Yaz sezonunun açılmasına günler kala pandemi sürecinde yara alan sektörlerin başında gelen turizm sektörü, vaka sayılarının azalması sonrasında umutlarını yeşertti. Çanakkale Turistik Otelciler Derneği (ÇATOD) Başkanı Armağan Aydeğer, konuyla ilgili görüşlerini aktararak, “Bu çerçevede Kuzey Ege’nin de en önemli turizm destinasyonu olarak Çanakkale ve il sınırları içerisinde bölgelerimizi düşünürsek, yine özellikle Haziran’ın üçüncü çeyreğinden sonra bir iç pazar hareketi olacağına inancımız var” dedi.
 
1 Haziran itibariyle yaz sezonunun açılması ile önemli bir destinasyon bölgesi olan Çanakkale’de turizm sektörü hareketlenme bekleniyor. 2020 Mart ayında başlayan pandemi döneminde ekonomik açıdan çok zorlanan turizm sektörünün kendini toparlayabilme umutları ile bu sayede tekrar yükseldi.
 
“HAZİRAN ORTASINA VE ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNE DOĞRU BU HAREKETİ GÖZLEMLİYOR OLACAĞIZ”
Çanakkale Turistik Otelciler Derneği (ÇATOD) Başkanı Armağan Aydeğer, yaz sezonu öncesinde beklentilerini açıklayarak, “Covid-19 gölgesinde geçen 2020 yılından sonra 2021 yılı da özellikle ilk beş ay içerisinde tüm turizm sektörü açısından oldukça zor ve sıkıntılı bir süreç oldu. Turizm sektörü olarak yaz sezonuna girmiş olmanın umutları ile birlikte yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıl başlayan pandemi sürecinde Kuzey Ege bölgesi, yaz sezonuna girdiğimizde önemli bir pazar hareketine ev sahipliği yapmıştı. Bu çerçevede Kuzey Ege’nin de en önemli turizm destinasyonu olarak Çanakkale ve il sınırları içerisinde bölgelerimizi düşünürsek, yine özellikle Haziran’ın üçüncü çeyreğinden sonra bir iç pazar hareketi olacağına inancımız var. 1 Haziran sonrasında, beklenen kısıtlamaların gevşemesi ile birlikte harekette çok hızlı bir geri dönüş olmayacaktır çünkü insanlar planlarını birkaç hafta sonrasına yapıyor olacaktır. Haziran ortasına ve üçüncü çeyreğine doğru bu hareketi gözlemliyor olacağız. Bölgemize yakın olan ve geçmişte çok iyi bir işbirliğimizin olduğu Balkan pazarlarımız, Bulgaristan, Sırbistan ve Romanya pazarlarında bölgemiz merkezli yine ziyaretlerin gelişeceğini düşünüyoruz. Bunlar için de Ağustos ve Eylül aylarında bu hareketin olabileceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
 
“ÇANAKKALE ALTERNATİF DENEYİM ROTALARIYLA ÇOK ÖNEMLİ BİR CAZİBE NOKTASI”
Başkan Aydeğer, “İlimizin öne çıkan değerleri, turizm potansiyeli Covid-19 sürecinde tercih sebebi olacağını düşünüyoruz. Çünkü Çanakkale bölgesi, sahip olduğu doğal imkanlarıyla yine kültürel değerleriyle ve alternatif deneyim rotalarıyla çok önemli bir cazibe noktası. Özellikle, doğayla birleşik olarak trekking dediğimiz yürüyüş rotaları ki son dönemde Troya Kültür Rotasından sonra Troas Kültür Rotalarında da Rehberler Odamız ve diğer kamu kurumlarımızın da katkıları ile devam ediyor bunların da hayata geçmesi, bölge içerisinde bireysel yürüyüş rotalarının hayata geçmesi, bunun yanı sora bisiklet rotalarının oluşturulması ve bölgenin bisiklet turizmi açısından imkanlarının uygun olması, çok önemli olduğunu düşündüğümüz kıyı balıkçılığının son süreçte büyükşehirlerden gelen insanların kıyı şeritlerinde kendi oltalarıyla yapacakları balıkçılık faaliyetleri turizm çeşidi olarak görülüyor ve meditasyon, yoga gibi doğa ile beraber yapan aktivitelerin bölgemize daha fazla yaygınlaşması, buna uygun imkanlar sunulması büyük bir fırsat. Diğer taraftan Kazdağları ve onun çevresindeki bölgeler de yoğun ilgi görmekte. Bir diğer tarafta adalarımız, Saroz Körfezi’miz, Gelibolu Yarımada’mız bölgemizin çok önemli cazibe noktaları arasında yer alacak. Bir diğer tarafta bölgemizde çok önemli gastronomik değerlerimiz var. Bunların da ilerleyen süreçte öne çıkacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
 
“2022 MART AYI İTİBARİYLE GERÇEKÇİ BİR TURİZM HAREKETİNDEN BAHSEDEBİLİRİZ”
“Temmuz- Ağustos aylarında bölgemizde bir iç pazar ve Balkan pazarı destekli bir hareketin olacağını düşünüyoruz ama tabi sektör olarak çok ciddi bir yara aldık” diye vurgulayan Aydeğer, “Bu süreçte bütün işletmelerin borçları arttı. Sonbahar sürecinin ne getireceğini bilmiyoruz. En azından pandemi sürecinin etkilerinin azalmasıyla buradaki alanlarla da daha emin adımlarla yürüyor olacağız. Bizim için çok önemli olan esas nokta, 2022 Mart ayı itibariyle aslına bakarsanız gerçekçi bir turizm hareketinden bahsedebiliriz” dedi.
 
“BU ÇOK PRESTİJLİ BİR ÖDÜL VE BİZİM COĞRAFYAMIZDA BULUNUYOR”
Troya Müzesi’nin EMYA Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri’nde Özel Kategoride ödüllendirilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Aydeğer, “Bu çok prestijli bir ödül ve bizim coğrafyamızda bulunuyor. Bu süreçle ilgili özellikle yurtdışı pazarlarında yapılacak olan çalışmalar çok değerli. Bu müzemiz şu anda en prestijli müzelerden bir tanesi ve bunu gücü ile yurtiçinde ve yurtdışında çok önemli bir tanıtım aracı olacağına inanıyoruz. Bizler de bu çerçevede iletişimlerimizi merkez üzerine kurgulamaya çalışıyoruz. Tarihi Alan Başkanlığımız da tarihi adada çok önemli süreçler yürütüyor. Buradaki tabyaların, kalelerin restorasyonların yapılması, yeni dalış turizm noktaların ve yürüyüş rotalarının açılması pandemi sonrası süreçte misafirlerin ilgi odağı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
 
“EL BİRLİĞİYLE AĞIR TRAVMAYI AŞACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”
Aydeğer,  son olarak şunları söyledi: “Bu pandemi sürenin en çok etkilenen alanlardan bir tanesi havayolu taşımacılığı. İlimizin özellikle büyükşehirlere olan yakınlığı ve Balkan coğrafyası komşularımıza olan yakınlığı sebebiyle Çanakkale’yi ayrıcalıklı noktaya taşıyabilir. Ama hep brilikte bu süreci çok güçlü bir iletişim ile anlatabilmemiz lazım. Kişilerin burada doğayla iç içe, deneyim kazanabilecekleri bir turizm alanı olduğunu anlatabilmemiz çok değerli. Umut ediyorum el birliğiyle ağır travmayı aşacağımızı düşünüyorum.”
 
Gizem Tuğçe BAYHAN