Çanakkale Seramik Müzesi tarafından düzenlenen ‘Troia'nın İzinde Herkes İçin Seramik Atölyeleri’ birçok sanatseveri seramik sanatı ile tanıştırıyor. Birçok Çanakkalelinin yoğun ilgi gösterdiği seramik atölyesi ile ilgili bilgileri Çanakkale Seramik Müzesi Sorumlusu Yeşim Çanlıoğulları anlattı.
 
Çanakkale Seramik Müzesi tarafından 03-26 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen seramik atölyesi bu sene ‘Troia'nın İzinde’ teması ile sanat meraklıları ile buluşuyor. Seramik Müzesi’nin bahçesinde düzenlenen atölyede daha önceden seramikle tanışmamış vatandaşlar etkinlik sayesinde sanata katılıyor. Birçok vatandaşın büyük ilgi gösterdiği atölyede Seramik Eğitmeni Sinem Kınay seramik teknikleri öğreterek, seramik hakkında merak edilen soruları yanıtlıyor. Herkesin ücretsiz olarak katılım sağlayabildiği atölyede kullanılan malzemeler ise Çanakkale Belediyesi tarafından karşılanıyor.


Düzenlenen Herkes İçin Seramik Atölyeleri hakkında bilgi veren Çanakkale Seramik Müzesi Sorumlusu Yeşim Çanlıoğulları, ‘’Bizim işimiz Çanakkale Belediyesi’nin misyonuna ve vizyonuna uygun olarak seramik sanatı adına etkileşim alanları yaratmak. Bir arada, sanatsal bir üretimin içinde olarak bir form,  bir biçim ve 3 boyutlu objeler yaratmanın öğrenilmesini sağlamak diyebiliriz. Çanakkale adını seramik sanatından alan bir şehir. Seramik sanatı açısından yeryüzünde önemli bir şehir Çanakkale. Bunun da kıymetini bilip kültürel mirasımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Bunu çeşitli şekillerde yapabiliriz; çamura dokundurarak, sanatsal sergilerle, workshoplarla, değişik etkinliklerle. Bunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak bizim temel görevlerimizden biri. Sanatın hayattan geri çekilmemesi için çabalıyoruz. Bunun için çalışmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“KATILAMAYANLAR İÇİN YENİ ATÖLYELER YAPMAK İSTİYORUZ”
Çanlıoğulları, özellikle pandemi döneminde evde vakit geçiren vatandaşlar için seramik ile uğraşmanın rahatlatıcı bir aktivite olduğunu söyleyerek, “Burada 40 kişi 50 kişi bir araya geliyor. En yoğun zamanımız son 2 haftamız tabak dekoru yapmak. Çok ciddi bir kayıt var. Kayıtlar toplamda 450 kişiyi geçti. Her atölyeye çok farklı katılımcılar geliyor. En güzel kısmı da katılımcılar gün gün seçtiler kendi atölye zamanlarını onlara kendi zamanlarına göre ayarlama şansı verdik. 30 Temmuz’da kayıtları bitirdik. Çok ciddi bir talep oldu. Kontenjanımız sınırlıydı ama kontenjanı biraz daha genişletmek zorunda kaldık. Açıkçası bu gerçekten çok sevindirici bir şey. Fakat katılamayanlar için yeni atölyeler yapmak istiyoruz” dedi.

“İLK DEFA ÇAMURA DOKUNAN İNSANLAR İÇİN ÇOK GÜZEL İŞLER ORTAYA ÇIKTI”
50 kişiyle atölye yapmanın hayalini hep kurduğunu aktaran Çanlıoğulları, “60 kişiyle 70 kişiyle bir arada workshop yapıyoruz. İnanılmaz bir rakam bu. Bahçemiz geniş. Sosyal mesafe anlamında herhangi bir sıkıntı yok. Gelen katılımcılarımızın da bu yönden içleri rahat. Çok iyi geçiyor atölyelerimiz, her yaştan her kesimden her meslekten insan var burada. Ayrıca, eli ilk defa çamura dokunan insanlar için çok güzel işler ortaya çıktı. Atölyede şu an Troya konseptli rölyef atölyesi yapıyoruz. Daha sonra da Troya dekorlu kazıma tabak yapacağız. Atölyeler tek tek başlıyor ve bitiyor. Salı ve Perşembe günleri 3 saat sürüyor” diye anlattı.
 
“KENTİN KÜLTÜR TARİHİ BİR HATIRADIR”
Çanlıoğulları, ilerleyen zamanda da misyona uygun bir şekilde kentin kimliğine ve kültürüne uygun atölyeler yapmaya devam edeceklerini söyleyerek, şunları belirtti: “Haftada 2 gün 3 saat workshop tarzında başlıyor, katılımcılar geliyor objeyi yapıyor ve bitiyor. Sonra biz onların ürettikleri ürünlerin fırın ve sırlama süreçlerini kendimiz takip ediyoruz. Katılımcıları süreç hakkında bilgilendiriyoruz. İlk atölyemiz olan ‘Bazı Kahramanların Beyaz Önlükleri Vardır’ sloganıyla oluşturulan sağlık çalışanlarına yönelik atölyemizde de aynı şekilde çalıştık. Fırınlama ve sırlama gibi süreçleri onlarla fotoğraf ve video olarak paylaştık. Sonrasında katılımcılar çalışmalarını buradan alabiliyorlar ve ürettikleri onların oluyor. Kentin kültür tarihi bir hatıradır. Biz de kendi müze arşivimizde katılımcıların yaptıkları çalışmaları arşivliyoruz.”

Gizem Tuğçe BAYHAN