Bilim Kurulu üyesi ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Şener; ‘’PCR testleri artık tarama nedeniyle yapılmayacak. Sadece semptomu olanlara yapılacak’’ diyen Bilim kurulundan çıkan yeni test kararı ve beraberindeki kararlar hakkında bir değerlendirme yaptı. 
 
Dünyada ve Türkiye’de vaka sayılarında hızlı bir artış devam ederken, Bilim kurulunun aldığı PCR testi ve izlasyon süreci hakkındaki kararlar hakkında değerlendirme yapan, Bilim Kurulu Üyesi ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof.Dr. Alper Şener, ‘’PCR testleri artık tarama nedeniyle yapılmayacak. Sadece semptomu olanlara yapılacak. Omicron’da virüs saçılımı çok kısa sürüyor. Ortalama 5 gün altında, Daha az hastaneye yatış, yoğun bakıma yatış, ölüm bekleniyor. Virüs zaten çok çok bulaşıcı, yani a semptomatikleri tarasanız bile kişi hasta olunca zaten çok kısa sürede bulaş +semptom geliştirdiği için mükerrer test sayısı artıyor. PCR açısından inanılmaz bir iş yükü artışı var, kaynakların akılcı kullanımı lazım, yani aşı +test+ salgın karşıtları açısından kazanılmış bir zafer yok. Türkiye kazanacak, Az sabır!’’ ifadelerini kullandı.
 
 
‘’Omicron'da ortalama virüsün saçılım süresi 3,5 ila 5 gün’’
 
Yayınlanan bir uluslararası basında yer alan demeçin de ise, Şener pozitif olan hastaların izolasyon sürelerinin yedi güne indirilmesi konusunda ise: “Artık vaka sayısı o kadar arttı ki siz aslında toplumun belki de yarısına yakınını izolasyona sokmak durumunda kalacaksınız gibi görünüyor, teknik olarak baktığınızda. Çünkü ciddi bir grup temaslı gruba girecek, bir grup pozitif gruba girecek. Bu ne demek? Aslında salgının sağlık sistemine etkisinden çok sosyolojik, ekonomik ve psikolojik algoritmalarını çok değiştirecek, bütün dinamizmi etkileyecek. Bizim bunu indirmemizdeki temel hedeflerden bir tanesi sağlık personeli. Çünkü sağlık hizmeti aksayacak, sağlık hizmetini yürütemeyeceksiniz. Burada bir avantajımız ne? Bu gruplarda ciddi anlamda aşılama oranımız yüksek. Mesela sağlık personelinde yüzde 90 üstü aşılama oranı var Türkiye'de. Dolayısıyla daha önceki alışkanlıklarımızdan 14 gün karantina süresi olarak uzattığınız zaman sağlık alanı dışı da dahil olmak üzere, bir sürü hizmet aksayacak. Omicron'da ortalama virüsün saçılım süresi 3,5 ila 5 gün. Eğer 3 ile 5 gün arasında virüsün saçılımı bitecekse, insanları 14 gün karantinada tutmanın teknik ve bilimsel bir altyapısı yok. Sadece Türkiye değil, dünyanın bütün ülkeleri buna yönelik yeni düzenlemeler yaptı. Birleşik Devletler’de CDC 5 ila 7 gün yaptı. İngiltere 10 güne çıkardı. Bazı ülkeler 5 ila 10 gün arasında farklı karantina sürelerini uyguladılar. Bu aslında Omicron varyantına yönelik bir hazırlık. Dünyanın genelinde olan bir hazırlık. Çünkü şu anda beklediğimiz rakamlar dünya geneline baktığınızda sokağa kimsenin çıkmasını, kimsenin çıkmasını sağlamayacak rakamlara çıkabilir.’’ şeklinde konuştu.
 
‘’Üçüncü doz bu yüzden çok kritik’’
 
Şener, Türkiye’deki aşılama haritasında bakıldığında iki doz aşı olanların yüzde 80-85 bandında olduğunu hatırlattı. Ancak aşıların zamanla etkisinin azaldığına dikkat çeken Bilimsel Danışma Kurulu üyesi, “Şu anda haritada yüzde 85 bağışık gördüğümüz popülasyon, reel olarak aslında yüzde 50 bağışık” dedi. Şener, bu nedenle özellikle 65 yaş üstü ve yandaş hastalığı olan grubun mutlaka üçüncü doz aşılarını yaptırması gerektiğini söyledi: “Mesela İzmir, yüzde 85 bağışık bir popülasyon gibi görünmesine rağmen üçüncü doz oranı yüzde 50'lerin altında olduğu için vaka sayılarında hızlı tırmanış var. Yani elinizde bir şemsiye var. Çok şiddetli bir yağmur yağıyor ama herkes şemsiyenin altında değil. Herkesin şemsiyesinin altına girmesi için şemsiyeyi büyütmeniz lazım. Büyütmek için de herkesin üçüncü dozu olması lazım. Üçüncü doz bu yüzden çok kritik Omicron'da. Burada belirleyici olan şey Omicron değil. Belirleyici olan şey, yaşlıların aşılanma sıklığı. Eğer siz belli bir yaşta iseniz, 75 yaş üstündeyseniz, iki doz Sinovac oldunuz, üstüne bir doz Biontech oldunuz, dördüncü aşınızı olmadıysanız Omicron'dan ölebilirsiniz. Ya da siz böbrek nakli hastasısınız, hiç aşılanmadınız, Omicron'la enfekte oldunuz, tabii ki mortalite yüksek olacak, tabii ki yoğun bakıma yatış oranı yüksek olacak. Burada biraz bağışıklık ve konağın durumu önemli. Dolayısıyla aşı burada çok belirleyici, inanılmaz derece belirleyici. Hatta daha önceki Delta, Delta Plus'ta belirleyici olmadığı kadar belirleyici. Neden o kadar belirleyici? Altını neden kalın harflerle çiziyoruz? Çünkü burada olgu sayısı çok anormal artacak bakın. Vaka pozitifliği, test pozitifliği çok çok anormal rakamlara çıkacağı için. Dolayısıyla hastaneye başvuru da artacağı için bunlar içerisinde sağlık sistemini yoracak, belki de belli yerlerde tıkayacak, belki de belli yerlerde aksamaya sebep olacak rakamlardan bahsediyoruz.”dedi.
 
 
İbrahim Akın KAZANCI