Kılıçdaroğlu; ‘’ Enflasyon yükseldi kâğıttan tutun mürekkebe kadar kullandığımız tüm aygıtlara zam geldi. Kağıt gibi maliyet gelirlerinde yüzde 400 zam gerçekleştir deniyor. Gerçekten insafsız bir olay. 2021'de 54 gazete kapandı. Son 3 yılda kapanan gazete ise 119. 119 gazetede çalışan gazetecilerin işlerini kaybetmesi demektir. Halkı aydınlatmak için yola çıkanlar en büyük sorunu yaşar hale geldiler.’’ dedi.
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz salı günü partisinin grup toplantısında gazetecilerin sorunlarını dile getirdi. Artan maliyetler altında ezilen yerel gazeteler hakkında konuşan Kılıçdaroğlu; ‘’Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu geldi, bizim sesimizi geniş kesimlere ulaştıran medyadır. Bizde maalesef medya sesini çıkarmasın ama iktidarı savunuyorsa her türlü imkânın sağlandığı bir duruma dönüştürülmüştür. Bize bir rapor sundular o rapordan bazı bölümleri size aktarmak isterim; enflasyon yükseldi kâğıttan tutun mürekkebe kadar kullandığımız tüm aygıtlara zam geldi. Kağıt gibi maliyet gelirlerinde yüzde 400 zam gerçekleştir deniyor. Gerçekten insafsız bir olay. 2021'de 54 gazete kapandı. Son 3 yılda kapanan gazete ise 119. 119 gazetede çalışan gazetecilerin işlerini kaybetmesi demektir. Halkı aydınlatmak için yola çıkanlar en büyük sorunu yaşar hale geldiler. İktidar gazeteler üzerinde baskı kuruyor. Yeni Asya gazetesine 750 gündür ilan vermiyorlar. Evrensel gazetesine 2019'dan bu yana Basın İlan Kurumu tek bir ilan vermedi. O da cezalandırılıyor. İnsaf ya... Yarın iktidarı destekleyen manşetler atsınlar, arka arkaya bütün ilanlar gelecektir. Ama gazete çalışanları, gazetenin sahipleri 'Biz onurlu insanlarız, onurumuzu parayla pulla bugüne kadar hiç satmadık, bundan sonra da satmayacağız' diyorlar. Onurlu gazetecileri her zaman yürekten alkışlıyorum. Onlara bizim minnet borcumuz vardır. Kamu bankalarının ilanları başta olmak üzere kamu ilanlarının ise havuz medyasına akıtıldığını hepimiz biliyoruz.’’ şeklinde konuştu.
 
Konuşmasında gazetecilerin meslek yasası talebine de değinen Kılıçdaroğlu, “Gazetecilik meslek yasası olmaması nedeniyle siyaset-mafya-medya üçgeninde çirkin ilişkiler yaşanmaktadır. Bu yasa olsaydı bu ilişkilere girenler gazeteci olarak adlandırılmayacaktı. Havuz medyasını hepiniz bilirsiniz; iktidarı ne kadar alkışlarsanız cebiniz o kadar dolar. Böyle bir anlayış var, onlar da kendisini gazeteci sayıyor. Gazeteci düşündüklerini özgürce yazan kişidir. Kalemini satan kişiye gazeteci denilmez. Medya özgürlüğünde büyük sınırlamalar var. Anayasa, medya sansürlenemez diyor ama bu hüküm maalesef pek dikkate alınmıyor.” ifadelerini kullandı.
 
Kılıçdaroğlu, basın kartı hakkının Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi tarafından engellenmesine ilişkin ise şunları söyledi: “Gerçek gazeteciler basın kartı almakta zorlanıyorlar. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi kalemini satmayan gazetecilere basın kartı vermiyor. Buna ilişkin dava açıldı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının dava savunması şöyle: Gazetecilik faaliyetinde bulunmak için basın kartı zorunluluğu bulunmamaktadır. Kişiler basın kartı olmaksızın da gazetecilik yapma haklarına sahiptir. Nitekim basın kartı olmayan pek çok basın mensubu bulunmaktadır. Evet bu insanlar kartsız gazetecilik yapıyor, senin ona basın kartı vermen lazım. Basın kartı verilmezse birincisi yıpranma hakkından yararlanamıyor gazeteciler. Sonra birçok organizasyona akredite olamıyorlar. Güvenlik güçlerine basın kartını gösteremiyor. Kendisinin gazeteci olduğunu kanıtlayacak bir belgeye ihtiyaçları var. Yurt dışına çıkışlar için de gri pasaport alamıyorlar.” dedi
 
İbrahim Akın KAZANCI