AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Turizm Teşvik Kanunu oylamasıyla ilgili muhalefet kanadından yapılan eleştirilere tepki göstererek açıklamalarda bulundu. Anayasanın 169’ncu maddesinin tüm ormanları güvence altına aldığını kaydeden Turan, “Hiçbir orman varlığı asla betonlaşamaz. Hiçbir orman varlığı asla kaybolmaz. Tüm yanan yerlerimiz en hızlı şekilde tekrar yeşerecektir” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerine de tepki gösteren Turan, “İYİ Parti'nin evet dediği, CHP'nin az sayıda vekilinin hayır dediği bu kanuna Kılıçdaroğlu'nun çok büyük ithamda bulunması, sanki ormanlar bilerek yakılıyor, betonlaştırılacakmış tarzı ithamlarda bulunması akla ziyan bir yaklaşım” ifadelerini kullandı.
 
Turan’ın Ak Parti Çanakkale İl Başkanlığına gerçekleştirdiği ziyarette gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.  AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, Kadın Kolları Başkanı Özlem Karadayı, AK Parti Belediye Meclis Üyesi Esra Yüksel, başkan yardımcıları ve yönetim kurulu üyeleri de yer aldığı açıklamada Turan, Türkiye’nin güneyindeki orman yangınlarının herkesin ciğerini yaktığını söyledi.
 
Turan şöyle konuştu; “Zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak devletimiz, milletimiz el ele omuz omuza bu süreci de aşacaktır. Devletimizin tüm imkanlarıyla seferber olduğunu, dünyaya örnek bir mücadele sergilediğini hep beraber takip ediyoruz. Şehitlerimiz var, gazilerimiz var, üzüntülüyüz. Ancak devlet-millet el ele bu süreci en hızlı şekilde inşallah nihayete erdireceğiz. Süreçte birlik beraberliğimiz her şeyden daha önemli. Süreçte çalışanlarımızın, bütün kamu kurumlarımızın motivasyonu çok kıymetli. Ancak sorumsuz muhalefet anlayışını tekrar en ağır haliyle önümüzde görüyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu çok ağır ithamlarda bulundu. Turizm Kanunu görüşüldükten sonra orman yangınlarının başladığını iddia etti ve Turizm Kanunun da Sayın Erdoğan tarafından da bir imza ile bütün yanan yerlerin betonlaşmasına imkan verileceğini iddia etti. Daha öteye geçerek 'Kepçenin karşısına ben çıkacağım' dedi. Oysa tüm Türkiye Kılıçdaroğlu'nun 'Tankın karşısına çıkacağım' dediği zaman 15 Temmuz akşamı nasıl kaçtığını, nasıl bu söylemin asla eyleme dönüşmediğini yaşamış görmüş oldu. Bu iddiasının da benzer komiklikte olduğunu ifade etmek isterim. Anayasanın 169’ncu maddesi tüm ormanlarımızı Anayasal güvence altına alır. Hiçbir orman varlığı asla betonlaşamaz. Hiçbir orman varlığı asla kaybolmaz. Tüm yanan yerlerimiz en hızlı şekilde tekrar yeşerecektir.
 
“O KANUN OYLANIRKEN EY KILIÇDAROĞLU SEN NEREDEYDİN”
Fakat asıl sorun şudur ki madem kanun bu kadar kötüydü, madem kanun bu kadar ağır ithamlar hak eden bir kanundu buradan sormak isterim. O kanun oylanırken ey Kılıçdaroğlu sen neredeydin. Madem bu kadar kötü bir kanundu, madem ormanları betonlaştıran bir kanundu, CHP'nin 135 vekili varken oylamaya katılan vekil sadece 34. Bir daha söylüyorum; bu kanun oylanırken 34 vekil hayır oyu verdi. Neredeydi bu arkadaşlar? Daha ötesi İYİ Parti, yani CHP'nin ittifak ortağı bu kanuna evet oyu verdi. O zaman tüm ormanların betonlaşmasına imkan verdiğini iddia ettiği bu kanuna İYİ Parti de mi evet demiş oldu? Daha ötesi Meclis’te 13 tane muhalefet partisi lideri var küçüklü büyüklü. Hiçbir tanesi oylamaya katılmadı. O zaman bütün bu muhalif liderler de mi betonlaşmaya evet demiş oldu? Bu ne samimiyetsizlik, bu ne tutarsızlık. Siyaset bir ahlaktır, siyaset bir samimiyettir. Samimiyet ise yürekleri buluşturan bir derttir, iddiadır. Samimiyet, yüzle gözle gözüken bir gerçektir. Çok yalan, çok algı ama sıfır samimiyet. Tam bir Kılıçdaroğlu tanımı.”
 
“SANKİ ‘ORMANLAR BİLEREK YAKILIYOR, BETONLAŞTIRILACAKMIŞ’ TARZI İTHAMLARDA BULUNMASI AKLA ZİYAN BİR YAKLAŞIM”
 
Açıklamaları sırasında Meclis’in resmi zabıt tutanağını gösteren Turan şöyle devam etti; “Bu evrekta baktığımızda Kılıçdaroğlu’nun ormanların betonlaştığını iddia ettiği kanuna İYİ Parti ‘evet’ demiş. Ama daha ötesi, CHP'den ise sadece 32 tane vekil hayır demiş. Peki diğerleri neredeydi o zaman, Kılıçdaroğlu neredeydi o zaman? 13 tane muhalefet partisi liderinin hiçbiri oylamaya katılmamış. Toplam neredeyse 300 tane olan muhalefet milletvekili oylamada sadece 35'lerde kalmış. Bir daha söylüyorum; İYİ Parti'nin ‘evet’ dediği, CHP'nin az sayıda vekilinin ‘hayır’ dediği bu kanuna Kılıçdaroğlu'nun çok büyük ithamda bulunması sanki ‘ormanlar bilerek yakılıyor, betonlaştırılacakmış’ tarzı ithamlarda bulunması akla ziyan bir yaklaşım. Hem oylamaya katılmayacaksın hem ortağın bu kanuna ‘evet’ diyecek, hem de sonra çıkan orman yangınlarından milletin üzüntüsünü motive etmek, durdurmak, anlatmak varken adeta manipüle ederek ithamda bulunacaksın. Biz artık bu tarz samimiyetsizliklerden bıktık. Biz artık bu tarz yalandan, iftiradan bıktık. Bu artık bizim konumuz olmaktan çok öte 90 yıllık CHP'nin geldiği yerde bu kadar ayaklar altında bir dilin olması bir sorun haline gelmiştir. Bu sorunun da çözümü kendileri olması gerekir. Samimi olan CHP'lilerin, ülkesini seven CHP'lilerin bu tarz siyasete kasetle gelen başkanlığa, kasetle gelen başkanlığın bu siyaset diline artık dur demesi lazım diye düşünüyorum.”
 
Gülçin AKIN