Türkiye’de asgari ücretin açıklanmasının ardından gözler emekli ve memurların maaşlarına döndü, Emeklilerde yüksek bir zam beklediklerini ifade ederken, Tüm Emekli-Sen Genel Başkanı Salman Hürkardeş, emeklilerin zor durumda olduklarının altını çizerek bir basın açıklaması kaleme aldı. Açıklamada; ‘’En düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılması talebi, ya da başka bir ifade ile asgari ücret kadar olma ön görüsü, zaten ucuz iş gücü yaratılmak istenmesi sonucu, ortalama ücret konumuna gelmiş olan asgari ücreti ölçü almak, emeklilerin insanca yaşam hakkını karşılamaktan çok uzaktır.’’ ifadelerine yer verdi.
 
Yeni yıla gelirken çalışanların yanında emeklilerde yeni yılda alacakları zamları merak ediyor. Emeklilere yapılacak zammın da yüksek bir seviyede olması gerektiğini ifade eden Tüm Emekli-Sen Genel Başkanı Salman Hürkardeş,; ‘’Hayat pahalılığının yarattığı toplumsal tepki iktidarı her gün daha giderek sıkıştırmaya devam ediyor.’’ sözleri ile dikkat çektiği açıklamada; ‘’20 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP-Saray iktidarı, tek adam rejiminin memleketi getirdiği yer, iflas ve felaket noktasıdır. İktidara geldiği günden beri, laik cumhuriyet ve özgürlüklerle mücadeleye girdi. Yaratılan bütün değerleri, KİT’leri ve diğer bütün kaynakları satıp talan etti. Gelinen noktada, kullanacağı kaynakların denizi bitti. Geçmiş iktidarların toplamının yapmış olduğu borcu dört katına çıkarıp 475 milyar dolara ulaştırdı. Ülke borç batağına girdi, iflas noktasına geldi. Artan işsizlik ve yoksulluk, vadesi gelen dış borçlar, kontrol edilemeyen döviz ve enflasyon oranlarının yükselişiyle oluşan hayat pahalılığının yarattığı toplumsal tepki iktidarı her gün daha giderek sıkıştırmaya devam ediyor. Bu durumu uzun süredir görmezden gelip, yokmuş gibi göstermeye çalışan iktidar, problemin devasa boyutu karşısında kendince ve çaresizce çıkış yolları aramaya yönelmiştir. Bugüne kadar izlediği rant, talan, lüks harcamalar ve köprü hastane politikaları, halkın karşı karşıya kaldığı açlık ve yoksulluk sonucunda inandırıcılığını yitirmiştir. Yozlaşmış dinci şeriatçı kuralları, yükselen yoksulluk, enflasyon ve işsizliğin yarattığı sıkıntıdan kurtulmanın yolları olarak geçmişte olduğu gibi tekrar sahnelemek isteyen, diğer bir yandan da toplumun her türlü ana yasal ve demokratik tepkilerini engellemeğe çalışırken, baskılarını şuursuzca arttırma gayretindedir. Din duygularını temel kural haline getirmeye çalışarak sözde yoksulluğa tepki verilmesinin önüne geçmeye çalışıyor ve bir yandan da sıkışmışlıktan kurtulmanın yolunu, memnuniyetsiz kesimler için gerçekçi olmayan açılımları gündeme getiriyor.’’ dedi.
 
‘’EMEKLİLERİN İNSANCA YAŞAM HAKKINI KARŞILAMAKTAN ÇOK UZAKTIR’’
 
Emekliye de asgari ücrete yapılan zam kadar zam yapılması gerektiğini ifade eden Hürkardeş; ‘’Asgari ücreti ölçü almak, emeklilerin insanca yaşam hakkını karşılamaktan çok uzaktır.’’ diyen Hürkardeş; ‘’Asgari ücret de yukarıda belirttiğimiz açılımlardan biridir, hatta en önemlilerinden ve emekli maaşları ile birlikte en çok konuşulan konusudur. Asgari ücrete %51 zam yapıldığı ve bunun tarihin en büyük zammı olduğu yalanına sarılmışlardır. Halbuki kimi tüketim mallarında %150’lere varan artışlarla birlikte düşen alım gücü, asgari ücreti çoktan eritmiş ve yok etmiştir. Halkın yoksulluk derdine çare olmayı bırakın, piyasada oluşan algı ve fırsatçılık sonucu eskisinden de beter yoksulluğa neden olmaktadır. Verilen para, sermaye çetelerinin affedilen vergi borçları, yap, işlet soygununa dolar karşılığı olarak ödenen paraların yanında çerez parası bile değildir. Asıl utanılacak konu iktidarın bu maaş zamlarını, yıllardır açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiği kesimlerin, gerçekten durumlarını düzeltmek için değil, seçim rüşveti olarak vermesidir. Bu zihniyeti asla kabul etmiyoruz. Hiçbir emekli bu rüşvet ve algı oyunlarına gelmeyecektir. En düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılması talebi, ya da başka bir ifade ile asgari ücret kadar olma ön görüsü, zaten ucuz iş gücü yaratılmak istenmesi sonucu, ortalama ücret konumuna gelmiş olan asgari ücreti ölçü almak, emeklilerin insanca yaşam hakkını karşılamaktan çok uzaktır.’’ diye ifade etti.
 
 
‘’EN AZ %50 CİVARINDA BİR ARTIŞLA GERÇEKLEŞMESİ BİR ZORUNLULUKTUR’’
 
‘’İşçi sendikaları ile beraber tüm emek örgütlerinin de asgari değil, İnsanca yaşam talebini dillendirdiği günümüzde, emekliler için asgari ücret seviyesinde bir maaş talebinde bulunmak, aynı zamanda emeklilerin asgari yaşam koşullarını kabul etmeleri anlamına gelmektedir. Bu nedenle, emek örgütlerinin yayınlamış oldukları açlık ve yoksulluk sınırlarının ortalamasını ölçü alan ve en düşük emekli maaşının, asgari ücret seviyesinin üzerinde ve kısmen insanca yaşayabileceği rakam olan en az 5.000 TL. (Beşbin) seviyesine yükseltilmesi gerekli ve gerçekçidir. Bunun yanı sıra 01. Ocak 2022'den itibaren 6 ay geçerli kılınacak Emekli Maaş zamları, şimdiye kadar olduğu gibi TÜİK tarafından açıklanan ve gerçekçi bulunmayan sözde enflasyon oranları üzerinden değil, gerçek enflasyon olarak yaşamımıza yansıyan rakam üzerinden, yani en az %50 civarında bir artışla gerçekleşmesi bir zorunluluktur ve ısrarlı talebimizdir. İktidarın son olarak açıkladığı dolara garantili faiz projesi, toplum ve memleket için tam bir yıkım projesidir. Zengin para babalarının bankadaki paralarına, hepimizin hakkı olan hazineden kaynak aktarımıdır. Ülke ve milli paranın saygınlığına vurulan en önemli darbedir. Tüm emekliler olarak, bu bir avuç zengini koruyan, toplumu ve halkımızı küçük düşüren anlayış ve politikalara her zaman karşı duracağız. Her alanda tepki göstereceğiz.’’ diye konuştu.
 
‘’İŞÇİ, MEMUR VE BAĞ KUR EMEKLİ AYLIKLARI ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK GİDERİLSİN’’
 
Taleplerini sıralayan Tüm Emekli-Sen Genel Başkanı Salman Hürkardeş; ‘’Tek çözümün hayatın her alanında demokrasi, adalet ve eşitliğin savunulacağı, insanca yaşayabilecek koşulların var edilmesi mücadelesini sürdürmeye kararlı olan bu güçlerin, birleşik mücadelesinin örgütlenmesi olduğuna inanıyor ve derhal ülke seçimlerinin gerçekleştirilmesiyle bu saray iktidarının ülke yönetimine son verilmesini bir zorunluluk olarak görüyoruz. Taleplerimiz,Asgari değil, insanca bir yaşam istiyoruz. İşçi, Memur ve Bağ kur emekli aylıkları arasındaki eşitsizlik giderilsin. İntibak Yasası çıkarılsın. - Emekli Sendikalarının Statü Yasası çıkarılsın, Emeklilere yılda 4 maaş ikramiye verilsin, Temel gıda maddeleri ile elektrik, su, doğal gaz gibi tüketim harcamalarından alınan KDV kaldırılsın. Sağlıkta alınan katkı ve katılım pay ödemeleri mutlaka kaldırılmalı ve iptal edilmelidir.’’ şeklinde oldu.
 
İNTİBAK NEDİR?
Aynı koşullarda emekli olan emeklilerin aldığı maaşlar arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sistemdir. İntibak Kanunu’nun çıkması ile birlikte emeklilerin gelir ve aylıkları arasındaki farklılıklar ortadan kaldırılacak ya da en aza indirilecektir.2000 öncesi emekli olanların intibakları yapılırken neler dikkate alındı ?İntibak aylığı belirlenirken, emeklilerin 1999 sonu geldikleri gösterge değeri büyük önem taşımaktadır. 2000 öncesi dönemde iki ayrı gösterge tablosu uygulanmıştır. Birincisi, 12 derece ve 12 kademeden oluşan normal gösterge tablosu, ikincisi ise, 10 derece ve 10 kademeden oluşan üst gösterge tablosu.İntibak düzenlemesi ile 2000 öncesi emeklilerin prim kazancı (gösterge) ve prim ödeme gün sayıları aynı olanların aylıklarında bir eşitlenmeye gidilmiş, gecikmiş de olsa prim ödeme gün sayıları yüksek olanların hakları teslim edilmiş, bu grupta olanlara refahtan pay verilmiştir. İntibak aylığında; 1999 sonu güncellenmiş göstergeler, prim ödeme gün sayıları ve memur katsayı esas alınmıştır. 1999 sonu gösterge değeri dikkate alınarak, yeni bir aylık hesaplama yoluna gidilmiştir. Aralık 1999 aylık: Gösterge x katsayı (12000) x aylık bağlama oranı (ABO) formülü uygulanarak hesaplanmıştır.
 
İbrahim Akın KAZANCI