geçici dövmeler, kaş ekimi ya da kaş perukları şekillendirme için kullanılabilir. Yaş ile birlikte oluşan kaşın düşmesine bağlı problemler cerrahi olarak düzeltilebilir. Güzel ve gösterişli kaşlar için yüz şeklini dengeleyecek işlemler yapılmalıdır.”
Prof. Dr. Fatih Doğan, yüz şekillerine uygun kaş estetik işlemlerini şöyle anlattı:
“Oval bir yüz şekline sahip olan kişiler için sığ kemerli, yumuşak açılı ve normal uzunlukta bir kaş şekli uygundur.”
“Yuvarlak yüze sahip bir kadının yüzünü daha uzun gösterebilmek için; orta ile yüksek kavis yüksekliğine, sert veya yumuşak açılı kavis şekline sahip kaşlar uygun olacaktır. Yuvarlak kaşlar, yuvarlak yüze sahip kişilerde en son seçenek olmalıdır.”
“Kare bir yüzde, açılı bir kavise sahip dolgun ve kalın kaşlar, dikkati çeneden gözlere çekerek yüzün açılarını yumuşatır. Yumuşak açılı bir kemer, çene hattının yumuşatılmasına yardımcı olabilir ancak düşük kemer yüksekliğine sahip sert açılı bir kemer de daha güzel görünecektir. Yuvarlak bir kemer ise doğal görünmeyecek ve çene hattını vurgulayacaktır, bu nedenle uygun değildir.”
“Kalp şeklindeki yüzlerde dolgun ve çok kavisli kaşlar dikkatlerin alına çekilmesine yol açar. Düşük ila orta kemer yüksekliğine, kavisli veya yumuşak kemer şekline sahip yumuşak kaşlar, bu yüz şekli için idealdir.”
“Armut şeklinde bir yüzde, kaşların orta kemer yüksekliği ve alında genişlik oluşturacak şekilde uzun kuyrukları olmalıdır.”
“Dikdörtgen şeklinde bir yüzde, yüz uzunluğunu dengelemek için kaşların genişlik oluşturacak şekilde uzun kuyrukları olmalıdır. Sığ bir kemer yüksekliği de yüzün daha kısa görünmesini sağlayabilir.”