Tarihi dokusu, taş evleri, plajları, bitki örtüsü ve doğal güzellikleri ile adeta herkesin memleketinden bir iz bulduğu Gökçeada, hem yerli hem de yabancı turistlerin gözdesi oldu. Tatil planları yapan çoğu insanların tatil rotasında yer alan Gökçeada özellikle yaz aylarında Çanakkalelilerin de vazgeçilmezi arasında yer alıyor. Günü birlik seyahatlerde adaya gelen Çanakkaleliler, adayı hem keşfediyor hem de  güzelliklerin tadını çıkarıyor.   Kaleköy, Taştepe, Bademli ve daha bir çok köyde ada geleneklerinin hala yaşatıldığına şahit olurken, tarımın geniş alanlarda yapıldığı gözleniyor. Sadece turizm değil, tarım ve hayvancılıkta da ön plana çıkan adayı gezmek keyifli oluyor.
Doğa’nın Yıldızı Yıldızkoy
Bir dönem imara açılması ve yapılaşmaya açılması ile gündeme gelen ve büyük tepkiler sonrasında kararın geri çekilmesi ile gündeme gelen  Yıldızkoy’a şimdilik dokunulamadı. Rüzgarın ve dalgaların aşındırdığı kayaların sanat eserine dönüştürdüğü koyda yüzmek ve denizin tadını çıkarmak çok güzel. Ayrıca Kamp alanlarının da yer aldığı Koyda vatandaşlar deniz, kum, güneş ve gün batımının tadını çıkarıyor. Sadece yetişkinlerin değil çocukların da denizine ve manzarasına hayran kaldığı Yıldızkoy, ziyaretçilere huzur veriyor.
Poseidonun Manzarası
Çok eski yıllardan beri adanın dünyayla bağlantısını sağlayan Kaleköy Limanının tepesinde kurulan Kaleköy, adeta adaya hakimlik sağlıyor. Denizlerin Tanrısı Poseidon heykelinin de bulunduğu Kaleköy, bir yandan ada manzarasına bakarken bir yandan da Ege Denizi ve Semadirek manzarasına bakıyor. İki manzaranın bir arada olduğu Kaleköy, ziyaretçilerin en çok uğradığı yerlerden bir tanesi. Adanın en eski yerleşim alanlarından biri olan Kaleköy, aynı zamanda eskiden adaya girişi sağlayan Kaleköy Limanına da sahip. Kuzu Limanı kurulduğundan beri burası ulaşım için kullanılmasa da vatandaşlar burada doğanın ve denizin tadını çıkarıyor. Kaleköy Limanında bir zamanlar Gökçeada'nın Metropolitan Kilisesi olan Aya Marina Kilisesi  de yer alıyor.
Tuz Gölü, Gökçeada’nın gözde köşelerinden Aydıncık sahilinin yanı başında bulunuyor. Burası Gökçeada ilçe merkezine 13 km uzaklıkta. Özellikle yaz aylarında rağbet gören, suyunun buharlaşması sonucu ortaya çıkan tuz tabakasıyla dikkat çeken, doğal göl adeta çamur banyosuna dönüşüyor. Binlerce kişinin ziyaret ettiği göl Kıyısında bulunan kükürtlü çamurun, romatizma, sedef, kireçlenme gibi hastalıklara iyi geldiğine inanılıyor. Bu hastalıkların yanı sıra cildini dinçleştirmek isteyen vatandaşlar da gölde adeta çamur banyosu yapıyor.
Gökçeada’nın  güzide tatil yerlerinden ve denizde yüzmeye aşık tatilcilerin tercihlerinden bir tanesi de Aydıncık sahili. Koyları ve sahilleri ile harika bir yer olan Gökçeadadaki Aydıncık sahilini diğer sahillerden ayıran bir çok özellik bulunuyor. En başta da sahil uzunluğu geliyor. Çanakkale’nin en uzun sahil şeridi olan  Aydıncık sahilinin uzunluğu yaklaşık 2 kilometredir.  Yaz mevsiminde cıvıl cıvıl olan Aydıncık sahili, denize girenlerin yanı sıra rüzgar sörfü yapanların da ilgisini çekiyor. Bölgede 2004 yılında kurulan sörf okulu bu ilgiyi artırdı. Gökçeada Sörf Okulu, 2.5 buçuk kilometre uzunluğunda bir kumsalın kıyısında rüzgar sörfü ve kite board eğitimi için tasarlanmış. Ege Denizi kıyısında, kuzey-güney istikametinde esen rüzgar koridoru üzerinde. Karadan kesintisiz esen rüzgar, üç farklı parkurda sörf yapma imkanı sağlıyor. Dalgalı, dalgasız ya da sığ parkur seçenekleri var. Yılda ortalama 300 gün rüzgar esiyor bölgede. Gökçeada Sörf Okulu’nda konaklama imkanı da bulabilirsiniz.
Eski ismi Agridia olan Gökçeadanın Rum Köyü Tepeköy, turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden bir tanesi. Agridia Yunanca'da küçük tarlalar anlamına geliyor. Köy, volkanik Aya Dimitri tepesinin yamacına kurulmuş. Manzarası ve tarihi taş evleri ile ziyaretçileri mest ediyor. her sene 15 Ağustos'da gerçekleşen ünlü Meryem Ana Panayırı'na ev sahipliği yapan köy. Son yıllarda 10 günlük süreye yayılan kutlamalarda Tepeköy dolup taşıyor. Zamanında köyde 2 zeytinyağı ve  sabun imalathanesi, 9 dokuma atölyesi, 3 kaşar peyniri imalathanesi, 4 marangoz atölyesi bulunmuştu. Her yönüyle  güzel olan Tepeköy  ziyaretçileri cezbediyor.
Uçsuz Bucaksız Ege Denizi Manzaralı Tarihi Çınaraltı
625 yaşındaki çınar ağacının yaşından ve kocaman dallarının yanı sıra, yeşil ve maviden oluşan etkileyici bir tablo gibi manzara karşılıyor ziyaretçileri. Çınaraltında buluşanları tüm ihtişamıyla Semadirek Adası, sonra yeşil bir vadi ve uçsuz bucaksız Ege Denizi beliriyor. Ağacın dibinde tarihi bir çeşmenin yanı başında vatandaşlar piknik yapma şansı bulabiliyor
 
İbrahim Akın KAZANCI