Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin 2020-2021 eğitim öğretim yılı sonuna ilişkin karne ve başarı belgeleri geçtiğimiz Cuma günü e-Okul'da erişime açıldı. Öğrenciler geçtiğimiz sene başlayan koronavirüs salgınından dolayı karnelerini bir kez daha elektronik ortamda aldılar. Pandemi döneminde eğitimi ve ilerili aylarda başlayacak olan Telafi Eğitimi Programını değerlendiren Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, “Önümüzdeki iki hafta içerisinde 2 Temmuz’a kadar yine öğrencilerimiz okullara devam edecekler. Yani öğrenciler karne ve başarı belgelerini aldılar ama bizim ders kesimi dediğimiz yani derslerin işlenmesinin sona ermesi 2 Temmuz’ da gerçekleşecek. Öğrenciler 2 hafta daha okulda olacaklar tabi bu ne kadar mümkün olacak bilemiyorum” dedi.
 
Geçtiğimiz hafta karnelerine kavuşan öğrenciler bir eğitim-öğretimini daha online olarak geride bıraktı. 2020 yılının Mart ayında çıkan koronavirüs salgınından bu yana uzaktan eğitim gören öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı Temmuz ayında Telafi Eğitiminde Ben de Varım Programı başlatacaklarını açıklamıştı.
 
Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, karne gününün ardından pandemi dönemindeki eğitimi değerlendirerek, “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir açıklama yapıldı. Bu açıklamaya göre ilkokul, ortaokul ve liselerde yaklaşık 18 milyon öğrenci, 2020-2021 eğitim öğretim yılındaki karnelerini, ayrıca teşekkür ve takdir belgelerini E-Okul üzerinden aldılar. İsteyen öğrenciler için basılı karne, başarı belgesi ya da diplomayı 2 Temmuz’dan itibaren okudukları ya da mezun oldukları okuldan imzalanmış ve mühürlenmiş tüm belgelerini alabilecekler. Tüm dünyayı ve Türkiye’yi de etkisi altına alan pandemi devam ediyor. Eğer normal şartlar olsaydı 2020-2021 eğitim öğretim yılı 18 Haziran’da sona erecekti ve okullara tatile girecekti. Öğretmenler için de 2 hafta sürecek bir seminer sürecine girecekti. Fakat bilindiği üzere koronavirüsün Türkiye’ de görüldüğü tarihten itibaren hem ülkemizde hem dünyada şartlar koronavirüs ile mücadele yapılacak şekilde belirlendi. Dolayısı ile de pandemi ile mücadele kapsamında alınan kararlardan eğitimde çok ciddi derecede etkilendi. Önümüzdeki iki hafta içerisinde 2 Temmuz’a kadar yine öğrencilerimiz okullara devam edecekler. Yani öğrenciler karne ve başarı belgelerini aldılar ama bizim ders kesimi dediğimiz yani derslerin işlenmesinin sona ermesi 2 Temmuz’ da gerçekleşecek. Öğrenciler 2 hafta daha okulda olacaklar tabi bu ne kadar mümkün olacak bilemiyorum” şeklinde konuştu.  
 
“ÖĞRETMENLERDE KAFA KARIŞIKLIĞI VAR”
“Hem Milli Eğitim’de hem özel eğitim kurumlarında görev yapan 1 milyon 150 bin öğretmen var. Özel eğitim kurumlarında çalışan 173 bin öğretmen meslektaşımız var. Bu süreçte 80 bine yakın öğretmenimiz de ücretli öğretmen olarak çalıştı. Burada ifade etmek istediğimiz ve bizleri çok rahatsız eden bir belirsizlik var. Ücretli statüde çalışan öğretmen arkadaşlarımız genelde kırsal kesimde köylerde çalışıyorlar. Önümüzdeki 2 hafta süresince bu öğretmen yani ücretli çalışan öğretmen arkadaşlarımızın durumunda bir belirsizlik var. Normalde bu statüde çalışan öğretmenlerin görevlerinin 18 Haziran Cuma günü sona ermesi gerekiyordu. Fakat 2 Temmuz’a kadar da eğitim öğretim devam edecek. Bu durumu Milli Eğitim Bakanlığının netleştirmesi gerekiyor. Aklıma gelmişken söyleyeyim 5 Temmuz’dan 27 Ağustos tarihine kadar da yine Milli Eğitim Bakanlığı bir yazı gönderdi. Yazıda ‘ihtiyaç duyulan alanlarda örneğin sosyal etkinlik, sportif ve kültürel etkinlik olmak üzere birçok alanda faaliyetlerin gerçekleştirilmesi gerektiği’ ifade edildi. Ve bu yazı öğrencilere ve dolayısı ile velilere de gönderildi. Ve bu konuda hangi etkinliklere katılmasının istendiğinin okul müdürlüklerine bildirilmesi istendi. Görüldüğü üzere 2 Temmuz’a kadar okullarda eğitim öğretim devam edecek,  5 Temmuz - 27 Ağustos arasında da katılımın ne olacağı bu etkinliklerde görev alacak olan öğretmenlerin nasıl görevlendirileceği, bu görevlendirmelerin zorunlu mu ya da gönüllülük esasına göre mi yapılacağı konusunda ciddi bir kafa karışıklığı var. Öğretmenler bu süreçte gerçekten çok yoruldu ve öğretmenlerimizin 2 aylık bir izinleri var bu çalışmaları nasıl yapılacağı konusu netlik kazanmış değil” ifadelerini kullandı.
 
ÖNCEDEN HABER VERİLMEMESİ İŞLERİ ZORLAŞTIRDI
Hacımusalar, açıklamasının devamında bu süreç içerisinde bir belirsizliğin sürdüğünü söyleyerek, “Süreçte eğitim ya da diğer konular için alınan kararlar hep kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasının ardından genelgeler şeklinde yayınlanarak yürürlüğe giriyordu. Dolayısı ile Kabine Toplantısı Pazartesi akşamüstü toplanıyordu ve kabine toplantısının sonunda da saat 19.00 – 20.00 gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklama yaparak alınan kararları açıklıyordu. Arkasından da Milli Eğitim Bakanlığı yapılan açıklama doğrultusunda iç genelge şeklinde bir düzenleme şeklinde bir açıklama yapılıyordu. Bu genelgelerde şöyle diyordu; ‘Salı sabahından itibaren yüz yüze eğitime başlanacak 3 gün ya da 2 gün yüz yüze eğitim yapılacak.’ Bu durumdan öğrencinin ve velilerin akşam haberi oluyordu. Öğrenci çantasını hazırlamaya çalışıyordu. Veli zaten panik halinde hazırlıklarını yapıyordu. Düşünü, farklı illerde olan öğrenciler var, veliler var ve bir gün sonra okullarda yüz yüze eğitim başlıyor. Öğle ani ve hızlı kararlar alınıyordu ki bizler de yani öğretmenler olarak apar topar yüz yüze eğitim ile ilgili planını anlatacağı dersleri ve derste kullanacağı materyalleri hazırlamaya çalışıyorduk. Biz hep şunu dedik; Zaten sıkıntılardan biri de bu idi. Hiç olmazsa Cuma günü açıklanacak bu karar ile ilgili haber verilse yani Cuma gününden ‘Pazartesi gününden itibaren hafta’ da 2 gün yüz yüze eğitime geçilecek’ gibi bilgi verilse her şey çok daha düzenli bir şekilde eksizsiz yapılabilirdi” dedi.
 
“BÜYÜK SIKINTILAR YAŞANACAK”
“Bu süreçten herkes çok etkilendi. Eğitimde etkilendi öğretmende öğrencide velide bu süreçten çok etkilendi. Hatta okullara öğrenci taşıyan öğrenci servisleri de bu süreçten çok ciddi etkilendi. Süreçten okul kantinleri kantincileri çok ciddi etkilendi. Tabi esnaf ta eğitimdeki bu süreçten en çok etkilenen kesimdi” diyen Hacımusalar açıklamasına şu şekilde devam etti: “Çünkü Çanakkale bir üniversite kenti. Üniversitede akademik yıl normal olarak devam ettiği süreçte çok ciddi bir öğrenci sayısı vardı. Bu öğrenciler esnaf için gelir elde ettikleri önemli bir kesimdi. Ben esnafları dolaştığımda esnafların ‘Öğrencinin yokluğu ne kadar kötüymüş’ diye dert yandığına şahitlik ettim. Tabi süreçten öğretmenler, öğrenciler ve velilerde çok etkilendi ama hiç kimsenin aklına gelmeyen bir konu var.  Üniversitelerinde koronavirüs sürecinden çok ciddi etkilendiğini ifade etmiştim. Üniversitelerin 2 yıllık Meslek Yüksek Okulları var. Mesela aşılama ve budama bölümünde öğrenim gören bir öğrenci teorik dersleri 2020’nin Mart ayında kadar gördüler. Akademik yılın 2. yarısında bu öğrenciler yavaş yavaş araziye çıkacaklardı.  Ağaçları budayacaklar, aşılayacaklardı. Ancak Pandemi süreci nedeni ile bu öğrenciler ne bahçe makasını, ne de aşılama bıçağını ellerine almadan mezun oldular. Şu anda o yükseköğretim de eğitim alan üniversite öğrencileri de mezun oldu. Laboratuvar öğrencileri laboratuvar malzemelerini görmeden, deney yapmadan şuanda laborant olarak mezun oldular. Birçok alanda özelliklede saha çalışması ve pratik yapılması gereken, öğrencilerin el becerilerini arttırmaya yönelik verilemeyen eğitim nedeni ile büyük sıkıntılar yaşanacak. Ben bu öğrencileri kayıp nesil olarak isimlendiriyorum Bu öğrenciler hayata atılacaklar iş arayacaklar. Tabii ki bu öğrenciler iş yaşantılarında bu nedenle ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya kalacaklar. Bu soruna bir çözüm üretilmesi gerekiyor.”
 
Gülçin AKIN