Grup adına konuşan Av. İnci İncesağır, “Mahsa Amini’nin saçları, mollaların öldürme sebebi oldu” diyerek, “İran’da erkeklerin iffetlerini korumak için kadınlar, yarım yüzyıla yakındır başörtüsü takmak zorunda. İran’da yarım yüzyıla yakındır kadınlar erkeklerin cennetine zorla götürülmek istenmekte. İnsan hakları örgütlerine göre her yıl milyonlarca kadın ‘kötü tesettür’ (Bed Hecabi) iddiasıyla sokakta İrşad Devriyeleri tarafından durduruluyor ve gözaltına alınıyor. İran’da kadın sorunu, merkezidir. Mahsa'nın ölümü tüm dünyaya ‘İslam Cumhuriyeti’nin belkemiğinin cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı olduğunu hatırlatmıştır. Kadınlar üzerindeki egemenlik, rejimin işleyişinin merkezinde yer almıştır. Hicabı, halka açık yerlerde takmak zorundadırlar, boşanma durumunda çocuklarını almaya hakları yoktur, kocalarının rızası olmadan seyahat edemezler. Bu yüzden hicabı çıkarmak ve saçlarını kesmek güçlü bir direniş, özgürlüğe doğru atılmış bir adımdır. İranlı kadınlara sesleniyoruz, özgürlüğe atılmış her adımda yanınızdayız!” dedi.
“ELLERİNDEN GELSE HEPSİ KADINLARI KAPATMAK İSTER”
Diğer gündem başlıklarına da işaret eden Av. İncesağır, "Lütfen şunu da kimse aklından bir saniye bile uzaklaştırmasın. Kadınların İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlarına göz diken, onları eril şiddetin kol gezdiği bir dünyada koruyacak mekanizmalardan yoksun bırakan, hukuksal kazanımlarını çöpe atan ve LGBTİ+’ları ayrımcı politikalarla sindirmeye çalışan hiç ama hiç kimsenin bu mollalardan bir farkı yok. Ellerinden gelse hepsi kadınları ‘kapatmak’ ister, kapatamıyorsa ve elinden geliyorsa yok etmek ister. Bazen hafif yana kaymış bir başörtüsü, bazen aylar, yıllar evveline ait bir şaka ya da birkaç yıl evvel yapılmış bir albümdeki bir şarkı buna yeter. Şimdilik sadece kadınları kapatmakla, yani giyim kuşamlarıyla ilgileniyorlarsa bu sadece daha fazlasını henüz yapamadıkları içindir” dedi.
“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Av. İncesağır,“Türkiye’de yaşayan kadınlar olarak İran’da yaşananların çok uzağında olmadığımızı biliyoruz, kadına düşman bir rejim inşa edilmeye çalışıldığının farkındayız. Bu yüzden laik, demokratik bir ülkede; eşit, özgür ve şiddetsiz yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz” sözleriyle açıklamayı sona erdirdi. Açıklamanın ardından grup, sloganlar attıktan sonra dağıldı.
Sevi Gözay UĞURLU
Editör: Boğaz Gazetesi