Merkez Bankası dün merakla beklenen faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası Politika faizinin yüzde 14'te sabit tutulmasına karar verdi. Beklentiler ABD Merkez Bankası FED 3 yıl sonra faizi artırmasının gölgesinde gerçekleşti. Faiz kararını Finans uzmanı Karabay değerlendirdi.
 
Merkez Bankası politika faizinin yüzde 14'te sabit tutulmasına karar verdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) yüzde 14'te sabit tuttu. Rusya-Ukrayna savaşı ve 3 yıl sonra ABD Merkez Bankası FED 3 yıl sonra faizi artırmasının gölgesinde Merkez Bankası'nın alacağı karar merak ediliyordu. Piyasanın beklentisi faizin sabit tutulacağı yönündeydi.
 
Faizi değerlendiren Ömer Karabay; ’Faiz kararı dünya piyasasında herkesin merakla beklediği ABD Merkez Bankası faiz kararı gölgesinde gerçekleşti. Faizler dünyanın dışında bir tek bizde faizler indirildiği bir dönemin ardından şimdi ise sabit tutuldu. ABD merkez bankası, faizleri düşürmesi finans camiasında ne demek, paramı topraklarıma gelsin demek oluyor. Faiz kararı, sadece bizi değil yakın zamanda tüm dünyayı da etkileyecek gibi görülüyor’’ diye ifade etti.
 
Bu durumda doları olanlar ne yapmalı sorusuna ise Karabay; ‘’Bence, bir süre beklemeli yatırımlarını düşünerek karar verilmeli, yatırımlar aceleci olmamalı, bir anda bütün yatırımlar şekillenmemeli’’ dedi.
 
Faiz kararı sonrası Para Piyasa Kurumu PPK metni şöyle: "Çatışmaya dönüşen jeopolitik riskler ve salgında varyantlar, küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin daha da artmasına yol açmaktadır. Küresel talepteki toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının daha da belirgin hale gelmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini değerlendirmektedir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet, işgücü piyasası ve enflasyon beklentilerinde ülkeler arasında farklılaşan görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası iletişimlerinde ayrışma gözlenmekle birlikte, merkez bankaları destekleyici parasal duruşlarını halen sürdürmekte, varlık alım programlarını azaltarak devam ettirmektedir.
 
'CARİ DENGE ÜZERİNDEKİ RİSKLER TAKİP EDİLİYOR'
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler yurt içinde iktisadi faaliyetin, bölgesel farklılıklar ortaya çıksa bile dış talebin de olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler yakından takip edilmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kurul, uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dâhil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli bir rol oynayacağını değerlendirmiştir.
Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; sıcak çatışma ortamının yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Alınmış olan kararların birikimli etkileri yakından takip edilmekte ve bu dönemde fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir.
'LİRALAŞMA STRATEJİSİ DEVAM EDECEK'
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır. Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir."
 
FED FAİZ ARTIRMIŞTI
ABD Merkez Bankası (Fed), dün (16 Mart) 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımına giderek politika faizini 25 baz puan artışla yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltmişti.Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon elde etmeyi amaçladığı belirtilen açıklamada, para politikası duruşunun uygun şekilde sıkılaştırılmasıyla enflasyonun yüzde 2 hedefine dönmesinin ve iş gücü piyasasının güçlü kalmasının beklendiği kaydedildi. Açıklamada, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltilmesine karar verildiği ve devam eden artışların uygun olacağının tahmin edildiği bildirildi.
 
 
İbrahim Akın KAZANCI