‘Filozof Çoban’, ‘Son Gelen’ isimli kitaplarının ardından üçüncü kitabı ‘Kahin Kapısı: Zeus’un Öfkesi’ ile okuyucular ile buluşan Gazeteci Yazar Erol Uçar, düzenlenen imza gününde son kitabı hakkında merak edilenleri paylaştı.
 
Ece Ayhan Yazar ve Sanatçı Evi’nde düzenlenen imza töreninde okuyucular ile buluşan Gazeteci Yazar Erol Uçar, katılımcılara son kitabı ‘Kahin Kapısı: Zeus’un Öfkesi’nin içeriği hakkında bilgi vermesinin yanı sıra, ücretsiz olarak verdiği kitaplarını imzaladı.
 
Geniş bir katılımın gerçekleştiği Gazeteci Yazar Erol Uçar imza etkinliğinde; kitabının konusu hakkında detaylı bilgilendirmelerde bulundu. Uçar, fantastik kurgu türündeki romanının yazım süreci ile ilgili bilgi de verdi. Uçar’ın yazdığı kitabın konusu şu şekilde; kadim zamanların mitolojik tanrıları binlerce yıldır göklerdeki saraylarında yaşarken, yirmi birinci yüzyılda onları Olympos’u indirecek bir şey yaşanır. Öfkelenen Zeus’un aldığı karar sonucunda tarihin akışı değişir. Hakkında binlerce kitap yazılmış ve çok bilinen bir olay tarihten silinmiştir. Gerçeği sıradan hayat süren genç bir kızdan başka bilen yoktur. Yanlış tarihi düzeltmek kendisine düştüğünü anladığında hayatının bir anda altüst olacağından habersizdir. Karşısında Olymposlu Tanrıları bulunca tarihin akışını değiştirmenin hiç de kolay olmadığını anlar. Ama artık çok geçtir.
 
6 yıl önce Çanakkale’ye geldiğini söyleyen Uçar, Truva üzerine bir roman yazmak isteyerek yola başladığını söyledi. Erol Uçar, “Troya Savaşı hafızlardan silinmeyen bir savaş. Bunun üzerine yoğunlaştım. 3 ay araştırma yaptım, bilgilerimi tazeledim ve veri topladım. 3 ayın sonunda kafamda bir kurgu oluştu. İlk önce romanın sonunu yazdım. Kafamda kurgu oluşmuştu. Arındaki günlerde ise romanın başlangıcını yazmaya başladım. 2019 yılının Ekim ayında bu kitabı yazmaya başladım” dedi.
 
“ROMANIN YAZIMI 6 AY SÜRDÜ”
Romanın türünü fantastik roman seçmesindeki nedenden bahseden Uçar, “Ben tarihçi değilim. Fantastik kurgu ise sınırsız özgürlük, hayal gücünü kullanabilirsin. Bu yüzden bu türü tercih ettim. Romanın yazımı 6 ay sürdü, 4-5 ay ise bilgisayara aktarılması sürdü.  Yayınevleri ile görüşmelerinin ardından 2 yılın ardından kitabımızı çıkarttık. Basım süreci çok sıkıntılıydı, yayınevleri ile çalışmak çok zor. Bir yayınevi bana ‘İstanbul’da geçiyorsa basarak’ dedi. Çok şaşırdım. Böyle bir çalışmada ikinci bir kişinin okuması gerekiyor. O süreç daha farklı işliyor” şeklinde konuştu.
 
ESKİ YUNANCA ÜÇ KELİME ARADI
Eski Yunanca üç tane kelimeye ihtiyacı olduğunda bir araştırmaya düştüğünü ama bulamadığını, o sırada Trakya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Selma Sandalcı’ya ulaştığını söyleyen Erol Uçar, “Eski Yunanca’yı bilen çok az kişi var. Selma Hanım bu kişilerden biri. Bana hemen geri dönüş yaptı ve aradığım bilgileri bana hemen verdi. Kendisine de çok teşekkür ederim yardımları için” diye belirtti.
 
“BEN ÇANAKKALE İLE İLGİLİ YAZIYORUM”
Çanakkale ile yazdığını belirten Uçar, “Kim ne derse desin beni ilgilendirmiyor. Ben Çanakkale ile ilgili yazıyorum. Aklımda şimdi bir fikir daha var. O daha farklı bir konu olacak. Bu projeye başlayalı 2-3 ay oldu. Ben reel hayatı bıraktım, fantastik hayata daha çok kafa yoruyorum” şeklinde konuştu.  
 
“KİTAP OKUNMUYOR DENİLİYOR AMA İNSAN BU FİYATLARLA NASIL OKUSUN”
Yazar Erol Uçar, şu anda kitap fiyatlarının pahalılığını da eleştirerek, “Kağıt çok pahalı ve bu ekonomik durum içerisinde kitap fiyatlarının 40-50 lira olması bence çok pahalı. Buna bir çözüm bulunması lazım. Kitap okunmuyor deniliyor ama insan bu fiyatlarla nasıl okusun” dedi.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN