Çanakkale’de 4-6 Mayıs tarihleri arasında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı himayelerinde Çanakkale Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve Çanakkale Ticaret Borsası (ÇTB) işbirliğinde, 81 ilin mandıracılarının katılımıyla gerçekleştirilmesi planlanan “Ulusal Peynir Çalıştayı ve Peynir Tadım Etkinliği” için hazırlık toplantısı yapıldı. 
 
Çanakkale Ticaret Borsası Konferans Salonundaki toplantıya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Resul Durmaz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Yetkilisi Ayşe Gider, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Yetkilisi Doç. Dr. Sibel Tan, Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürü Erdem Karadağ, Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü H. İbrahim Büyükgaga, Biga İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürü Vasfi Karaca, Ezine İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürü Ramazan Eren, Ayvacık İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürü İsmail Bilir, Bayramiç İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürü Cahit Uydaş, Yenice İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürü İlhami Yemen, Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı S .Kaya Üzen, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu İç Anadolu Bölge Başkanı Serpil Polat, Ezine Peynirciler Derneği Başkanı Nahit Sezgin, TKDK İl Koordinatör Vekili Cem Akşit, süt birliklerinin temsilcileri ve mandıracılar ile sektörün ilgilileri katıldı.
 
“ÇALIŞMALAR, İZLENECEK POLİTİKALAR ve EĞİTİM FAALİYETLERİNİN İNCELENECEK”
Toplantının açılışında konuşan Çanakkale Ticaret Borsası Başkan S. Kaya Üzen, ülkede üç yüze yakın peynir çeşidinin bulunduğunu belirterek, Anadolu’da her yörede ayrı bir lezzetin bulunduğunu söyledi. Anadolu topraklarının peynir konusunda küçümsenmeyecek bir zenginliğe sahip olduğunu vurgulayan Başkan Üzen, ancak bu zenginliklerin yeterince değerlendirilemediğine dikkat çekti. Avrupa’ya özellikle İtalya ya da Hollanda’ya seyahat edenlerin seyahat programlarının içine mutlaka bir mandıra ziyareti sıkıştırıldığını ifade eden Başkan Üzen, küçük butik mandıralarda peynir üretiminin hikayesinin dinlendiğini ve tadım yapıldıktan sonra turistlere çeşitli peynirlerin satıldığını ve bununda turizmin bir parçası haline geldiğini ifade etti. Üzen, “Hem ilimiz için çok önemli bir marka değerimiz olan, literatürdeki tanınırlık ve pazarlama açısından en önemlilerinden biri olan Ezine Peynirimizin hak ettiği şekilde tanıtımının sağlanılmasına katkı sağlamak hem de ülkemizde üretilen diğer geleneksel peynir çeşitlerimiz için hazırlanacak stratejiler açısından öncü bir faaliyet olması açısından Gıda Tarım ve hayvancılık bakanlığımızın öncülüğünde il müdürlüğümüz, üniversitemiz ve Borsamız işbirliği ile 4-6 Mayıs tarihinde Kolin Otel’de mandıracılık sektörünü masaya yatırmak istedik.  Bu kapsamda Ulusal Peynir Çalıştayı ve Ulusal Peynir Festivalinin startını verdik. Çalıştayımızda özellikle peynir üreticilerinin kaliteli üretim ile birlikte tüketiciye ulaşmada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri tespit edilecek, tüketici bilinç düzeyinin arttırılmasına yönelik yapılacak çalışmalar, izlenecek politikalar ve eğitim faaliyetlerinin incelenecek ve ülkemizin süt üretim potansiyeli ile birlikte, sütteki kalite ve hijyen sorunlarının çözümüne yönelik yapılacak faaliyetler masaya yatırılacaktır. Çalıştay ile eş zamanlı olarak Ulusal Peynir tadım etkinlikleri de Çanakkale Belediyemizin katkıları ile halk bahçesinde 81 ilden gelen sektör oyuncularının katılımları ile düzenlenecektir. Sektörün tüm boyutlarının ele alınacağı çalıştayda, bilimsel program, peynir tadım etkinlikleri, B2B görüşmeleri gibi katılımcılarına birçok fırsat sunulmaktadır” dedi.
 
“TÜRKİYE, İLİMİZ VE GELECEK NESİLLER İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR”
ÇTB olarak üretici ile tüccar arasında köprü olmak ve ekonominin kayıtlı hale gelmesini sağlamanın dışında üretimde değişmeler, yenilikler yapmak, piyasaya yeni tür malların girmesi, yeni arz fonksiyonlarının ortaya çıkması, ekonomik reformlar ve markalaşmak gibi konularda üyelerin önünü açmaya çalıştıklarını söyleyen Üzen şöyle devam etti; “İlimizin vizyonuna paralel olarak misyonumuz; üyelerimizin sektörlerinde gelişmelerini sağlamak için uygun ortamlar hazırlamak ve bölgemizin ekonomisini geliştirmek amacıyla ülkemizde ve dünyada Çanakkale’mizin ve üyelerimizin en iyi şekilde tanıtımını yapmaya çalışmaktayız. Bu düşünceler doğrultusunda çalıştayımız öncesinde ilimizde bu alanda faaliyet gösteren değerli firmalarımız ile sektörün sorunları ve bu sorunlara ilişkin görüş önerilerini görüşmek istedik. Ben toplantımızın başarılı olmasını ve tüm kesimlere fayda sağlamasını temenni ediyorum. Türkiye, ilimiz ve gelecek nesiller için hayati önem taşıdığına inandığımız peynir konusunda düzenlenecek çalıştayımıza katılımınızdan büyük bir memnuniyet duymaktayız.”
 
“36 BİN TON PEYNİR ÜRETİMİMİZ VAR”
İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erdem Karadağ ise konuşmasında, ilin hayvansal varlığıyla ilgili bilgiler verdi. Karadağ, “İlimizde 206 bin büyükbaş hayvan, 717 bin küçükbaş hayvan bulunmaktadır. Özellikle şunu vurgulamak istiyorum ben buraya 2 yıl önce geldiğimde 212 bin idi büyükbaş hayvan sayısı. 2015 yılında 210 bine düştü. 2016 yılında ise 206 bine düştü. Yani 2 yıl içerisinde 6 bin büyükbaş hayvan eksiğimiz var. Buda tabi ki bazı problemlerden kaynaklanan bir durum. Yıllık süt üretimimiz 535 bin ton. Bunun 470 bin tonu büyükbaş hayvanlardan, 65 bin tonu da küçükbaş hayvanlardan üretilmektedir. İlimizde süt soğutma tankı bakımından özellikle büyükbaş hayvan üreticilerimizin herhangi bir sorunu yok gibi görünüyor. Şu anda baktığımızda 652 adet süt soğutma tankı var. Bu da gerçekten iyi bir rakam ve kapasitesi de 1940 ton günlük. Ama yıl ortalamasına baktığımızda 1 yıl içerisinde yaklaşık olarak 1500 ton. Bu süt soğutma tanklarından sütün geçtiğini görüyoruz. 2016 yılında süt üreticimize çiğ süt desteklemesi olarak 384 bin ton süte 26 milyonluk bir destekleme yapmışız, ciddi bir rakam gerçekten. Yine ilimizde azımsanmayacak kadar süt işleyen tesisimiz var, 63 adet bunlar. Elimizdeki verilere baktığımızda geçen yıl 33 bin ton beyaz peynir, yine 3 bin tona yakın kaşar peyniri olmak üzere toplamda 36 bin ton peynir üretimimiz var” dedi.
 
KARADAĞ; “KALİTE SORUNUMUZ VAR”
İl Müdürü Karadağ ayrıca, Ezine peyniri ile ilgili olarak da göreve geldiğinden itibaren peynircilerle toplantılar yaptığını ve sektörün sorunları ile ilgili konuştuklarını ifade etti. Karadağ konuya ilişkin şunları söyledi; “Biz bu sorunları bakanlık nezdinde nasıl çözebiliriz. Tabi pazarlama sorunu var, kalite sorunumuz var. Çok önemli bu, kalite sorunumuz var. Neticede Ezine peynirinin bileşenleri belli. Coğrafi işaret almış bir peynirimiz. Bileşenleri belli. Yüzde bileşenler ‘şu, şu olacak’ diye söylüyoruz. Ama süt, küçükbaş hayvan keçi, koyun ve büyükbaş hayvan süt verimleri aylara göre mevsimlere göre değiştiği için peynirdeki kalitede değişebiliyor. Aslında biz bunu standart hale getirmemiz lazım. Yani yılın ilk altı ayında veya beş ayında üretilen Ezine peyniri ile daha sonraki aylarda üretilen bir Ezine peyniri arasında fark olabiliyor. Hatta bunu biz daha önceki, toplantılarda defalarca konuşmuştuk. İşte bunu engellemenin kaliteyi ve markayı en üst seviyelere çıkarmanın yollarını aramamız lazım ki hem uluslararası, hem ulusal pazarda daha iyi bir pazarlama ağı oluşturabilelim.  İnşallah Bakanlığımızın nezdinde yapılacak bu ulusal peynir çalıştayında, sizlerin ve diğer illerden gelen peynircilerimizin de katkılarıyla peynir sektöründeki bu sorunlar en kısa zamanda çözülür ve uluslararası bir pazara ulaşırız diye temenni ediyorum.”
 
“GELENEKSELLEŞECEK PEYNİR FESTİVALLERİNİN BİR BAŞLANGICI OLABİLİR”
 Karadağ’ın ardından söz alan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Yetkilisi Doç. Dr. Sayın Sibel Tan, Mayıs ayında düzenlenecek organizasyonun çıkış noktasının geçtiğimiz Eylül ayında Ankara’da süt ve süt ürünleri pazarlama stratejileri ile ilgili çok geniş katılımlı olarak yapılan bir toplantı olduğunu söyledi. Tan, “Orada özellikle Türkiye’de kapsamlı bir peynir çalıştayının yapılması ve dondurma çalıştayının yapılması hakkındaki iki çıktı faaliyet olarak elde edilmişti. O tarihten itibaren sayın bakan yardımcımızın katkısı ile bu faaliyetin Ezine Peynirinin doğdu yer, Ezine peynirinin beşiği olan Çanakkale’de yapılmasının en uygun yer olduğuna karar verildi ve bu organizasyona ev sahipliği yapmaya karar verdik. O tarihten itibaren bu organizasyon için çalışıyoruz. 4-5-6 Mayıs tarihinde yapılacak iki eş anlı faaliyet şeklinde biri peynir çalıştayı, diğeri ise peynir tadım etkinlikleri. Belki gelenekselleşecek peynir festivallerinin bir başlangıcı olabilir düşüncesindeyiz. Çalıştay kısmımız dört oturumdan oluşuyor. Peynire elde ettiğimiz ham madde, bu hammadde ile ilgili sorunların belirleneceği çözüm önerilerinin sunulacağı birinci oturum. Peynir işleme ve muhafaza ile ilgili, peynir üretim süreci ile ilgili sorunların belirleneceği çözüm önerilerinin sunulacağı ikinci oturum. Örgütlenme, pazarlama, dış ticaret ve markalaşma konuların inceleneceği üçüncü oturum ve genel olarak tüm bu oturumların çıktısını kapsayan politika ve destekler dediğimiz dördüncü oturum. Çalıştayımızda konu uzmanı en az 4’er akademisyen, bakanlığın ilgili tüm birimleri, İlimizdeki ilgili tüm birimler, üreticilerimiz, sektör temsilcilerimiz hem ulusal hem de yerel düzeyde ve STK’lar. Konu başlıklarını ve katılımcı listelerini oluşturduk. Peynir tadım etkinlikleri ulusal düzeyde de yerel düzeyde de geniş katılımın olduğu, halkın da ziyaret edeceği, tadımların, tanıtımların, söyleşilerin, yapılacağı güzel bir şenlik ortamı oluşturmayı planlıyoruz. Bu yapılacak faaliyetin en önemli çıktılarından biri de şu olacak; yaptığımız bütün bu bilimsel faaliyet içerisinde alınan bütün kararlar, dikkat çekilen bütün noktalar bir çalıştay kitabı içerisinde toplanacak. Bu çalıştay kitabından da politika yapıcılarının kullanabileceği düzeyde işin özünü içeren bir politika, strateji ve eylem planı şeklinde kısa bir not çıkarılacak ve politikacılarımıza sunulacak. Biz inanıyoruz ki bu faaliyet ilimizde yapıldıktan sonra üreticiden başlayıp, politika yapana kadar her aşamada her kişinin sorunlarına çözüm bulacak öneriler direk bakanlık politika yapıcılarının önüne konmuş olacak” diye söyledi.
 
“BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜN SAĞLANMASINDA OLMAZSA OLMAZLARINDAN BİRİ DE TARIMDIR”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Resul Durmaz, Çanakkale’nin tarımı, konumu, tarihi kısacası her yönüyle çok değerli bir yer olduğunu belirterek şunları söyledi; “Çanakkale gerçekten şanslı bir il, insan duygu yüklü hale geliyor. Bir yerin vatan olabilmesi için belli şeyleri geçmesi lazım. Biz buraları da Anadolu coğrafyasında vatan edindik. Gerçekten sevenimiz olduğu kadar sevmeyenimizde var. Ülkemizde birlik bütünlüğün sağlanması çok önemli. Bu birlik ve bütünlüğün sağlanmasında da tarım olarak, tarımcı olarak ülkenin olmazsa olmazlarından biri de tarımdır. Tarım yapmamıza rağmen maalesef tarım çıktılarını iyi değerlendiremiyoruz. Neden mi dersiniz? Türkiye’nin ciddi anlamda bir süt üretimi var; 18 milyon ton. Ama sütümüzün su ile karşılaştırdığınızda fiyatlarını siz de takdir edebilirsiniz. Sanayicimiz bu işi değerlendirmeye çalışıyor. Sütü üretmek kadar sütün değerlendirilmesi de bana göre çok önemli. Sütü değerlendirdiğinizde ilave bir katma değer sağlarsınız. Tabi burada işin teknik detaylarını çalışanlar olarak bizlerden dahi iyi bildiğinizi ben biliyorum. Fakat yapılan her işte pazarlama yoksa işin amacına ulaşması mümkün değildir. TKDK’nın Çanakkale ilinde olması Avrupa Birliği kaynaklarından ilin yararlanması açısından il için büyük bir şans. Ülkede sadece 81 ilin 42’sinde TKDK var. Bu anlamda Çanakkale şanslı. Projelerin uygulanması açısından da büyük bir fırsat ve ciddi anlamda da desteklerimiz var. Proje anlamında çok ciddi katkılar var. Bu anlamda Çanakkale’de işleme, değerlendirme ve muhafazanın çok önemli olduğunu hepiniz zaten biliyorsunuz. Sütü süt olarak satma probleminiz varken,  işlediğinizde, marka olduğunuzda, yani coğrafi işaret aldığınızda pazarlama maksimuma çıkıyor. Fiyat olarak, miktar olarak ve güvenirlik olarak. Tarım Bakanlığımızda son bir yıldır özellikle Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde bir dış pazar stratejileri grubu oluşturuldu. Gittiğimiz her ülkeye iş adamlarımızı götürdük. Şuana kadar 6 ülke oldu. Bizim işadamlarımızı o ülkelerin iş adamları ile tanıştırıp, ihracatımızın arttırılması için B2B toplantıları yapıyoruz. Bu yönüyle de Çanakkale’deki peynircilerimizin bundan sonraki toplantılara Peynircilerimizi temsilen katılım sağlanırsa pazarlama noktasında çok büyük katkıları olacağına inanıyoruz.”
 
“HERKES PEYNİRİNİ GETİRSİN TATTIRTSIN DİYEREK TÜM TÜRKİYE’YE AÇTIK”
Toplantıda son olarak konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Yetkilisi Ayşe Gider de, daha önce Erzincan tulumu, Kars Kaşarı ile ilgili toplantılar yapıldığını fakat genel anlamda Türkiye’deki peynircilik sektörüyle ilgili bir çalışma olmadığını aktararak, bu bakımdan Çanakkale’de gerçekleşecek çalıştayın çok önemli olduğunu söyledi. Gider, “Bütün üreticiler bir yerde buluşacak burada. Peynire elde ettiğimiz ham madde, peynir işleme ve muhafaza ile ilgili, peynir üretim süreci örgütlenme, pazarlama, dış ticaret ve markalaşma konuların inceleneceği ve genel olarak tüm bu oturumların çıktısını kapsayan politika ve destekler dediğimiz bir oturum var. Yani bu oturumlarda hemen hemen her konuya değinebileceğimiz, sorunlarını anlatabilecekleri ortamlar oluşturuyoruz. Belki bu çalıştay bu anlamda bir ilk olur bu sektörle ilgili. Bu toplantı sadece sektör temsilcilerimiz katılmayacak. Sayın Bakanımız da bu toplantıya katılacak bir aksilik olmazsa. Bakan yardımcılarımız, ilgili genel müdürlerimiz olacak. Sadece bizim bakanlığımız değil, Ekonomi Bakanlığından, Kalkınma Bakanlığından, Gümrük ve Ticaret Bakanlığından, Türk Patent Enstitüsünden, coğrafi işaretlerle ilgili kurumlardan temsilciler olacak. Kooperatiflerden hep üst düzey katılım istiyoruz ki. Sorunların üst düzey kişilere siz birebir anlatabilesiniz istiyoruz. Umarım bu toplantı amacına ulaşacak diye düşünüyoruz. İkinci kısmı çalıştayın tadım etkinlikleri. Bakanlık olarak bu konudaki ilk fikrimiz gelen misafirlere Ezine peynirimizi tattırtmak ve tanıtmaktı. Fakat daha sonra o kadar çok talep oldu ki. Biz de peynirimizi getirelim, tanıtalım şeklinde. Ulusal bir çalıştay yapıyorsak, herkes peynirini getirsin tattırtsın diyerek tüm Türkiye’ye açtık. Ayrıca gazetecilerle görüşmeler yaptık. Söyleşimiz olsun peynir ve insan sağlığı üzerine. Peynirin kullanım alanları ile ilgili bir gurme yazarımız gelecek, yemeklerdeki kullanım alanları. Yani hem halkla bütünleşerek, hem de peynirlerimizi insanlara tattırarak iyi bir katılım olacağını düşünüyorum. İnşallah çalışmalarımız başarılı olur sonucuna da amacına da ulaşır” dedi.
 
Ezine Peynirciler Derneği Başkanı Nahit Sezgin de çalıştayın düzenlenmesine ilişkin görüş belirttiği toplantıda, çalıştayın bilimsel kısmında düzenlenecek oturumlarında yer alan konularla ilgili mandıracıların ve süt üreticilerinin görüşleri alındı. İlave edilmesi talep edilen hususlarla ilgili görüşüldü.

 
 
 


Kaynak: Haber Merkezi