Sağlık Bakanlığı koronavirüs salgını tedbirleri içerisinde birtakım önlemler almaya devam ederken, yeni bir tavsiye genelgesi yayımladı. Birçok sektörü kapsayan yeni tavsiyeler barındıran genelgede kuaför, berber ve güzellik merkezlerindeki kurallar Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Ayhan Engin tarafından değerlendirildi.  
 
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı tarafından birçok sektörü kapsayan işletmelerin içinde bulunduğu Koronavisür salgını tedbirleri tavsiye genelgesi yayınlandı. Berberler ve kuaförler gibi işletmeleri de kapsayan genelge hakkında Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Ayhan Engin açıklamada bulundu. Engin,  yeni güncellenen tavsiye karalarına ilişkin en çok etkilenen meslek grubu olduğu söyleminde bulunarak, “Son zamanlarda virüs nedeniyle en çok etkilenen meslek grubunun temsilcisi olarak sıkıntılarımızı defalarca dile getirdik. Bazı durumlarda elimizden geleni yapıp, belirli bir zamana bırakmak gerekiyor. Konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı kısaca devletimiz elinden geleni yapıyor. Fakat bizim millet olarak bazı alışkanlıklarımız var. O alışkanlıklarımız nedeniyle çok rahat bir durumdayız diyebilecek seviyeye getiremedik maalesef. Buradan bütün ülkemizde yaşayan vatandaşlarımıza düşen sorumluluklar var. Elbette esnafa düşen sorumluluklarda var. Bizim fikir beyan etmemizi gerektiren konu, berberler, kuaförler, güzellik uzmanları, dövmeciler gibi esnaf dallarını temsil ediyor olmak nedeniyle onlara değineceğiz“ dedi.
 
‘‘MÜŞTERİLER İLE ÇALIŞANLAR MÜMKÜNSE KONUŞMAMALI’’
Sağlık Bakanlığı kuaför, berber ve güzellik salonlarında alınması gereken önlemleri revize edilerek güncellendi. Yeni güncellenen tavsiye kararlarını açıklayan Başkan Engin, “Odamıza üye meslek dallarıyla ilgili Koronavirüs önlemleri çerçevesinde, bir dizi önlem açıklanmıştı. Ona ilaven altını çizerek söylüyorum Sağlık Bilim Kurulu’nun tavsiye kararları doğrultusunda birtakım eklemeler yapıldı.  Yeni tavsiye önlemleri şu şekilde oldu: Randevu sırasında ateş, öksürük, burun akıntısı solunum akıntısı bulguları açısından bir belirti gösteren, virüsü tarif eden bir işaret varsa randevu vermeyeceğiz ve bunun yazısını belirterek cama yapıştıracağız. Müşteriyle bu dönemde temastan, tokalaşmadan uzak duracağız. İş yerine maskesiz kimse alınmayacak. İçeride maske kullanmaya devam edilecek. Kapı girişinde maskesi olmayanlar için maske bulundurulacak. Damlacık yoluyla bulaşmayı arttırdığı için, iş yerinde müşteriler ile çalışanlar mümkünse konuşmamalı, konuşmaktan kaçınmalı. Bir diğer güncelleme yapılmış konu, ağız ve burnu kapatacak şekilde maske takılmalı, maske nemlendikçe, kirlendikçe yenisiyle değiştirilmeli tavsiyesi var. El antiseptiği sıkça kullanılmalı. Çanakkale için şöyle bir avantajımız var diyebiliriz, Çanakkale gerçekten Türkiye’ye kıyasladığımız zaman biraz daha sağlık bilgisi, dezenfektan ve temizlik anlamında iyi bir kentte yaşadığımızı düşünenlerdenim.  Güncellenen maddelerden bir diğeri ise müşterilerin yüzeylere temasın az olması hatta hiç olmaması gerektiği hususunda. Gazete ve dergi çok el değiştiren bültenler olduğundan bu konuda da dikkatli olunması gerektiği tavsiyesi var. Koronavirüsünün birtakım göstergeleri olduğunu biliyoruz eğer bu göstergelerden biri bir personelimizde var ise onu çalıştırılmaması gerektiği ve onu Sağlık Bakanlığı Koronavirüs rehberi doğrultusunda, hareket etmeye yönlendirmeliyiz tavsiyesinde bulunuldu. Yer yüzey dezenfektanı için virüslerin etkililiğini göstermiş, etken maddeleri içeren ürünlerin kullanımının sağlanması ve kontrolünün edilmesi gerektiği. Tuvaletlere el yıkama afişlerinin asılması gerektiği yönünde bir tavsiye var. El yıkama alışkanlığı Türk toplumu için güzel bir alışkanlıktı.  Açıkçası böyle bir pandemi sırasında da bizi biraz avantajlı hale getirdi. Tuvalet ve lavaboların el sabunu değil sıvı sabun kullanılması ve kâğıt havlu bulundurulması tavsiye ediliyor. Bu bölümlerin temizliğinin periyodik olarak yapılıp yapılmadığını iş yeri sahibi tarafından sık sık kontrolünün sağlanması gerektiğinin altı vurgulanıyor.  El kurutma cihazlarının kullanılmaması gerektiği tavsiyeler arasında. Klima ve vantilatörler içerideki hava akımının virüs yoluyla her köşeye yayılmasını sağlayacağından çalıştırılmamalıdır’’
 
 GÜNCELLENEN KURALLAR ŞU ANLIK TAVSİYE NİTELİĞİNDE
Engin, “Türkiye’de 122 tane berberler, kuaförler ve güzellik uzmanları odası var ve bizim Ankara’da federasyonumuz var. Koronavirüs sürecinin en başından sonuna kadar her konuda ama son dönemde daha çok olmak üzere temas halindeyiz.  Federasyon Başkanımızda bu konuyla ilgili olarak oldukça hassas.  Dün Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan bu kararlarla ilgili, bizler uygulama olup olmayacağını Ankara’ya sorduk. Federasyon Başkanımız bizden zaman istedi. Bir zaman sonra bize dönüş yaptı. Bütün odalara attığı mesajla şöyle diyor, ‘İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğüyle yapmış olduğumuz görüşme neticesinde, Koronavirüs salgın yönetim ve çalışma rehberi tavsiye niteliğinde olduğu. Uygulamalarda halen İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünce yayınlanan 06.05.2020 tarih ve bu sayılı genelgenin geçerli olduğunu, şu an da herhangi bir serbestlik olmadığını,  bu tür kararların Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı’na tavsiye eder. İçişleri Bakanlığı uygun gördüğü takdirde, uygulamaya geçer’. Ankara’dan dün Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı tavsiye niteliğindeki kararları İçişleri Bakanlığı uygulamaya koyar ise bu durum mecburiyet oluşturuyor. Saydığımız tavsiyeleri Federasyon Başkanımız kontrol etme yetkisinin İçişleri Bakanlığı genelgesi ile olduğunu ifade ediyor“  diye konuştu.
 
“HİÇBİR BERBER, KUAFÖR VE GÜZELLİK UZMANINDA COVİD-19’ A RASTLANMADI“
Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Ayhan Engin Çanakkale’nin bu süreci çok iyi yönettiğine vurgu yaparak, “Bu süreci hep beraber çok dikkatli bir şekilde izledik. En önemli şey sağlık tabii ki. Sağlık Bakanlığı dediğimiz kurum Sağlık Bilim Kurulu’nu oluşturdu. Tabii dünyada ilk defa yaşanan böyle bir durumla ilgili, önceleri maske takmak ile takmamak arasındayken sonra her geçen gün daha tecrübeli hale geldik. Bilim Kurulu’nun tavsiyesi, Sağlık Bakanlığı tavsiyesi oluyor. Sağlık Bakanlığı’nın tavsiyesi de İçişleri Bakanlığı hemen uygulanması gereken kurallar niteliğinde genelgeyle yayınlıyor. Bu durumun bir genelgeyle yayınlanarak zorunluluk haline gelmesi de doğal karşılanmalı. Ama var olan kurallara eklenmiş tavsiye kararları İçişleri Bakanlığı’nın uygulanması zorunlu kararlar haline getirilmeden önce bile biz zaten Çanakkale’de bu bahsettiğimiz ilave tavsiye kararlarını yapar ve uygular durumdaydık. Bu bakımdan da hijyen ve temiz bir kent olduğumuzu düşünürken de birazcık daha işimizin kolay olduğunu, toplumun içinin rahat etmesi gerektiğini, meslektaşlarımız bu konuda son derece dikkatli olduğunu söyleyebilirim. Çanakkale’de bizim odamıza üye olan hiçbir berber, kuaför ve güzellik uzmanında Covid-19’ a rastlanmadığını, birçoğuna test yapıldığını söyleyebilirim. Çanakkale halkımızın içi rahat olsun ama kontrolü de elden bırakmamak gerektiğini de söylemiş olalım“ ifadelerini kullandı.
 
‘’SAĞLIK YÖNÜNDEN İYİYİZ, EKONOMİ YÖNÜNDEN HASTAYIZ’’
Engin ekonomik kriz halinin de normalleşmeyle beraber zaman içerisinde atlatıldıktan sonra iyileşeceğinin altını çizerek,“ Bu süreçten yeterince etkilendik. Ama iki yönden bakmak lazım. Sağlık yönünden bakmak lazım ki her işin başı sağlıktır. Sağlıkla ilgili çok şükür ki üyelerimiz arasında hiçbir sorun yok. Onu geçtikten sonra da tabii ki insan ekonomik durumu, işlerini ve hayatının idamesi için de para kazanması gerektiğini düşünürsek işte o yönden ekonomik yönden hastayız diyebilirim.  Bu virüs bizi, ekonomik anlamda hasta etti. Devletimiz gerekeni yaptı. Biz burada çok küçük bütçelerle çalıştırdığımız birkaç kişiyi organize edemezken, Tüm Türkiye’nin ne kadar büyük bir ülke olduğumuzu bilerek söylüyorum, bu konuda bu kadar iyi bir şekilde yürütülmüş olması, başarıdır. Ben dünyaya baktığımda Türkiye’nin Koronavirüs sürecini çok iyi yönettiğini iddia edenlerdenim. Sosyal devlet sorumluluğunu yerine getiren en öndeki ülkeyiz diyebilirim.  Ben bu pandemi sürecinde devleti temsil eden herkese çok kolay ulaştım hatta onlar beni aradılar. Ekonomik anlamdaki sıkıntımız da psikolojik olarak şu durum atlatıldıktan sonra hızla iyileşecek diye düşünüyorum. Ben bu süre içerisinde biraz ‘küçük esnaf’ söylemine takıldım. Küçüklük büyüklük değerlendirmesi neye göredir, herkesin küçük büyük değerlendirmesi farklıdır. Türkiye’ de küçük esnaf sayısı 1 milyon 700 bin ise eğer 100 bin büyük esnaf diye tarif edilen esnaftan daha mı küçüktür. Bun devletin gözden geçirmesi lazım. Yetkililerin bu konuya biraz daha değişik bakış açısından bakabilmeleri lazım.  Sayısı gerçekten çok fazla, sosyal hayatın içinde çok önemli görevler yapan ‘küçük esnaf’ diye tarif edilen esnaf grubunu artık küçük esnaf olmadığını, düşünceler anlamında ve ülkeye sahip çıkma anlamında çok büyük olduğunu ifade etmek istiyorum ben buradan “ sözlerini tamamladı.
 
Gizem Tuğçe BAYHAN