Çanakkale’de aktif olarak görev yapan Türkiye Görme Engelliler Derneği (TÜRGED) Çanakkale Şubesi Başkanı Emel Köybaşı, korona virüsünden dolayı üyelerin çok sıkıldığını aktardı. TÜRGED’in kardeş derneği olan Çanakkale Engelliler Derneği’nin Spor Kulübü Başkanı Adem Kurt ise, Korona virüsü sebebiyle karantinaya giren halkın, artık görme engellileri anladığını söyledi.
 
Korona virüsünden dolayı Mart ayından beri kapalı olan görme engelli dernekleri, üyelere yardımcı olacak bazı işlemler dışında aktif olamadı. İçişleri Bakanlığı Genelgesi’ne göre 1 Aralık’a kadar durdurulan STK etkinlikleri sebebiyle 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Görme Engelliler Günü’nde de çelenk sunamayan dernekler, çareyi online etkinlikler düzenlemede buldu. Çanakkale’deki görme engelliler, yerel yönetimlerin ve esnafların daha duyarlı olmasını beklediklerini iletti.
 
Retinitis Pigmentosa (halk arası tavuk karası, gece körlüğü) hastalığına sahip olan ve 2003 yılından bu yana görme engelli olan Çanakkale Engelliler Derneği Spor Kulübü Başkanı Adem Kurt, “Biz engelliler, halkın hep evde kapalı kalmasını istiyorduk. ‘Neden çıkıyorsunuz, gözünüz görmüyor, ne işiniz var sokakta” diyorlardı, ama korona ile sokağa çıkma yasağı uygulanınca evde kapalı kaldıklarında ne kadar sıkıcı olduğunu anladılar ki; dışarıda, kahvede, parkta oturabildikleri zaman, ‘biz sizi anladık, evde oturup durmak kötüymüş’ dediler. Ben, evde bir tane engellinin oturup kalmasına karşıyım. Dernek sayesinde ben gözümü açtım. Türkiye Görme Engelliler Derneği ile çok yer gezdim. Ama kapalı alanda sürekli sıkıntı, bunalım, hastalık… Düşünmekten kafayı bozar adam, her şey başına gelebilir. Dışarı çıktığın zaman daha rahat olursun, kim olursa olsun ben evde kalması taraftarı değilim. Ama koronada halkımız, engelliye karşı nasıl davranacağını biraz öğrendi” dedi.
 
“GÖRME ENGELLİ YOLU, GÖMME ÇÖP BİDONUNUN ÜZERİNDEN GEÇİYOR”
Çanakkale Merkez’deki görme engelli yollarının yenilenmesinin artık zor olduğunu ifade eden Kurt, “Çanakkale Merkez’de kaldırımlar çok dar, hissedilebilir engelli yolu yapmak çok zor. Çarşı içi esnaf dolu ama yeni yerleşim yerlerinde biraz dikkatli yapılırsa iyi olur. Bazı yerlerde gömme çöp bidonları var. Hissedilebilir yollar, direkt bidonun üzerinden geçiyor. Örneğin, İbrahim Bodur’un orada bir tane var. Bu yolların gözden geçirilmesini isteriz. Ben ağaçların kesilmesine karşıyım. Ağaçlara da vurduğumuz oluyor. Eski Barbaros karakolunun yanında bir ağaç var, yanından kıvrılmış geçmiş. Her seferinde tosluyordum artık alıştığım için çarpmıyorum ama kesilmesine de karşıyım. Halkımız, koronadan önce bu kadar saygılı değildi. Görmek engelli olmak çok zor ama benim mutluluğum yerinde. Bastonum yeter ki yanımda olsun, yollar işgal edilmemiş olsun, çıkıp istediğim yere gidebiliyorum.  Bir tek gören körlerden korkuyorum, başka bir şeyden değil. Yerel yönetimlerden tek istediğimiz şey, engellilere sahip çıkılması, kaldırımların düzgün yapılması, rampaların, yaya geçitlerin uygun yerlere konulması. Bizim derneğimiz, Demircioğlu Caddesinde. Tam karşısında bir yaya geçidi olması gerekirken ileriye koydular. Tamam, ışıklar ile doğru mesafede belki ama bir görme engellinin karşıdan karşıya geçerken rahat olması, kamuoyuna çalışan bir dernek için daha iyi olurdu” dedi.
 
“KİM OLURSA OLSUN, HEP DIŞARIDA OLMASINI İSTERİM”
Görme engelliler, kendilerini eve kapatmasın diyerek onlara seslenen Kurt, “Bunalıma girip hasta olmasınlar, dışarı çıkıp temiz hava alsınlar. Yakın mesafeli geziler yapsınlar, uzak mesafeli değil. Sürekli spor yapsınlar, evde oturarak vakit geçirmek kimse için hiçbir zaman iyi değildir. Kim olursa olsun, hep dışarıda olmasını isterim. Halk otobüsü şoförlerimize de bir teşekkür etmek istiyorum. Bazı şoför arkadaşlarımız, görme engelli müşterisine inisiyatif sağlayabiliyor. Bu şoförlerimize de böyle güzel hizmet verdikleri için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
 
“GÖRME ENGELLİLER RİSK GRUBUNUN EN ÜST SEVİYESİNDE”
1990 yılından beri aktif olan Türkiye Görme Engelliler Derneği Çanakkale Şubesi’nin Başkanı Emel Köybaşı ise, “Şu an maalesef koronadan dolayı bir çalışma yapamıyoruz. Çoğunlukla dokunarak algılayabildikleri için, görme engelliler risk grubunun en üst seviyesinde yer alıyor. O yüzden Mart ayından beri derneğimiz üyelere kapalı. Şöyle kapalıyız, üyemizin resmi işi varsa onu idare etmek için zaten açıyoruz. Üyemizin işini hallediyoruz, kendi işlerimizi hijyenli bir şekilde hallediyoruz.  Burada üyelerimizin evrak işleri, ÖSYM üzerinden işlemleri yapılıyor. Köylerde yaşayan ve internet erişimi kısıtlı olan arkadaşlarımız var, işlerini burada beraber yapıyoruz. Hem muhabbetimizi yapıyoruz hem de onların işlemlerini yapıyoruz. Sesli kitaplar indiriyoruz, flaşlarına yüklüyoruz. Bir ara radyo kampanyamız vardı, epey bir arkadaşımıza radyo aracılığıyla flaşlarını dağıttık. Öğrenci olan, ders çalışanlar var, onların derslerini indiriyoruz. Küçük basit işler ama onlar için güzel ve önemli işlemler yapıyoruz. Yine koronadan dolayı 15 Ekim Beyaz Baston Günü, çelenk törenimiz olamayacak. 1Aralık’a kadar STK’ların etkinlikleri ertelendi. Bu kapsamda biz de oturuyoruz, herkes sıkıldı. Herkes soruyor, ne zaman açacaksınız diye. Biz pek çok etkinlik yapıyoruz çünkü burada. Mesela bu sene hiç denize gidemedik. Denize gidiyoruz, pikniklere gidiyoruz, burada eğleniyoruz çünkü salonumuz büyük. Kısır günleri olur, doğum günleri olur” diyerek derneğin yapmış olduğu etkinliklerden bahsetti.
 
“ENGELLİLERİ BİRAZ DAHA ÖZGÜRLEŞTİRMEK İSTİYORSAK TRAFİK IŞIKLARININ SESLİ OLMASI ÖNEMLİ”
Görme engellilerin yolda yürürken zorluk çektiğini ifade eden Köybaşı, “Bir dükkânın malzemelerini kapının önüne koyması görsellik açısından, işleri açısından etkili evet, kabul ediyorum ama buna bir sınır gelmeli. Ben, bir görme engelliyle yolda yürürken, bir gören olaraktan sorun yaşıyorum. Artık görme engelliyi düşünün. Bunlara bir sınırlama gelebilir. Araç parklarına dikkat edilmesi gerekiyor. Trafik ışıkları sesli olursa pek çok görme engellinin birilerinin onu karşıya geçirmesine ihtiyacı kalmaz. Ben görüyorum, gözlemliyorum. Bekliyorlar ışıkta, geçiliyor mu, nereden geçiliyor diye bekliyor orada. Bunu duymaya çalışıyor ki ona göre hamle yapacak. Sesli olursa kimseye ihtiyacı kalmayacak. Engellileri biraz daha özgürleştirmek istiyorsak trafik ışıklarının sesli olması önemli” dedi.
 
“KORONADAN DOLAYI DENETLEME DURDU”
Engellilerin, bina içinde veya dışında fiziksel engellerle karşılaştığını aktaran Köybaşı, “Erişilebilirlik izleme ve denetleme komisyonu var, bir önceki Valimiz Orhan Tavlı, çok sıkı bir şekilde ele almıştı konuyu. Koronadan dolayı bu denetleme durdu. Şu an tekrar başlaması ve denetlenmesi gerekiyor. Ya da bir kurum yenileniyorken, yetkililer, ‘bu Kurum Erişilebilirlik Raporu, binanı yenile ama buna göre yenile’ denilebilir. Orada kapı ölçüsünü de, rampa ölçüsünü de, cam ölçüsünü de veriyor. Bu yapılsa zaten otomatik olarak düzelecek. Bir denetleme komisyonuna da gerek kalmayacak. Onay vermeden önce bir bakılacak, uymayan yer varsa değiştirilecek” ifadelerini kullandı.
 
“BELEDİYE HEP ARKAMIZDA OLDU”
Sadece Çanakkale’de aktif olan bir dernek olmadıklarını ifade eden Köybaşı, “ülke genelinde çalışmalarımız, yardımlarımız oluyor. 2019 yılında İzmir’de Aşık Veysel Körler Okulu’na gittiğimizde. Yüz küsür öğrencisi vardı ve okulun bahçesinden bir trafik lambası yoktu. Biz Çanakkale Belediyesi’ne telefonu kaldırdık, iki tane direği Çanakkale’den İzmir’e götürdük.  Belediye’ye de teşekkür ederiz, ne zaman bir şey istediğimizde arkamızda oldu” cümlelerini aktardı.
 
Dernekleriyle fiziksel etkinlik yapamayan görme engelliler, her akşam 9-10 arası Whatsapp üzerinden bulmaca oyunu oynayarak, birbirleriyle sohbet etmeye devam ediyor.
 
Sevi Gözay UĞURLU