Çanakkale Kent Konseyi’nin canlı yayında yaptığı Konuşuyorum programına konuk olan turizmci Aşkın Değirmenci, pandemi döneminde ve sonrasındaki turizm sektörü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Değirmenci, koronavirüs sonrasında turizm alışkanlıklarının değişeceğini söyleyerek, “Korona biter başka bir şey başlar. Biz bize lazımız. Turizmde biz bize yeteriz, yeni kurgumuzu yerel turizme göre yapalım” diye konuştu.
 
Çanakkaleli turizmci Aşkın Değirmenci, pandemi dönemi ve sonrasının turizmi olan etkisini değerlendirdi. Değirmenci, öncelikle koronavirüs salgınının turizmi ne yönde etkilediği ile ilgili açıklamada bulunarak, “Turizmi her zaman turizm olarak anlatmamız lazım. Dünya turizminde ilk 5 ve 7 arasında gidip gelen bir ülkeyiz. Dolayısıyla Türk turizmi olarak bir deviz aslına bakarsak. Çanakkale’de turizmi ben dörde ayırıyorum. Bir tanesi bahar ayındaki turizm Mart ayından başlayıp Haziran’a kadar süren. İkinci dönem Haziran’da başlayıp Eylül’ün başına kadar süren. İkinci dönem Eylül’de başlayıp Kasım ayının sonuna kadar sürer ve dördüncü dönem ise Kasım’dan Mart’a kadar olan periyottur. Kasım’dan sonraki dönem bizim için en düşük dönemdir. Ama Mart ayı bizim altın zamanlarımızdır. Çanakkale için çok önemlidir. 2020 senesinde Çanakkale ömrü hayatında görmediği bir sezona hazırlanıyordu. Ama Mart ayında ilk vaka görüldü ve arkasından kısıtlamalar başladı. Birden korku çöktü ülkenin üstüne. Şehir yasakları olunca gelen giden de olmadı ve birçok otel pandemi dönemi boyunca kapattı. Bu dönemde turizm yapılmadı çünkü mümkünatı yoktu. Zor bir dönem geçti pandemide” ifadelerini kullandı.
 
“ŞU ANDA HİÇBİR GÜVENLİK TEDBİRİ EKSİKLİĞİ YOK”
Yeni normal döneminde bazı yasakların kalkması ile oteller çeşitli hazırlıklar yaptığının söyleyen Değirmenci, “Turizm, genelge zengini oldu. Her hafta 2-3 tane genelge çıktı. Yetkililer sağlıkla alakalı genelgeler çıkardı çünkü bu turistlerin sağlığı açısından önemliydi. Bunlar da tabi artı maliyet olarak yansıdı. Bizler para kazanamadık, sezon gitti, borçlar vardı onlar ödenmeye çalıştı, sonra bir de bu maliyetler eklendi. Çanakkale konusunda bir sıkıntı yok. Çok özenli bir denetim var. Sık sık denetliyorlar ve ne yapılması gerektiğini öğretiyorlar. Şu anda hiçbir güvenlik tedbiri eksikliği yok” dedi. Değirmenci, 1 Haziran tarihinde yayınlanan geniş kapsamlı genelgeyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulunarak, “Bunlar Dünya Sağlık Örgütü, dünya turizm örgütlerinin konaklama ile ilgili aldıkları kararlar. Bir şansımız vardı, bizler 2-3 ay önceden bu virüsün nasıl olacağını biliyorduk ve ülkelerin neler yaptığını. Bunlar akıl birliği ile ilgili uygun görünen genelgeler” dedi. 
 
“ÖYLE SEZON GİBİ SEZON GEÇİRMEYECEĞİZ”
Değirmenci, pandemi sonrasında ise turizminde yaşanacak olan sıkıntıları da dile getirerek, “Biz bir ekonomik krizin üzerine pandemiye girdik. Bizim gibi yakalanan az dünyada. Bu sıkıntının akabinde bir de insanlarda gezelim, rahatlayalım var. Pandemi sonrasında mutlaka bir turizm hareketi yaşanacak ama gerçekçi konuşmak lazım. Öyle sezon gibi sezon geçirmeyeceğiz. Pandemi tedbirleri ile ilgili konuşurken, çok ciddi sıkıntılar da var. Biz yasal bir şemsiyeden yoksun giriyoruz pandemiye turizmci olarak. Örneğin, müşteri geldi konakladı, gittikten sonra hastaneye kaldırıldı ve dedi ki, ‘ben otelden korona kaptım’ ya da bir otobüs müşteri çıktı geliyor, yolda birisi ateşlendi, otobüs karantinaya alındı. Biz de otelde bekleriz ki 50 kişi gelsin diye. Normalde bunu tazmin etme hakkımız var ama şimdi ne olacak? Üçüncüsü ise otelde birisi korona kaptı, çalışanlar karantina altına alınacak. O zaman otel ne olacak ya da otelde kalan diğer müşteriler karantina altına alınmayacak mı? Bunlarla ilgili büyük sıkıntı var. Bunlarla ilgili soru işaretleri var ve bunların net bir şekilde söylenmesi lazım” şeklinde belirtti. 
 
“YETERLİ DESTEKLERİ VERMEZSEK KAYBETME RİSKİMİZ VAR”
Şu anda acentaların, seyahat firmaların da zor durumda olduğunu söyleyen Değirmenci, “Biz yıllarca kurduğumuz 40 milyon dolar gelir elde ettiğimiz bu sektörü yanlış adımlar atarsak, yeterli destekleri vermezsek kaybetme riskimiz var. Türkiye bir turizm devidir. Bunu kaybetmememiz lazım, önlemler almamız lazım. Turizm bir şekilde olur ama beklediğimiz turizm katiyen olmayacak. Şu anda mesela tazminatlarla ilgili bir düzenleme yok. Sadece oteller için söylemiyorum” şeklinde konuştu.
 
“TURİZM DIŞARIYA YÖNELİK DEĞİŞİYOR”
“Karavan turizmi şu anda çoğaldı. Karavan, apart, çadır fiyatları pahalandı. Açık alanda kalmak istiyor artık. Biz de turizmciler olarak buna yönelik şeyler yapıyoruz” diyen Değirmenci, turizmdeki değişmeleri şu şekilde anlattı: “Bisiklet turları gibi otelden bağımsız, yeni yeni ürünler ortaya çıkıyor. Daha da göreceğiz bunları. Şu anda durum ona kalıyor. Turizm dışarıya yönelik değişiyor. Çanakkale bu konuda geç kaldı. Çanakkale’nin belki de Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan 3-4 turizmi verebilecek imkanı var. Outdoor turizmini daha çok öne çıkarak şeyler yapsaydık belki turizm acentalarına buna yönlendirebilirdik. Şimdi öğrendik. Koronada biz turizmle ilgili en büyük darbeyi şurada aldık; biz bütün sistemimizi hızlı hayat sistemine göre kurduk. Örneğin, otobüs geldiğinde resepsiyonu öyle dizayn ettik ki 15 dakikada yerleştirdik, öyle açık büfeler yaptık ki 15 dakikada kahvaltısını alması lazım. Öyle rotalar hazırladık ki kolaylıkla gidip gelinmesi lazım. Korona bize çok hızlı yaşıyorsunuz, yavaşa yaşıyorsunuz dedi ve ilk defa dünyaya yavaş yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu anlattı. Koronavirüs insanlara bisiklete binmesini öğretti. Açık havada yürümesini öğretti. Yönelmeyi de bu şekilde yapmamız lazım.”
 
“DAHA FAZLA ÖZGÜRLÜK DAHA FAZLA TURİZM DEMEK”
Aşkın Değirmenci, “Çanakkale Belediyesi’nin müzecilik konusunda çalışmaları oldu. Troya Müzesi de güzel bir müzemiz oldu. İki tane plaj yapıldı ve bu plajlar mavi bayraklı. Aklı eren insan buna bakıyor. İlk defa benim otelimde tatil için merkeze gelip plaja gidip gelen insanlar olmaya başladı. Bu belediyenin başarısıdır. Biz de hiçbir şey yapmasak Troya var. Çanakkale dediğimiz zaman artık Troya tanınıyor. Troya dediğimiz şey bir efsane ve dünyanın en eski edebi eserine sahip bir yerden bahsediyoruz. Turizm özgürlüğün olduğu yerde yapılıyor, daha fazla özgürlük daha fazla turizm demek. Avrupalı turist gerçek bir destinasyona giderse orada gerçek turizmden bahsederseniz. Turizm kültürünü Avrupalı almıştır, Avrupalı gezdiği zaman hem para kazandırır hem gerçek turizm yapmaya iter” ifadelerini kullandı.
 
“BİZ BİZE LAZIMIZ”
Koronavirüsün yerel turizmin ne kadar önemli olduğunu öğrettiğini söyleyen Değirmenci, “Türk iç turizmine yönelik yapabileceğimiz her şeyi yapalım. Yapalım ki bundan sonrasında ne olacağı belli değil. Korona biter başka bir şey başlar. Biz bize lazımız. Turizmde biz bize yeteriz, yeni kurgumuzu yerel turizme göre yapalım” önerisinde bulundu.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN