Eğitim- Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar Boğaz TV ‘de canlı olarak yayınlanan güncel programında eğitimi  değerlendirdi. Hacımuslar eğitimin pandemi döneminde zor bir süreçten geçtiğinin altını çizdi. Eğitimde fırsat eşitliğinin çok önemli olduğunu  ifade eden Hacimuslar; ‘’ 20 yılda 8 Milli Eğitim Bakanı değişti, bu süreçtede 18 kez mühredat değişti. Aynı  siyasi görüşün ülkeyi yönettiği dönemde böyle acı bir tablo ile karşı karşıyayız.’’ dedi.
 
Eğitim- Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar koronavirüs sürecinde eğitimin nasıl etkilendiğini anlatan  Hacimusalar programda ilk olarak Türkiye’nin eğitimi durumunda değerlendirmeler yaptı. AK Parti iktidarında eğitimde 8 Bakan, 18 kez’ de mühredat değişti” diyen Hacımusalar; “Geçmiş hükümetlerde göreve gelen her Milli Eğitim Bakanı bir şeyler yapacağını vaad ediyordu. Fakat Türkiye’ de son 20 yıldır  ülkeyi yöneten siyasi iradenin farklı bakanları  bir çok değişklik yaptı. Eskiden olduğu gibi Milli Eğitim Bakanı olan her isim “ Ben yeni bir eğitim politikası üreteceğim” dedi. 20 yılda 8 Milli Eğitim Bakanı değişti, bu süreçtede 18 kez mühredat değişti. Ayni siyasi görüşün ülkeyi yönettiği dönemde böyle acı bir tablo ile karşı karşıyayız. Peki aklımızda kalan kadarı ile neydi bu eğitimdeki yapılmak istenen değişiklikler. Okula başlama yaşı 72 aydan 60 aya indirilmişti. Bu değişiklik olmadı bir kaç yıl sonra bu değişikli tutmadı dediler okula başlama yaşını tekrar 72 aya çıkardılar. Mesela el yazısına geçiş yapılacak dediler, bir süre sonra olmadı değiştirilim dediler ve tekrar düz yazıya geçtiler.bir başka proje öğrenci ikamet ettiği en yakın okula gidecek dediler, buda olmadı uygulanmadı. Her öğrenci yabancı dil öğrenecek dediler yine gerçekleşmedi.en büyük projelerden biride Fatih projesiydi. Herkese tablet dağıtacağız ki bu proje keske olsaydıda tüm öğrencilerin tableti olsaydı.  Bu pandemi koşullarında öğrenciler için çok iyi olurdu. bu proje için ciddi bütçeler ayrıldı. Ciddi ödemeler yapıldı. Bütçeler nereye gitti proje dahilindeki akıllı tatalar ekipmanlar ne oldu okullarda kıyıda köşede çürüyen bir proje oldu Fatih Projesi. Bilişim sınıfları denmişti buda gerçekleşmedi. Her yıl okul kitaplarının içeriği değişiyor. Bu çok çiddi bir maliyet. Eğitim sistemimizde bir karar veriliyor sınıfta kalma yok diye. Sonra bir karar daha geliyor sınıfta kalma var diye. Böyle bir belirsizlik içerisinde eğitim öğretim politikası  sürdürülüyor. Tabi birde üniversiteye giriş sınavının isimler var. artık biz bile bu isimleri takip edemiyoruz. ÖSYM ÖSS oldu, YGS oldu, LYS oldu, YKS oldu, TYT oldu, oldu, oldu. Ben rehber öğretmenin gerçekten takip etmekte güçlük çekiyorum. 4 yıl sonraki planın bilemiyoruz onuda bırakalım 4 ay sonra eğitimde neler ile karşı karşıya kalacağımızı bilemez olduk. Ben rehber öğretmen olduğum için öğrencileri üniversite sınavına hazırlıyorum.kısa süre önce bakan dediki “ Barajı Kaldırıyoruz” şimdiye kadar öğrenciler bu baraj üzerinden bir sınava giriyordu. Bunlar aklımızdan kaşan yaşanmış olaylar.” dedi.
 
‘’5 kız çoçuğundan birisi hiçbir şekilde eğitime ulaşamadı’’
 
Pandemi döneminde tamamen uzaktan eğitime geçildiğini ifade eden Hacumusalar uzaktan eğitimin eşitsizliğide beraberinde getirdiğinin altını çizdi. Hacımuslar” pandemimin türkiyeye gelmesi ile birlikte eğitiminde uzaktan yapılması kararlaştırıldı. Uzaktan eğitimin ilk dönemlerinde çok büyük problemler çıktı. Uzaktan eğitim aynı zamanda eğitim eşitsiliğinide beraberinde getirir. Birden fazla çoçuğu olan aileler hatta 3 ve fazlası çoçuğu olan ailelerin çoçukları internet altyapısı ve televizyon tablet ve telefon olmamasından dolayı uzaktan eğitimden faydalanamadı. Bu da eğitimde fırsat eşitsizliğine neden oldu. Milli Eğitim Bakanlığının verdiği istatistik bilgiye göre 18 milyon öğrencimizin 12.5 milyonu çep telefonu ile geriye kalan kısmıda tablet ve bilgisayar ile uzaktan eğitime katılırken 6 milyona yakın öğrenci EBA’ya yani uzaktan eğitime ulaşamadı.  UNESCO’nun verilerine göre 15-19 yaş arasındaki her 5 kız çoçuğundan birisi hiçbir şekilde eğitime ulaşamadı ve normal eğitime dönüldükten sonraki süreçte tekrar okula dönemedi. Her 10 erkek çoçuğundanda 1 tanesi ayni şekilde normal eğitime dönemedi. Yüz yüze eğitime geçildikten sonra yapılan üniversiteye giriş sınavında uzaktan eğitim alamayan öğrencilerde uzaktan eğitime ulaşan öğrenciler ile aynı sınava girdi. Burada çok ciddi adaletsizlik oldu.” ifadelerine yer verdi. 
 
ÇANAKKALE MERKEZDE 430 DEPO ÖĞRETMEN DEDiĞiMiZ NORM KADRO FAZLASI ÖĞRETMEN VAR
Koronavirüs pandemisi sürecinde öğretmenlerin uzaktan eğitim bnaşta olmak üzere canla başla çalıştığınında altını çizen Hacımusalar” öğretmenlerimiz bu dönemde uzaktan eğitimde evlerinden öğrencileri ile internet vasıtası ile görüntülü olarak biraraya gelerek desrslerini anlattılar. Bu süreçte öğretmenlerimşiz gece mesai sonrasındada öğrencilere takıldıkları kon ular konusunda eğitim vererek öğrencilerin der sile ilgili yaşadığı eksiklikleri gideermeye çalıştılar. Bu nedenle tüm öğretmenlerimize etşekkür ediyorum. Ayrıca öğretmenlerimiz filiasyon ekiplerindede görev alarak çalıştı ve bazı öğretmenlerimiz Coronavirus nedeni ile hayatlarını kaybettiler.  Öğretmen sayımız konusundada bilgiler vereyim. Çanakkale genelinde şu anda 5.700 öğretmen görev yapıyor. Sözleşmeli öğretmenlerimiz ile bu sayı 5.780 oluyor. Ihtiyaç olarak Çanakkale 616 öğretmene ihtiyaç var. fakat 700 çivarındada norm kadro fazlası öğretmen var. Bu norm fazlası öğretmen nereden kaynaklanıyor. Merkezde yada ilçelerde mülki amirlerin eşleri, yada eş durumundan kaynaklı. Çanakkale merkezde 430 norm fazlası öğretmen var. öğreğin yönetici  olmuş. Yöneticilik görevi bitmiş il milli eğitim bünyesinde bu öğretmenler norm kadro fazlası olarak bekliyor. Eskiden bu öğretmenlere depo öğretmen denirdi. Hep diyoruz ya planlama olması gerekiyor diye. Milli eğitim bu konuda bir planlama yapmalı. 
 
Dikkatimi çeken bir konuyu daha aktarmak istiyorum diyen Yasin Hacımuslar okul öncesinde okullaşma oranı ile ilgili bilgiyi paylaştı. Hacımusalar değerlendirmesinde “  Çanakkale’ de okul öncesinde okullaşma oranının yüksek olduğunu düşünüyordum. Şuanda 3-5 yaş grubunda okullaşma oranı %45 oranında. Bu rakam bayağı bir düşük. Çanakkale gibi aydın bir kentte bu oran okul öncesinde eksik. Ilkokul’larda okullaşma oranı %94, ortaokullarda %9, liselerde %93 gibi bir okullaşma oaranı var. Ülkemizde %5’lik, %7’lik bir okula devam edemeyen öğrenci çok büyük bir oran. Bu durum 21 yıl yaşadığımız bir süreçte oturulup konuşulması gereken çok önemli bir konu.ben rehber öpretmenin örgün eğitimden okadar çok açık liseye gelen öğrenci var ki. Bu öğrenciler yüz yüze eğitimden uzaklaşıyor. Bu çoçukların ev ortamları, aile yaşamlarının ne olduğunu tam bilemiyoruz. Bu çoçukların mutlaka yüz yüze eğitime gitmeleri için gerekli olanaklar sağlanmalı.” dedi.
 
‘’Eğitim-Sen olarak kız ve erkek öğrencilerimizin yaşadığı sorunların takipçisiyiz.’’
 
Çanakkale’ de özel okullarda çok ciddi bir özel okul artışınında olduğuna dikkat çeken Hacımuslar  “Çanakkale’de bildiğim kadarı ile 62 tane özel okul var. Çanakkale’de özel okullarda ciddi bir artış var. burada ekonomik durumu iyi olan kişiler bir şekilde özel okullara doğru kayıyor. Fırsat eşitsizliği derinleştiren durumlardan biriside bu durum.biz kamuyu desteklemek zorundayız. Biz bu fırsat eğitliğini yaratmak durumundayız. Yurtlarda kalan öğrenci 850 civarında ortaokul ve liserde. Bu öğrencilerin yaşam koşullarının çok iyi düzenlenmesi gerekiyor. Hala örneğin ilçelerin ve köylerde olan kız çoçukları orada lise olmadığı için merkezde barına bileceği güvenli bir yurt ortamının sağlanması gerekiyor. Bu artık yerel yönetimlerede  sorumluluk olarak yüklenmeli. Il Milli Eğitim müdürlüklerinede sorumluluk olarak yüklenmeli. Bir kız çoçuğu vakıflara, derneklere teslim edilmemeli. Milli eğitim bizim bu çoçuklarımıza sahip çıkmalı. Öğrenciler güvenli bir  ortamda akıl ve bilimin eşliğinde, belli tarikatların yuvasına düşmeden çağdaş bir eğitim almalı. Bu konular bizim için önceliklidir. Bu konuları sürekli takip ediyoruz. Aladağda bir yangın çıkmış 30 öğrenci bu yangında hayatını kaybetmşti. Eğitim sen olarak kız ve erkek öğrencilerimizin yaşadığı sorunların takipçisiyiz.
 
İbrahim Akın KAZANCI