11 Mart’ta ikinci yılı geride kalan salgınla mücadelenin yıldönümü nedeni ile Çanakkale Tabipler Odasından bir açıklama yapılarak süreç değerlendirmesi yaptı.

Türkiye’nin ölüm ve vakalarda 9’uncu sırada yer aldığını belirtildiği açıklamada, bu kadar can kaybının yaşanmasının sebebi ise Hükümetin politikaları olarak gösterildi.  Açıklamada; ‘’Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen salgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumluları biliyoruz. Biliyoruz ve unutmuyoruz. Unutmuyoruz ve affetmiyoruz! Sevgi, Özlem, Yas ve Öfke” ifadelerine yer verildi.

 
11 Mart’ta ikinci yılı geride bıraktığımız salgınla mücadelenin yıldönümü nedeni ile Çanakkale Tabipler Odasından bir açıklama yapılarak süreç değerlendirmesi yapıldı. Türkiye’nin ölüm ve vakalarda  9’uncu sırada yer aldığını belirtildiği açıklamada, bu kadar can kaybının yaşanmasının sebebi ise Hükümetin politikaları olarak gösterildi.  Sağlık Çalışanlarının fedakar Çalışmaları ile başarı ile sürdürülen salgın sürecinde uygulanan yanlış politikalar nedeni ile hayatını kaybedenleri unutulmadığını ve bu kayba neden olanların da af edilmeyeceği belirtildi. 2020 yılının başında  Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede dünyaya yayılan Koronavirüsü Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edildi. Ülkemizde de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart’tan bu yana iki yılı geride bıraktık. Sağlık Çalışanlarının fedakar gayretleri ile salgın hafifletildi. Ancak yapılan tüm çalışmalarına rağmen salgın hala devam ederken 90 bini aşkın vatandaş hayatını kaybetti. Her ne kadar önlemler alınsa da hükümetin zorlu süreçte aldığı yanlış kararlar Can kaybını da arttırdı. Salgının  ikinci yıl dönümü olan  11 Martta bir  açıklama yapan Çanakkale Tabipler Odası da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri hatırlatılarak , salgından vatandaşların korunması mümkünken alınamayan tedbirler nedeni ile vatandaşların öldüğü belirtildi.
Çanakkale Tabipler Odası tarafından yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salgındaki başarıyı kendine mal ettiği açıklamaya yer vererek “Türkiye, en başından itibaren bu hastalıkla ilgili gelişmeleri yakından izlemiş, tedbirlerini de süratle alarak hayata geçirmiştir. (…) Özellikle, son 17 yılda ülkemizin temel hizmet alanlarında ve altyapısında gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüm sayesinde
hamdolsun Türkiye, bu sürece olabilecek en hazırlıklı şekilde yakalanmıştır. R. Tayyip Erdoğan, 18.03.2020” ifadelerine yer verildi.  Tabip Odasından bu sözlere yanıt olarak gerçekleştirilen açıklamada Koronavirüs pandemisinde verilen desteklere de değinilerek destek sermayeye, açlık emekçiye düştüğü ifade edildi.  Yapılan açıklamada “Salgının 2. Yıldönümü  Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüs pandemisini ilan ettiği ve Türkiye’de ilk Covıd-19 vakasının açıklandığı 11 Mart 2020’den bu yana iki yıl geçti. On dört buçuk milyon vakayla dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye salgını en ağır yaşayan ülkelerden. Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı resmi rakamlara göre bile vefat sayısı 95 binin, gerçek rakamlar ise 250 binin üzerinde. Her biri bir can. Her biri bir insan.  Her biri bir anne, bir baba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir sevgili, bir çocuk! Her birinin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Korunması ve önlenmesi mümkün olan bir hastalık yüzünden öldüler” ifadelerine yer verildi.
 
‘’Destek Sermayeye, Açlık Emekçiye Düştü’’
Bu dönemde neler oldu Salgın değil Algı yönetimine çalışıldı, salgından ‘başarı hikayesi’ çıkarıp siyasi rant hedefiyle politikalar üretildi. Salgının başlarında maske sıkıntısı yaşanırken, devamında aşılar vatandaşlarla zamanında buluşturulamadığı gibi aşı tereddüdüne neden olacak söylemler ile aşı karşıtlığının da önü açıldı. İlk günden beri gerçekleri gizleyen ve çarpıtan, yanlış yürütülen sağlık politikaları hayata geçirildi. Eksik, yanlış, tutarsız salgın yönetimi hayatları karatmaya devam etti. Alınmayan önlemler, uygulanmayan tedbirler ve bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, uzmanlık derneklerinin, sağlık emek örgütlerinin uyarılarına kulak tıkandı. Temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde çalışmanın durdurulması ve ekonomik destek çağrılarına rağmen calgın tabii ki bitecek. Bu günlere nasıl gelindi kısa özeti budur. Sorumluları biliyoruz. Biliyoruz ve unutmuyoruz. Unutmuyoruz ve affetmiyoruz! Sevgi, Özlem, Yas ve Öfke” ifadelerine yer verildi.
 
 Gülçin AKIN