Çanakkale Folklor Araştırma Derneği Gençlik ve Spor Kulübü (ÇAFAD) 2018 yılından beri her sene düzenlediği Uluslararası Troya Halk Dansları ve Müzik Festivali ile Çanakkale’yi renklendiriyor. Konuyla ilgili bilgi veren ÇAFAD Başkanı Selim Yazan, geçtiğimiz günlerde beşincisi gerçekleşen festivali değerlendirerek, festivalin Çanakkale’ye katkısını da anlattı.
 
Çanakkale’nin her sene büyük bir ilgiyle takip ettiği Uluslararası Troya Halk Dansları ve Müzik Festivali’nin beşincisi geçtiğimiz haftalarda gerçekleşti. Koronavirüs salgını sebebiyle uzun süredir vatandaşların önünde sahne alamayan birçok dans grubu, tüm neşesi ile izleyicilerin karşısına geçti.
 
Büyük bir coşkuyla geçen festivallerin ardından ÇAFAD Başkanı Selim Yazan değerlendirmelerini paylaştı. Öncelikle festivallere başladıkları yıllardan bahseden ÇAFAD Başkanı Yazan, “2010 yılında yurtdışı festivallerine katılmaya başladık. 2020’de en son festivalimizi yaptık, 10 yıl boyunca festivallere gittik. Festivallere gittiğimizde amacımız dünyanın birçok yerinde yapılan bu festivalleri Çanakkale’de de yapmak. Çanakkale, Gelibolu Yarımadası Türkiye olarak çok bilinen bir alan ama dünyanın sadece Troya’yı bildiği bir coğrafyaydı. Biz de bu festivali yapalım diye uğraşırken buna vesile 2018 Troya Yılı oldu. Troya Yılı’nda projemizi valilik kabul etti ve başladık. 2018 yılında 23 Nisan’da Çocuk Festivali ve 29 Ekim’de Yetişkin Festivali yaptık. Ardından bunu geleneksel hale getirdik. Hatta 2020 yılında pandemi döneminde dahi 3-4 grubumuz geldi ve Troya Müzesi’nde festivalimizi yaptık. 2021’de de nasip oldu. Temmuz, Ağustos, Mart ve Ekim aylarında dört farklı festival Çanakkale’de yapıyoruz. Çanakkale ve Türkiye’nin sesini duyurmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
YURTDIŞINDAN GELEN GRUPLAR ÇOK MUTLU OLUYOR
Yazan, festivallere yurtdışından katılan grupların deneyimlerini paylaşarak, “İlk organize etmeye başladığımızda İspanya’da Prag’da birçok tanıştığımız gruplarla biz festival boyunca sohbet ettik ve Çanakkale’yi anlatma şansımız oldu. Festivallere gittiğimizde, Çanakkale’nin görsel ve yazılı dokümanlarını gruplara tanıtma şansımız oldu. İtalya ve İspanya’da tanıştığımız birçok grupla beraber Azerbaycan’da birçok grupla beraber, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Halk Oyunları Federasyonu başkanı aracılığı ile birçok gruba da ulaştık ve festivalime davet ettik. Geldiklerinde çok mutlu oldular. Festival yapılırken, gelecek olan ülkeler o tarihte kesinlikle yapılması gerekiyor çünkü dünyada bununla ilgili çok dolandırıcılık yapılıyor. Böyle sıkıntılar varken insanlar güvendikleri yerlere gelmek istiyor. Ayrıca Çanakkale doğasıyla, tarihiyle grupların ilgisini çekiyor. Festivallerimizi dört gün yapıyoruz. İki gün performans sergileniyor geri kalan iki günde de grupların gezmelerine yardımcı oluyoruz. Bizim festivallerimizi burada tercih edilmesinin sebeplerinden biri ÇAFAD’ın festival yapıyorsa kesinlikle oluyorduk güvencesinin olması. Biz organizatör değiliz bir derneğiz. Birçok öğrencimiz var. Bize gelen grupları mutlu eden öğrencilerin ilgilenmesi. Öğrenciler ve gruplar bir araya geldiğinde büyük bir keyifle geçiriyorlar. Bu da çok önemli bir kazanç. Bizim 21 yıllık bir halk oyunları derneği olmamızın festivallerin akışının güzelleşmesinin anlamında etkisi var. Çanakkale’nin etkinlik konusunda duyarlı olması, ÇAFAD’ı takip etmeleri ve festivallerin kalabalıklar tarafından izlenmesi yurtdışından gelen toplulukları çok mutlu ediyor” dedi.
 
ÇANAKKALE’YE ÇOK BÜYÜK KATKISI VAR
Festivallerin Çanakkale’ye katkısını da anlatan Selim Yazan, “2018 Troya Yılı’nda 23 Nisan ve 29 Ekim’de toplamda yaklaşık 1850 kişi buraya geldi ve toplamda dört gece kaldılar. Otellerde konaklaması, yemek yemesi, esnaftan alışveriş yapması, hediyelik eşya alması, Troya Müzesi’ni gezmesi gibi birçok katkısı oluyor. Özellikle Troya Müzesi’ni kıyafetleriyle gezdiler, oradaki fotoğrafları sosyal medyada paylaştılar. Her festivalde mutlaka Troya Müzesi’nde etkinlik yaptık. Çanakkale’nin esnafına katkısı var bu festivallerin. Böyle bir dönemde de, pandemi döneminin insanların üzerinden etkisinin kalkması, psikolojik olarak kendilerini rahat hissedebilmeleri için iyi olduğunu düşünüyoruz” diye belirtti.
 
TÜM KURUMLARIN DESTEKLERİNİ BEKLİYORLAR
Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen festival ile ilgili yorumlarını da aktaran Yazan, “Bu festivallerimizi yaparken amacımız şu; kimi konuklar misafirimiz oluyor kimi gruplar ücretlerini ödeyip geliyor. Burada seçtiğimiz gruplarda Türk gruplarıyla entegrasyonunu önemsiyoruz. Pandemiden sonraki ilk etkinlik çok ilgi gördü. Birçok insan bize sosyal medyadan çektikleri videoları ve fotoğrafları yolladılar. Türküler beraber söylendi, beraber oyunlar oynandı. Gösteriler izlediler ve çok büyük ilgi vardı. Tek isteğimiz şehrimizin tüm kurumlarını, bu tarz etkinliklere destek vermelerini istiyoruz; duyurulma anlamında, vatandaşların bu etkinlikleri daha rahat izleyebilmeleri anlamında. Eğer desteğimiz olsaydı gece olacaktı ve daha fazla kişi seyredebilecekti. Bu etkinlikler maliyetli oluyor. Özellikle pandemiden sonra her şeyin fiyatı yükseldi. Sahne kurulma fiyatları bunlar oluyor. Bu yüzden Çanakkaleli kurumların, kentin sosyal hayatına renk katan herkese destek olmaları gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
 
AKİF DOSTU ŞEHİRLER PROJESİ BAŞLAYACAK
Şu anda pandemi döneminden dolayı festivallere katılacak olan grupların son dakikalarda belli olduğunu belirterek, “Anca izinlerini alabildiler, PCR testlerini yaptırdılar. Eğer bir aksilik olmazsa 12-16 Ağustos arasında ikinci festivalimizi gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. 17-21 Eylül’de Bodrum’da ve 23-27 Eylül’de ise Ayvalık festivallerini gerçekleştireceğiz. 22-26 Ekim’de İstanbul’da ve 27 -31 Ekim’de ise Cumhuriyet Bayramı’nda Çanakkale’de festivallerimizi yapacağız. İçişleri Bakanlığı Proje Destek Birimi tarafından bu yıl İstiklal Marşı’nın kabulünün 100.yılı olmasıyla Mehmet Akif ve İstiklal Marşı ile ilgili projemiz kabul edildi. Akif Dostu Şehirler projemiz var. Şu anda onun takvimini revize ediyoruz ve 29 Ekim’de de bu projemizi gerçekleştirmeye başlayacağız” dedi.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN