Geçtiğimiz yılın son aylarından beri devam eden yeni korona virüsü kısıtlamaları, ülke genelinde vaka sayısının düşmesinde etkili oldu. Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması üzerindeki son verilere göre, Çanakkale’de de vaka sayısında ciddi bir düşüş yaşandı.
 
Geçtiğimiz yıl Çin’in Wuhan kentinden dünyaya yayılan korona virüsü sebebiyle, pandemi ilan edilmişti. Türkiye’ye de Mart ayında ortaya çıkan ilk vakaların ardından çeşitli kısıtlamalar, maske ve hijyen kuralları uygulamaya girmişti. Yaz aylarında azalma gözlemlenen vaka ve ölüm sayıları, Eylül başlangıcıyla birlikte yeniden yükselmiş, vaka sayılarını yeniden kontrol alma ve bulaş seviyesini düşürmek amacıyla ülke genelinde tedbir amacıyla yeni kısıtlamalar yürürlülüğe girmişti. Hafta içi 21.00’dan sonra ve haftasonu tüm gün geçerli olan sokağa çıkma yasağı bu kısıtlamaların en etkili olanları oldu.
 
YENİ KISITLAMALAR VAKA SAYILARINI DÜŞÜRMEYE YARDIMCI OLDU
4 Aralık 2020 tarihinden beri ülke genelinde uygulanmaya başlanan hafta sonu sokağa çıkma yasağı ile kafe, restoran ve barların yalnızca eve servis vermesine geçilmesiyle birlikte, insan yoğunluğu en aza indirilerek, bulaşma riski kontrol altına alındı.
 
HES UYGULAMASI ÜZERİNDEN VATANDAŞLAR VİRÜS YOĞUNLUĞUNU İZLEYEBİLİYOR
Uygulanan yeni tedbirlerin sonuçlarının en net görülebildiği şehirlerden biri de Çanakkale oldu. Bölge bölge korona virüsü yoğunluğu gözlemlenebilmesi amacıyla oluşturulan Hayat Eve Sığar uygulamasındaki son verilere göre, Bozcaada, Gökçeada ve Eceabat ilçelerinde 2 haftadır hiç vaka görülmedi. Sağlık Bakanlığı tarafından kullanıma sunulan HES uygulamasının içerisinde yer alan korona virüsü riskli bölgeler haritasında, en az riskli bölgeler mavi; en riskli bölgeler ise kırmızı olarak yer alıyor. Eylül ayında tüm ülkede olduğu günü Çanakkale’de de pik yapan riskli bölgeler, yeni tedbirlerin ardından haritadaki rengini kırmızıdan maviye bıraktı. Özellikle Çanakkale’deki vaka sayılarında başı çeken Biga, Çan ve Bayramiç ilçelerinin maviye dönmesi; Çanakkale Merkez’in de ferahlaması, tedbirlerin işe yaraması olarak yorumlandı.
 
TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAMAK GEREKİYOR
Vaka sayılarının kontrol altına alınması ve aşılama çalışmalarının resmen başlamasına rağmen sokağa çıkma yasağı, maske ve hijyen tedbirleri uygulanmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyeleri ve uzmanlar, en az bulaş riskine ulaşana kadar tedbirlerin devam etmesi gerektiğini savunuyor. Aşının, en riskli gruplara da yapılmasıyla birlikte, yeni bir normalleşme sürecine girilebileceği belirtiliyor.
 
REHAVETE YOL AÇMASIN
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, vaka sayısının düşmesi rehavete yol açmaması gerektiğine dikkat çekti. Daha önceki dönemde önlemlerin kalkmasıyla başlayan normalleşme sonrasında vakaların pik yaptığını, arttığını gördüklerini aktaran Şener, “Rakamlara kanmadan maske, mesafe, el hijyenini hiç ihmal etmeden uygun gruplarda sıramızı bekleyerek aşımızı olmamız gerekiyor. Biz aslında şu anda teknik olarak kış döneminin tam ortalarındayız. Yani devam eden süreçte 1 Mart'tan itibaren bahar dönemi başlayacak ama geçtiğimiz yıldaki deneyime baktığımızda bize bahar aylarında Türkiye'ye geldi ve hiçbir zaman hız kesmedi. Dolayısıyla hazirana kadar olan sürecin Türkiye'de yönetimi sıkıntılı. Beklenen hasta oranlarının azalmasının tek yolu aslında önlemlere uymamız. Bu önlemlere hep beraber uyarsak en yakın vadede bu musibetten kurtulacağımızı düşünüyoruz. Aşıyı yaygınlaştırdıkça toplumda uygulamayı artırdıkça bu önlemlerin daha da faydasını göreceğiz. Dolayısıyla bu, aşılanmış kişilerin maskelerini çıkararak, mesafeye uymayarak dışarıda gezmesi demek değil. Hiç unutmamamız gereken bir şey var, antikor yanıtı her ne kadar aşı uygulama sonrası oluşsa dahi virüsü almanızı engellemez. Virüsü almayı engelleyecek tek şey aslında maske, mesafe ve el hijyeni üçlemesini hiç ihmal etmememiz” dedi.
 
Sevi Gözay UĞURLU