Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Pandemi Sürecinde Aile Eğitimleri kapsamında sosyal medyada canlı olarak yayınlanan programların konuğu Gökçeada İlçe Müftüsü Celal Atasoy oldu. Müftü Atasoy, ‘Komşuluk Hukuku’ konusunu işledi.
 
Din Hizmetleri Uzmanı Muhammet Kahraman’ın sunuculuğunu yaptığı programda Gökçeada İlçe Müftüsü Celal Atasoy ‘Komşuluk Hukuku’nu konuştu. Açılış konuşmasını Muhammet Kahraman yaparak, “Dinimiz, toplumsal hayatın sağlıklı bir şekilde işlemesi için son derece önemli kurallar belirlemiştir. Bunlar, anne-baba ve çocuklar birbiriyle, ailenin komşularıyla, aile büyükleri ile birbirleri arasındaki ilişkilerini her zaman dinimiz konu edinmekte” dedi.
 
Atasoy, “İslam dini, kişinin hem bu dünyada hem de öteki dünyada rahatını, mutluluğunu oluşturmak ve korumak için gönderilmiş bir dindir. Yani biz İslam dini dendiği zaman sadece günde 5 vakit namaz kılmak, Ramazan aylarında oruç tutmak olarak düşünmemek gerekir. İslam dini, kişinin doğumundan ölümüne kadar süreci kapsayan tek mukaddes dindir. Bu sebepten dolayı, bizler İslam’ın sosyal yönünün de ne kadar mükemmel olduğunu görerek, insanlara bunları anlatarak kendimizle yaşayarak, Müslüman kardeşlerimize anlatmamız lazım. Sosyal olaylardan bir tanesi de komşuluktur. Sosyal olayların, sosyal ilişkilerin en çok yaşandığı ortam komşuluktur” dedi.
 
“BİR YIL BOYUNCA OTURMASINA RAĞMEN ÜST KATTAKİNİ, YANINDAKİNİ TANIMIYOR”
“Eski dönemlerde daha fazlaydı, şimdi insanlarımız daha bireyselleşmesinden olayı artık şöyle şikayetler duyar olduk; bir apartmanda oturan kişiler, bir yıl boyunca oturmasına rağmen üst kattakini, yanındakini tanımıyor” diyen Müftü Atasoy, “Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi, kişinin bireyselleşmesi. Kişinin sadece kendisini veya kendi ailesini düşünerek hareket etmesinden de kaynaklanıyor. Eskilerden anlatılanlardan farklı bir profil ortaya çıkıyor kendimizi sosyal hayattan soyutlandırdığımız için. İslam dininin kurallarına baktığımız zaman, Allahu Teala’nın emirlerine, sevgili Peygamberimizin emir ve tavsiyelerine baktığınız zaman durum öyle değil” ifadelerini kullandı.
 
“YAKIN VE UZAK KOMŞU DİYE İKİ KAVRAM KULLANIYOR”
Atasoy, Nisa suresinden örnek vererek, “Birtakım gruplara iyilik yapmamızı emrederken, o gruplar içerisinde yakın ve uzak komşu diye iki kavram kullanıyor. Allah bunlara iyilik yapmamızı emrediyor. Yakın komşu ve uzak komşu, bu tabirlere baktığımız zaman genel itibariyle alimlerimiz farklı yorumlar getirmişler. Yakın komşuların akraba olanlar, uzak komşuların akraba olmayanları. Birtakım alimlerimiz yakın komşunun Müslüman olan, uzak komşunun ise gayrimüslüman olanları gibi. Ama ortak payda şu; bu ayette geçen yakın komşu, uzak komşu ifadelerinin meskenle alakalı olduğu. Oturduğumuz meskenin etrafında bulunan insanlarla alakalı olduğunda ittifaklar” dedi. 
 
“KİŞİLERİN KOMŞULARINA İYİLİK YAPMASI ALLAH’IN BİZE EMİRLERİNDENDİR”
Günlük yaşantıda kişi belli bir yaşa geldikten sonra işi gereği ayrı bir eve çıktığı zaman komşularıyla iç içe olabileceğini söyleyen Atasoy, “Bu sebepten dolayı İslam’ın kayıtsız kalması düşünülemez. Mesken noktasında düşündüğümüz zaman, kişilerin komşularına iyilik yapması Allah’ın bize emirlerindendir. Dinimiz komşuya iyilik yapmayı emrediyor ama bu içeriği ne olabilir” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Komşularınla görüşürken konuşurken bir selam vermesi bile bir iyiliktir. Bugün kişi evinden çıktığı zaman evinin yakınında bulunan komşusuna selam, nasılsın demesi, hal hatır sorması bir iyiliktir. Bir ihtiyacı olduğu zaman karşılaması iyiliktir. İyilik yapmak emredildiği gibi, kötülük yapmak da yasaklanmaktadır. Bir kişinin komşusuna iyilik yapmayı Allah emrediyor, kötülük yapmayı da yasaklıyor. Bizlerin akrabalarımızdan bile daha fazla gördüğümüz, daha fazla ilişki içerisinde olduğumuz, daha fazla ihtiyacımız olduğu komşularımız iyilikle davranmamız gerekir. Atalarımız şöyle söyler; komşu komşunun külüne muhtaçtır. Bir başka atasözünde ise ev alma komşu al demişlerdi. Her gün yüz yüze baktığımız insanlar, her gün konuştuğumuz gerekirse bir şeye ihtiyacımız olduğunda ilk başvurabileceğimiz insanlar komşulardır. İslam’ın sosyal hayata vermiş olduğu çekidüzen noktasında komşuluk hakkı ve hukuku önemli bir yer kaplamaktadır.”
 
Sevi Gözay UĞURLU